Güncelleme Tarihi:
İtalya'da hükümete sözde Ermeni soykırımını resmen tanımasını tavsiye eden önerge, mecliste kabul edildi. Karşı oyun çıkmadığı önergeye 382 ‘Evet’ verildi. Fransa’da ise 24 Nisan takvime resmen ‘Ermeni soykırımı anma günü’ olarak işlendi. ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosu’na da sözde soykırımın resmen tanınmasını isteyen birer karar tasarısı sunuldu. Fransa’da 1915 olaylarının yıldönümü olarak kabul edilen 24 Nisan’ı, ‘Ermeni Soykırımını Anma Günü’ olarak ilan eden ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Başbakan Edouard Philippe’in imzaladıkları kararname Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) çalışmalarına katılmak üzere Strasbourg’da bulunduğu bir günde yayımlanması dikkat çeken kararname üç maddeden oluşuyor. Kararnamede, 24 Nisan’ın bundan böyle anma günü olarak kabul edildiği ve her yıl Paris’te resmi devlet töreni yapılacağı belirtiliyor. Paris dışındaki şehirlerde ise anma törenleri zorunlu kılınmıyor ve valiliklerin inisiyatifine bırakılıyor.
RUANDA MESAJI
Resmi temaslarda bulunmak üzere Hollanda’da bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ilk tepkisini sosyal medya aracılığıyla vererek, “Önce kendi karanlık tarihine baksın. Ruanda soykırımından bu yana çeyrek asır geçti” ifadelerini kullandı. Daha sonra Hollanda Dışişleri Bakanı Stef Blok ile düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Çavuşoğlu, Macron’un bu yönde karar almasını popülizm olarak niteleyerek, “Avrupalılar ağızlarını açtığı zaman ne diyorlar? Hukukun üstünlüğü. Fransa Anayasa Mahkemesi, parlamentonun bu yönde karar almaması gerektiğini söyledi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) de bu konuda net kararları var” dedi. Fransa’nın bu konularda karar almasının “trajikomik” olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, “Fransa’nın kendi tarihine bakması lazım. Ruanda soykırımının üzerinden 25 yıl bile geçmedi. Afrika’da yaptıklarını ne onlar ne de biz unuttuk. Başka bir ülke hakkında böyle kararlar alınması kabul edilebilir değildir. Bu kararın bizim için hiçbir geçerliliği yoktur” diye konuştu. Ankara’nın Fransa’nın adımına karşı misillemede bulunması bekleniyor. Çavuşoğlu da gerekli tedbirleri alacaklarını ve Ankara’da bazı girişimlerin başlatıldığını belirtti.
SARKOZY DÖNEMİNDE BİLE OLMADI
Sayıları 650 bin civarında olan Fransa’daki Ermeni kökenliler Paris’in bu yönde adım atması için yıllardır uğraşsalar da Türkiye karşıtlıyla tanınan Nicolas Sarkozy döneminde bile bu sonucu elde edememişlerdi. 2008-2012 döneminde Fransız parlamentosu ‘soykırım’ın inkarının cezalandırılmasına yönelik bir yasayı kabul etti ancak Fransa Anayasa Konseyi, bu yasanın ifade özgürlüğünün yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Fransa Anayasası’na aykırı olduğuna hükmederek iptaline karar verdi.
AİHM de Perinçek Davası’nda 1915 olaylarının meşru bir tartışma konusu olduğunun altını çizip bu konuya ilişkin farklı görüşlerin ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna dikkat çekmişti. Yahudi soykırımı ile 1915 olaylarının karşılaştırılamayacağı da AİHM’nin içtihat niteliğindeki kararının unsurları arasındaydı.
DIŞİŞLERİ: GEREKEN CEVAP VERİLECEKTİR
DIŞİŞLERİ Bakanlığı, Fransa’nın kararını kınarken açıklamada şöyle denildi: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Fransız Anayasa Mahkemesi içtihatları, 1915 olaylarının meşru bir tartışma konusu olduğunu tespit etmiştir. Evrensel hukuka göre Ermeni tezlerinin siyasi girişimlerle dayatılması ifade özgürlüğüne aykırıdır. Cumhurbaşkanı Macron’un bu kararı, Fransa’da yerleşik 700 binden fazla nüfusa sahip Türk toplumunu derinden incitmiştir. Fransa’nın dostane olmaktan uzak bu tutumunun Türkiye ile ilişkilerini menfi şekilde etkilemesi kaçınılmazdır. Macron’un oy elde etmek uğruna diplomatlarımızı şehit eden terör örgütlerinin Fransa’daki bugünkü uzantılarını memnun etmek amacıyla aldığı bu karar, müttefiklik ilişkisiyle de bağdaşmamaktadır. Bu tutuma her vesileyle gereken cevap verilecektir.”
ALTUN: HADSİZLİK
CUMHURBAŞKANLIĞI İletişim Başkanı Fahrettin Altun, karara ilişkin Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 24 Nisan’ı ‘Anma Günü’ ilan etmesi ucuz bir popülizm ve büyük bir hadsizlik örneğidir” dedi.