Güncelleme Tarihi:
SURİYE’nin Kobani kentinde Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ile Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) silahlı kanadı YPG arasındaki savaş yaklaşık 59 gündür devam ediyor. Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinden Kobani’ye sınıra yakın bir yerden geçmek için iki gün boyunca Kobani’deki yetkililerle telefon trafiği yaşadık. İlk sefer sınırı tam geçecekken ortamın karışık olduğu, çatışmaların şiddetlendiği, bir cenazelerinin olduğu için sınırı geçtiğimde beni almaya gelemeyecekleri söylediler. Ertesi gün tekrar haberleştik. Sınırı geçtiğimde haber vermemi ve bir araç göndereceklerini söylediler. Sınırı uzun uğraşlardan sonra geçtim. Beyaz bir kamyonet beni almaya geldi. Araca bindiğimde gideceğimiz yere kadar fotoğraf çekmemem istendi. Sağlam bir binanın kalmadığı Kobani’de YPG’liler beni karşıladı. Burada sokaklarda nasıl dolaşılması gerektiği konusunda beni uyardılar. IŞİD keskin nişancılarının bulunduğu kentte binaların diplerinde yürümemi ve ara sokaklara gelindiğinde eğilerek hızlı bir şekilde koşmam konusunda uyarıldım. Kobani’deki en büyük endişe keskin nişancılar. Sokaklarda dolaşırken çok yakınımızda keskin nişancı atışlarını duyuyoruz. Hemen hemen her sokak başı ve bitişi çarşaflar, battaniye ve bezlerle kapatılmış. YPG güçleri kontrolünü ellerinde bulundurdukları bölgelerde keskin nişancılardan korunmak için bu önlemi almış. Çatışmaların halen sürdüğü Kobani’de IŞİD’e karşı mücadele eden YPG’ye, Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve Peşmerge güçleri de destek veriyor.
İNTİHAR SALDIRILARI AĞIR ZARAR VERMİŞ
Kobani’deki en büyük hasar çatışmalar ya da bombardımanlardan kaynaklanmamış. YPG güçlerinin söylediğine göre en büyük tahribatı IŞİD militanlarının bomba yüklü araçlarla düzenlediği intihar saldırıları vermiş. Bu saldırılardan sonra kent merkezindeki hastane başta olmak üzere birçok ev ve işyeri kullanılmaz hale gelmiş. Kobani sokaklarında YPG’nin erkek militanlarının yanı sıra kendilerine Kadın Savunma Birliği adını veren YPJ’li kadınları görmek de mümkün. Bu arada YPJ’li kadınların mevzilerinden bir binaya girdik. Burada duvar yazıları dikkatimizi çekti: “Biz yaşamı uğruna ölecek kadar seviyoruz, bir gülüş bir ömre bedel ve öldürmeden ölmek yok”. Keskin nişancı bir YPJ’li kadının mevzisine gitmek için üzerinde delik açılmış bir duvardan geçtik. Sonra oradan bir binanın tepesine çıktık. İçeri girdiğimizde duvara küçük delikler açılmış, üzerine kum torbaları konulmuş mevzide 17 yaşındaki YPJ’li Gülbahar elleri tetikte bekliyordu.