Güncelleme Tarihi:
IKBY Başkanı Mesut Barzani, Peşmerge’nin girdiği petrol zengini Kerkük ve diğer sorunlu bölgelerle çekilmeyeceğini belirtti. Önceki gün Kerkük’e giden Barzani, İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague’ı dün Erbil’deki resmi konutunda kabul etti. Barzani ve Hague, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. IKBY lideri, “Irak hükümetinin bu sorunu çözmesi için 10 yıl bekledik. Bu bölgelerdeki Irak ordusu çekildi. Bundan dolayı Peşmerge güçlerinin, o bölgelere gidip kontrolü sağlaması gerekti. Bize göre Anayasa’nın 140’ıncı maddesinin şartları yerine gelmiştir. Artık biz bu mesele üzerinde konuşmuyoruz” dedi.
HAGUE TEŞEKKÜR ETTİ
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague de sorunlu bölgeleri terörist gruplardan koruyan Peşmerge güçleriyle, Irak’tan kaçan sığınmacılara kapılarını açan IKBY hükümetine teşekkür etti. Tüm siyasi tarafların içerisinde yer alacağı ulusal birlik hükümetinin kurulması için Irak’ta çok iyi bir tablo gördüğünü aktaran Hague, “Bağdat’ta görüştüğüm Şii liderlerin niyeti, ulusal birlik hükümetinin bir an önce kurulması yönündeydi. Irak’a askeri müdahalede bulunmayacağız. Irak’ın bu krizden kurtulması için ABD ile nasıl hareket edeceğimize dair görüşlerimiz sürüyor. Yardıma hazırız” şeklinde konuştu. Hague, Irak temasları kapsamında önceki gün de başkent Bağdat’ta Irak Başbakanı Nuri Maliki, Başbakan Yardımcısı Salih Mutlak ve üst düzey Iraklı yetkililerle bir araya gelmişti.
Barzani, Kerkük’e yaptığı ziyaret sırasında ise halka teröristlere karşı verdiği mücadeleden dolayı teşekkür ettiğini belirterek, “Şunu bütün samimiyetimle söylüyorum: Kerkük’ün savunması için peşmerge olmaya ve elime silah almaya hazırım” dedi.
SALİHİ: İLHAKA İZİN VERİLMEZ (Uğur ERGAN / ANKARA)
IRAK Türkmen Cephesi (ITC) lideri Erşad Salihi, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin Kerkük’e gidişi ve bu kentin “Kürdistan sınırlarına geri döndüğü” açıklamasını Hürriyet’e değerlendirdi. Salihi, “Peşmerge’nin Kerkük’e gelişi kesinlikle siyasi amaç için kullanılmamalı. Böyle bir plan varsa bunu başından reddettiğimizi tüm dünya kamuoyuna duyuruyoruz” dedi. Telefondan ulaştığımız Salihi’ye yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:
* Peşmerge’den sonra Barzani’nin de gidişiyle Kerkük artık bir Kürt şehri mi?
Başlangıçta durumdan faydalanarak kendileri için bir çıkar elde etmiş olabilirler. Ancak Irak’ın tüm siyasi grupları ile mutabakat sağlanmazsa bu geçici olur. Buradaki milletlerin kabulü olmadığı takdirde şu an bir emrivaki ile herkes bunu kabul edebilir ama ondan sonra siyasi girişimler, askeri girişimler başlar ve içsel sorunlar ortaya çıkar.
* Irak şu an için üçe bölünmüş görünüyor, Türkmenlerin pozisyonu nedir?
Biz Irak’ın toprak bütünlüğünü her zaman savunduk, şimdi de savunuyoruz. Irak’ın toprak bütünlüğünü savunarak, Türkmenlerin Irak içinde kalmalarını sağlayabiliriz. Ama Irak bölünürse, Türkmenlerin bir kesimi Sünni bölgede kalacak, bir kısmı da Kürt bölgesinde. O zaman buralar için anlaşma gerekecek.
