Kıbrıs’ta eşek barışı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 21, 2008 00:00
Kıbrıslı Türk ve Rumlar, soyları tükenmek üzere olan Kıbrıs eşeklerinden 10 tanesinin geçen ay Karpaz’da vurularak öldürülmesi üzerine birleşti. Yüzlerce genç, internette "Kıbrıs Eşeğini Kurtarın" seferberliği başlatırken, bir Yunan belgesel yapımcısı "Barışa giden yol eşekler olabilir. Zaten tek hakiki Kıbrıslı onlar" dedi.
DÜNYANIN vahşi ortamda hayatta kalmayı başaran son "Kıbrıs eşeği" kolonisi de soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca, Kıbrıslılar harekete geçti. Ülkenin kuzeydoğusundaki Karpaz Yarımadası’nda bulunan milli parkta, 31 Mart günü 10 adet eşek, silahla vurularak öldürülmüş halde bulundu.
Mustafa İlgen adlı bir Kıbrıs Türkü’nün "Karpaz eşeklerinin yok olmasına dur diyelim" başlığıyla internetteki arkadaşlık sitesi Facebook’ta kurduğu gruba, kısa sürede 2000’i aşkın kişi üye oldu. Burada organize olan gençler, geçen hafta bir "cenaze konvoyu" oluşturarak yarımadanın ucundaki Dipkarpaz’a gittiler. 15 araçlık bir konvoyla 50 km katederek, yaklaşık 800 Kıbrıs eşeğine evsahipliği yapan bölgeye ulaşan gençler, Altınkum’da, "Doğanın düşmanı insanların düşmanıdır" pankartı açtıktan sonra basın bildirisi okudu.
KATİLLER BULUNSUN
Grup üyelerinden olan 20 yaşındaki Deniz Direkçi, kalabalığa yaptığı konuşmada, "eşek cinayetlerinde" bir numaralı şüphelinin, ekinlerinin zarar görmesine kızan çiftçiler olduğunu öne sürdü. Yerel yetkililer, çevreci gruba, "katillerin bulunacağı" sözünü verdi.
Hem KKTC, hem de Rum Kesimi’nde inşaat sektörünün turizmle birlikte patladığı bir dönemde Ada’nın geri kalan kısmının aksine bakirliğini koruyan Karpaz’daki eşek ölümleri konusunda başka şüpheliler de var. Karpaz’a silahla gelen bazı kişilerin ıssız bölgeyi atış poligonu gibi kullandığı biliniyor. Kıbrıs Rum Yönetimi topraklarının![/images/100/0x0/55eab32ef018fbb8f8911f9a]()
kuzeybatısında da, yine bir milli park inşa edilmesi planlanan Akamas Yarımadası’nda Rum çiftçiler, nesli tükenen müflon cinsi yaban koyunlarını vurarak öldürmüştü.
MİLLİ PARK TARTIŞMASI
Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan Kıbrıslı şair Jenan Selçuk (34), "Karpaz’a büyük elektrik hatları getiriyorlar. Bunu da protesto ediyoruz. Milli park yerine lüks villa yapma planları var. Eşekleri bu yolda bir engel olarak görüyorlar" dedi. Antikacı Tanju Nasır da, KKTC yetkililerinin uzak görüşlü olmadığını, oysa el değmemiş Karpaz’da güvenli bir ortamda yaşatılabilecek olan Kıbrıs eşeklerinin "Ada’nın simgesi ve bir turizm kozu" olduğunu belirtti.
1 Mayıs’ta meydanlara inerek konuya dikkat çekmek isteyen Facebook grubu üyeleri, "Bu cinayettir. Türk, Rum farketmez. Tüm Kıbrıslılar birleşmeli. Kültürümüzü, doğamızı kaybediyoruz" diye yazdılar. Gruba katılan Yunan belgesel yönetmeni Toni Angastinyotis, "Barışa giden yol, eşekler olabilir. Zaten tek hakiki Kıbrıslı onlar" ifadesini kullandı.
1974’ten yadigár
KIBRIS’ın güç, cüsse ve dayanıklılıklarıyla meşhur eşekleri, tarih boyunca Akdeniz havzasında en çok tercih edilen yük hayvanları olarak ün yaptılar. İki dünya savaşı boyunca Ada’ya egemen olan İngilizler bile Kıbrıs eşeğini çok tuttu. 100 kilodan fazla yük taşıyabilen bu eşekler, atlarla çiftleştirilip, çok güçlü bir katır türü yaratıldı.
1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın başlamasıyla birlikte güneye göç etmeye başlayan Karpazlı Rumlar, hayvanlarını da geride bırakmıştı. Bu dönemde "özgürleşen" eşekler, tarımın büyük ölçüde terkedilmesinin ardından zamanla yabani hayata bırakıldı. 2003 yılında yapılan araştırmaya göre, Karpaz sahillerindeki zeytinlik ve tarlalarda yaklaşık 800 eşek yaşıyor.
