Güncelleme Tarihi:
Hollywood'un gözde yakışıklı aktörlerinden Kevin Costner geçenlerde Türkiye'ye geldi. Hem de ne geliş! Değil hayranlarını devleti de ayağa kaldırdı. Öyle ki sonunda protokolü bile deldi. Çankaya'ya çıktı, Anıtkabir'de Ata'nın önünde saygı duruşunda bulundu. Konserler verdi, imza dağıttı. Resimler çektirdi, neredeyse her gazete ve televizyon kanalı ile söyleşi yaptı. Bu arada genç yaşta baba olmanın sadakati ile İstanbul günlerinde çocuğunun dadılığını bile üstlendi.
Kevin Costner de George Clooney gibi iletişim konusunda inanılmaz açık. Bu yıllardır süregelmektedir. Türkiye medyası için ilk Kevin Costner röportajını 1995 yılında Venedik'te yapmıştım. O zaman rekora imza atan 200 Milyon dolar harcanarak gerçekleştirdiği "Waterworld" filmini tanıtıyordu. Çok iddialıydı. Excelsior otelinin "Sala Stucchi" salonunda gerçekleşen röportaja aynı filmde Kevin Costner ile rolleri paylaşan Dennis Hopper da vardı. Sıkıntı içindeydi. 200 Milyon dolarlık film, ABD'de gösterime girmiş ve seyirci gişe hasılatı tam fiyasko ile sonuçlanmıştı. Aynı başarısızlığın Avrupa'da yaşanmaması için var gücüyle eserini tanıtmaya çalışıyordu. Söz döndü dolaştı ünlü olmanın handikaplarına geldi. "Sıkkınım. Böyle hayatın içine edeyim" demişti. Sonra da bizleri kıskandığını dile getirmişti Şöyle demişti: "Bazen kuş, bazen balık olmak istiyorum. Belki de deve. Ne bileyim ben. Eskiden ne kadar özgürmüşüm meğerse. Venedik'i çok seviyorum ama gezemiyorum. Yani şöyle sakin sakin gezemiyorum. Hemen tanınıyorum, Rahat bırakmıyorlar. Bu Hollywood'da da böyle, NewYork'ta da, Cannes'da. Nereye gitsem rahat yok. Kuş olsam, Venedik kentini havadan seyreder, istediğim yere konardım. Ya da balık olmak. Ama sen Kevin Costner'sin. Yani tutsaksın. Biraz sonra buradan sevinçli bir şekilde çıkacaksın. Kevin Coster ile röportaj
Bu röportaj "Hollywood Starları ile çok özel" dizisinde "Kelebek" ekinde 26 Eylül 1995'te yayınlanmıştı. Röportajın son sorusu ise şöyle: "Türk hayranlarınıza bir mesajınız var mı?"
"Güzel bir ülkeymiş. Rahat gezmeme olanak sağlanırsa söz gelirim. Tek bildiğim Türkçe kelime "Merhaba. "O zaman Merhaba Türkiye"
Kevin Costner Türkiye'de kuş veya balık olmak istedi mi bilemiyorum. Ama bir Hollywood starından, bir Capitol Hall müzisyeninden daha çok devlet adamı gibi karşılandığı, algılandığı, sevildiğine elbet tanık oldu.
Kevin Costner ile ikinci röportajımı 2004 yılında Roma'da "Open Range" (Uzak Ãœlke) filmi için yapmıştım. "KuÅŸ olmayı" hatırlatınca sadece "AÅŸk ÇeÅŸmesi'ne" ve "Kolezyum"a elimi kolumu sallayarak gidemiyorum. O zaman deÄŸiÅŸen bir ÅŸey yok" demiÅŸti.         Â