* Kerkük’ün asli unsurlarından birisi de Türkmenlerdi ama Barzani artık “Kerkük Kürt kentidir” diyor.
Coğrafyası, tarihi ve kültürü ile Kerkük’teki Türkmen varlığının bir oldu bitti ile Kürt bölgesine ilhak edilmesine kesinlikle izin verilemez. Kerkük’te kardeş gibi yaşamak istiyorsak Türkmenler ve Kürtler anlaşarak ortak bir yapı kurabilirler. Bu otoritenin içinde Kürtlerin nasıl hakları olacaksa Türkmenlerin de o kadar hakkı olacaktır.
* Ancak Türkmenler sadece Kerkük’te değil ki. Tuzhurmatu’da, Telafer’de diğer birçok bölgede varlar.
Doğru, Türkmen çoğuluğunun olduğu bölgelerde anlaşma gerekmektedir. Bu coğrafyayı Türkmenler ve Kürtler beraber paylaşmalıdır. Kerkük’ün ise bir tarafın kontrolünde olması kesinlikle yanlıştır. Kerkük’te değişik Kürt partilerinin de muhtelif görüşleri vardır.
* Kerkük’te Kürtlerle bir anlaşma sağlayacağınıza inanıyor musunuz?
Türkmenler açısından Kerkük’ün özel bir statüye sahip olması lazım. Mesela Kerkük, 10-15 yıllık bir süre için uluslararası bir platform tarafından yönetilebilir. Kerkük’ü yönetecek uluslararası oluşum Kerkük için özel, tüm etnik ve dini kökenlerin tüm haklarını koruyacak bir anayasa da çıkarmalı. 10-15 yıl sonra halka, kimin denetimi altında yaşamak istiyorsunuz, Bağdat’a mı bağlı kalmak istiyorsunuz yoksa Kürt denetimine mi diye sorulmalı. Halk referandumda kararını verir.
* Ancak Kerkük’ün artık bir Kürt kenti olarak değerlendirilmesinin önünü Peşmerge’nin buraya girişinin açtığını kabul etmek gerekmiyor mu?
Peşmerge halen Irak’ın merkezi anayasasından gücünü almaktadır. Bu nedenle Irak içinde her bölgeye hareket edebilmektedir. Bundan dolayı Peşmerge’nin Kerkük’e gelişi kesinlikle siyasi bir amaç için kullanılmamalı. Böyle bir plan varsa bunu baştan reddettiğimizi dünya kamuoyuna duyuruyoruz.
* IŞİD saldırılarına karşı sizin Türkiye’den askeri bir talebiniz oldu mu?
Irak bir iç savaşa gitmektedir. Biz komşu ülkeleri bu işin içine kesinlikle sokmak istemiyoruz. Irak Türkmenleri olarak Türkiye’den askeri bir girişim talep etmiş değiliz. Türkmenlerin can güvenliği için Peşmergeler, Irak polisi ve Türkmen Akıncıları var. Bu üç grup Türkmenler için güvenlik sağlamaktadır.
HİÇ YAPILAMAYAN REFERANDUM
15 Ekim 2005’te referandumla kabul edilen Irak Anayasası’nın 140’ıncı Maddesi, IKBY ile Bağdat arasında tartışma konusu olan Türkmen, Arap ve Kürtlerin yaşadığı Kerkük ve çevresindeki toprakların hangi tarafta kalacağının belirlenmesi için bir referandum yapılmasını öngörüyordu. Oylama öncesinde kentte Saddam Hüseyin döneminde gerçekleştirilen Araplaştırma politikalarının tersine çevrilmesi için önlemler alınması da öngörülmüştü. Halk oylamasının önce 15 Kasım 2007’de gerçekleştirilmesi planlanmıştı. Fakat aradan geçen yıllara karşın bu referandum yapılamamıştı.