K. Irak’ta Eşek Partisi bulunuyor
IRAKLI şair ve filozof Raad Abdülcevad, Kıbrıs eşeği ile ilgili kampanyayı fırsat bilip, Türkiye-Irak sınırı ile Birleşik Arap Emirlikleri’nde dağlık arazide zorlukla yaşayan eşekleri de gündeme getirdi. Bu hayvanlara olan ilgisi nedeniyle "eşek şeyhi" diye tanınan Abdülcevad, "Atlar savaşlarda kullanılırken, eşekler, su, gıda, inşaat malzemesi taşır. Bu yüzden bir uygarlığın inşasında kilit rol oynayan eşeklerdir" dedi. AFP’ye konuşan Abdülcevad, Ortadoğu’daki eşekleri korumak için bölgesel bir örgüt kurmak üzere bağış topladığını belirterek, Kuzey Irak’ta bir "Eşek Partisi" olduğunu, Mısır’da da bu konuda bir dernek kurulduğunu bildirdi.
Mustafa İlgen adlı bir Kıbrıs Türkü’nün "Karpaz eşeklerinin yok olmasına dur diyelim" başlığıyla internetteki arkadaşlık sitesi Facebook’ta kurduğu gruba, kısa sürede 2000’i aşkın kişi üye oldu. Burada organize olan gençler, geçen hafta bir "cenaze konvoyu" oluşturarak yarımadanın ucundaki Dipkarpaz’a gittiler. 15 araçlık bir konvoyla 50 km katederek, yaklaşık 800 Kıbrıs eşeğine evsahipliği yapan bölgeye ulaşan gençler, Altınkum’da, "Doğanın düşmanı insanların düşmanıdır" pankartı açtıktan sonra basın bildirisi okudu.
KATİLLER BULUNSUN
Grup üyelerinden olan 20 yaşındaki Deniz Direkçi, kalabalığa yaptığı konuşmada, "eşek cinayetlerinde" bir numaralı şüphelinin, ekinlerinin zarar görmesine kızan çiftçiler olduğunu öne sürdü. Yerel yetkililer, çevreci gruba, "katillerin bulunacağı" sözünü verdi.
Hem KKTC, hem de Rum Kesimi’nde inşaat sektörünün turizmle birlikte patladığı bir dönemde Ada’nın geri kalan kısmının aksine bakirliğini koruyan Karpaz’daki eşek ölümleri konusunda başka şüpheliler de var. Karpaz’a silahla gelen bazı kişilerin ıssız bölgeyi atış poligonu gibi kullandığı biliniyor. Kıbrıs Rum Yönetimi topraklarının
MİLLİ PARK TARTIŞMASI
Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan Kıbrıslı şair Jenan Selçuk (34), "Karpaz’a büyük elektrik hatları getiriyorlar. Bunu da protesto ediyoruz. Milli park yerine lüks villa yapma planları var. Eşekleri bu yolda bir engel olarak görüyorlar" dedi. Antikacı Tanju Nasır da, KKTC yetkililerinin uzak görüşlü olmadığını, oysa el değmemiş Karpaz’da güvenli bir ortamda yaşatılabilecek olan Kıbrıs eşeklerinin "Ada’nın simgesi ve bir turizm kozu" olduğunu belirtti.
1 Mayıs’ta meydanlara inerek konuya dikkat çekmek isteyen Facebook grubu üyeleri, "Bu cinayettir. Türk, Rum farketmez. Tüm Kıbrıslılar birleşmeli. Kültürümüzü, doğamızı kaybediyoruz" diye yazdılar. Gruba katılan Yunan belgesel yönetmeni Toni Angastinyotis, "Barışa giden yol, eşekler olabilir. Zaten tek hakiki Kıbrıslı onlar" ifadesini kullandı.
1974’ten yadigár
KIBRIS’ın güç, cüsse ve dayanıklılıklarıyla meşhur eşekleri, tarih boyunca Akdeniz havzasında en çok tercih edilen yük hayvanları olarak ün yaptılar. İki dünya savaşı boyunca Ada’ya egemen olan İngilizler bile Kıbrıs eşeğini çok tuttu. 100 kilodan fazla yük taşıyabilen bu eşekler, atlarla çiftleştirilip, çok güçlü bir katır türü yaratıldı.
1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’nın başlamasıyla birlikte güneye göç etmeye başlayan Karpazlı Rumlar, hayvanlarını da geride bırakmıştı. Bu dönemde "özgürleşen" eşekler, tarımın büyük ölçüde terkedilmesinin ardından zamanla yabani hayata bırakıldı. 2003 yılında yapılan araştırmaya göre, Karpaz sahillerindeki zeytinlik ve tarlalarda yaklaşık 800 eşek yaşıyor.
K. Irak’ta Eşek Partisi bulunuyor
IRAKLI şair ve filozof Raad Abdülcevad, Kıbrıs eşeği ile ilgili kampanyayı fırsat bilip, Türkiye-Irak sınırı ile Birleşik Arap Emirlikleri’nde dağlık arazide zorlukla yaşayan eşekleri de gündeme getirdi. Bu hayvanlara olan ilgisi nedeniyle "eşek şeyhi" diye tanınan Abdülcevad, "Atlar savaşlarda kullanılırken, eşekler, su, gıda, inşaat malzemesi taşır. Bu yüzden bir uygarlığın inşasında kilit rol oynayan eşeklerdir" dedi. AFP’ye konuşan Abdülcevad, Ortadoğu’daki eşekleri korumak için bölgesel bir örgüt kurmak üzere bağış topladığını belirterek, Kuzey Irak’ta bir "Eşek Partisi" olduğunu, Mısır’da da bu konuda bir dernek kurulduğunu bildirdi.