Güncelleme Tarihi:
Türkiye'de son dönemde yaşanan "kamplaşma" tartışmasının bir benzeri burada, yani KKTC'de de yapılıyor. Üstelik liderler de seçim yaklaştıkça bir kamplaşmanın söz konusu olduğunu vurguluyor.
KKTC lideri Mehmet Ali Talat, hurriyet.com.tr ile yaptığı söyleşide, seçim nedeniyle ülkede bir kamplaşma olduğunu doğruladı. Talat'a göre, bu kamplaşma Kıbrıs sorununun çözüm isteyenlerle, istemeyenler arasında.
Talat'ın "çözüm istemeyenler" olarak işaret ettiği ise Başbakan Derviş Eroğlu. 72 yaşındaki Eroğlu, KKTC siyasetinin en önemli isimlerinden biri. Üstelik Talat karşısındaki en güçlü aday olarak gösteriliyor.
Yapılan son kamuoyu yoklamalarına göre, Eroğlu, yarışı Talat'ın yaklaşık 10 puan önünde götürüyor. Eroğlu'nun liderliğini yaptığı Ulusal Birlik Partisi (UBP), geçen yıl yapılan genel seçimlerden oyların yüzde 44'ünü alarak, tek başına iktidar oldu.
Eroğlu, arkasındaki bu rüzgarla cumhurbaşkanlığına adaylığına koyarken, seçim sloganını da "fark var, arkasında halk var" olarak belirledi. Daha önce de birkaç kez daha cumhurbaşkanlığı için aday olan tecrübeli siyasetçi, seçimleri kazanamamıştı.
"GEÇMİŞ BENİM ŞEREFİM"
Talat'ın başkent Lefkoşa'ya bağlı Akıncılar, Dilekkaya ve Gaziköy köyleri ile Değirmenlik kasabasına yaptığı ziyaretlerden bir gün sonra bu kez de Eroğlu'nun Girne ve çevresinde yaptığı mitinglere katıldık.
KKTC Başbakanı'nın mitinglerde ve yaptığı konuşmalarda kampanyasının çizgisini gözlemleme fırsatı bulduk.
Eroğlu, Talat'ın "ya dün, ya dünya" sloganına dayandırdığı kampanya çizgisini kesin bir dille reddetti. Eroğlu, "dünü unutan, yarını inşa edemez" diyerek, Talat'ı sert bir dille eleştirdi.
KKTC Başbakanı, Talat'ın seçimi kaybederse, müzakere sürecinin de biteceği yönündeki değerlendirmelerine, "Müzakere sürecine devam edeceğiz, masada haklarımızı sonuna kadar arayacağız. Biz kapalı kapılar arkasında gizli gizli değil, açık ve şeffaf bir şekilde görüşmeleri yürüteceğiz... Müzakere sürecinin sonunda makul, halkımızın ve Anavatan Türkiye'deki kardeşlerimizin kabul edebilecekleri bir antlaşma ortaya çıkarsa, bunu imzalayacak dirayet ve cesarete sahibiz" şeklinde yanıtladı.
"ULUSAL KONSEY" ÖNERİSİ
Eroğlu, bulduğu her fırsatta Talat'ı çözüm adı altında sürekli Rum Kesimi'ne taviz vermekle suçluyor.
Talat'ın cumhurbaşkanı sıfatıyla baş müzakereciliği de yürütmesinden duyduğu rahatsızlığı her fırsatta dile getiren Eroğlu'nun önerisi ise görüşmeler için bir Ulusal Konsey kurulması.
KKTC Başbakanı'na göre, kurulacak bir Ulusal Konsey'le barış görüşmelerinin "şeffaf bir biçimde" yürütülmesi amaçlanıyor.
Ancak Kıbrıslı bazı köşe yazarları, Eroğlu'nun şu anda hükümetin başında olduğu için isterse bu önerisini hayata geçirebilecek durumda olduğunu ancak bugüne kadar böyle bir girişimde bulunmadığını ifade ederek, bu öneriye sert eleştiriler yöneltiyor.
"İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM"
Talat, özellikle genç kesimden destek alıyor. Eroğlu'nun destekçilerinin bir kısmını 2004'teki referandumun ardından beklediğini bulamayanlar, diğer kısmını ise referandumda "hayır" oyu verenler ve Türkiye’den yakın geçmişte adaya göç etmiş seçmenler oluşturuyor.
Seçimlerde Eroğlu'na oy vereceğini söyleyen ve UBP gibi sağcı partilerden 16 yıl boyunca belediye başkanlığı yapmış olan Hüseyin Paşa, kararsızların sayısının çok olduğunu ve bunların önemli bir bölümünün Eroğlu'na oy vererek aradaki farkın daha da açılacağına inandığını söyledi.
Paşa, "Tek egemenlik ve çapraz oya karşıyız. Talat buralarda hata yapmıştır. Biz adada iki eşit devletin olmasını istiyoruz" diye konuştu.
Çapraz oy esasının kabul edilmesi durumunda Rumlar birleşik Kıbrıs’ın Türk devlet başkanının seçiminde oy kullanabilecek ve oylarının etkisi yüzde 20 civarında olacak. Aynı durum Kıbrıslı Türkler için Rum devlet başkanının seçiminde de geçerli olacak.
KKTC'de hem seçmen hem de adayların dilinden düşürmediği şey "çözüm". Herkes Kıbrıs sorununun çözülmesi gerektiğinde hemfikir görünse de bunun nasıl olacağı konusunda ciddi görüş ayrılıkları içinde. Sandıktan çıkacak olan sonuç da çözüm sürecinin nasıl olduğunu belirleyecek.