Güncelleme Tarihi:
Dünya tarihinin en gizemli hava olayında dün de hiçbir ilerleme kaydedilmedi. Malezya'nın başkenti Kuala Lumpur’dan Çin’in başkenti Pekin’e doğru gitmek üzere havalanan ancak taşıdığı 239 kişiyle birlikte kaybolan Malezya Havayolları’na ait yolcu uçağı hakkında tek bir iz bile bulunamadı. Arama çalışmalarının yapıldığı alan genişletilirken, Japonya da bölgeye uçak ve arama ekibi gönderdi. Böylece aramalara katılan ülke sayısı sekize çıktı.
KADINLARLA EĞLENMİŞ
Malezyalı yetkililer yolcuların pasaport kontrollerini yeterince dikkatli yapmadığı yönünde eleştirilirken, bir güvenlik açığı da havada belirlendi. Kayıp Malezya Havayolları'na ait Boeing 777 tipi uçağın yardımcı pilotu Farik eb Hamid'in, Aralık 2011'deki bir uçuş sırasında kokpite Güney Afrikalı iki kadın yolcu aldığı ortaya çıktı.
Olay, pilotla halen Facebook'tan arkadaş olduğunu söyleyen Jonti Roos isimli kadının Avustralya televizyonu Channel 9'a skandala ilişkin görüntüleri vermesiyle gün yüzüne çıktı. Roos, pilotun yaklaşık bir saatlik Phuket-Kuala Lumpur uçuşu sırasında kokpitte sigara içip, 'misafir'leriyle sohbet ettiğini iddia etti.
Malezya Havayolları, medyada çıkan haberlerin kendilerini "şoke ettiğini" belirtti.
PİLOTUN SON SÖZLERİ
Kaybolan Malezya Havayolları uçağının kule ile yaptığı görüşmedeki son sözler de açıklandı. Malezya’nın Pekin Büyükelçisi İskender Sarudin’e göre pilotlardan birinin Malezya hava sahasından Vietnam hava sahasına girerken, “Tamam, iyi geceler” dediği duyuluyor.
İRANLILAR SIĞINMA PEŞİNDEYMİŞ
Dokuz ülkenin katıldığı arama çalışmalarına rağmen hâlâ enkazı bulunamayan uçağa iki yolcunun sahte pasaportlarla bindiği öğrenilince “terör saldırısı kuşkuları” artmıştı. Dün ise Malezya ve Interpol yetkilileri, çalıntı pasaport taşıyan yolcuların İranlı olduklarını, isimlerinin Puria Nur Muhammed Mehrdad (18) ve Seyid Muhammed Rezar Delaver (29) olduklarını açıkladı.
Fotoğrafları basınla paylaşılan İranlılardan Nur Muhammed, gerçekte Avusturyalı Christian Kozel’e ait çalıntı pasaportu, Seyid Muhammed ise İtalyan Lui Maraldi’ye ait pasaportu kullanmış.
Interpol: Terör olasılığı azalıyor
Merkezinin bulunduğu Fransa’nın Lyon kentinde düzenlenen basın toplantısında Interpol ise iki gencin Malezya’ya kendi pasaportlarıyla giriş yaptığını ancak Malezya’dan Çin’e giden uçağa, Avusturyalı ve İtalyan iki kişiye ait çalıntı pasaportlarla bindiklerini söyledi. Interpol Genel Sekreteri Robert Noble, “Bunun terör olayı değil kaçak göç sorunu olduğu sonucuna doğru gidiyoruz” dedi. Amerikan dış istihbarat servisi CIA Direktörü John Brennan ise terör ihtimalinin bu aşamada tamamen yadsınamayacağını söyledi.
Annesi Frankfurt’ta bekliyordu
Malezya Emniyet Müdürü Halid Ebu Bekir, Nur Muhammed’in bir terör örgütüne üye olduğunun tahmin edilmediğini söyleyerek “Yetkililer, yolcunun Almanya’da yaşayan annesiyle temas halinde. Anne oğlunu Frankfurt’ta bekliyormuş” dedi. Emniyet müdürü, Nur Muhammed’in sığınma almak istediği Almanya’ya ulaşmak için çalıntı pasaport kullandığını da belirtti. Malezya’dan telefonla BBC Farsça’ya konuşan ismi açıklanmayan bir İranlı ise ”Uçağa binen erkek yolculardan biri liseden arkadaşımdı. Almanya’ya gitmeden üç-dört gün yanımda kalmıştı. Son durağı Frankfurt’tu” dedi.
"ROTA DEĞİŞTİRDİ" İDDİASINA YALANLAMA
Bu arada Hava Kuvvetleri Komutanlığı, uçağın uçuş rotasından ayrılıp batıya döndüğü iddiasını yalanladı.
Hava Kuvvetleri Komutanı Gen. Rodzali Daud, uçağın en son Malakka Boğazı yakınlarında radarlar tarafından tespit edildiğine yönelik haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.