Güncelleme Tarihi:
Malezya Havayolları'na ait Boeing 777-200 tipi yolcu uçağı, Kuala Lumpur'dan havalandıktan kısa bir süre sonra Vietnam hava sahasında radardan kayboldu. MH370'in ortadan kaybolması ile radarda son görüldüğü bölge başta olmak üzere, uçağın düşme ihtimali olan sahalarda arama çalışmaları başladı.
Vietnam tarafından başlatılan çalışmalara kısa süre sonra Malezya, Çin, Singapur, Filipinler, ABD ve Avustralya da katıldı. Diğer ülkeler de uydular aracılığıyla bölgeyi taramaya başladı. Havadan, denizden ve karadan başlatılan arama çalışmalarında kayıp uçaktan haber alınamayınca akıllarda birçok soru işaretleri belirdi, komplo teorileri üretildi.
TÜRLÜ KOMPLO TEORİLERİ
Aramalar sürerken uçağın pilotları hakkında iddialar ortaya atıldı. Kaptan pilot Zahari Şah'ın Malezya eski başbakanlarından Enver İbrahim hayranı olduğu ve başbakanın hapse mahkum edilmesine kızdığı için uçağı kasten düşürdüğü iddiaları komplo teorilerinin başlangıcı oldu.
MH370'i arama çalınmaları 10 ülkenin katılım ile Malaga Boğazı ve Malezya'nın batı kısımlarına odaklanırken, bölgede uçağa ait olabileceği iddia edilen deniz üzerindeki "yağ tabakası" ümitleri boşa çıkardı. Uçağa iki kişinin sahte pasaport ile bindiği ve bu kişilerin terörist olduğu iddiaları dikkatleri bu yöne çevirse de araştırmalar bu senaryoyu da boşa çıkardı.
Malezyalı Sivil Havacılık şefi Azharuddin Abdul Rahman, uçağa sahte isim ile binenlerden birisini İtalyan Milli Takımı forması giyen siyahi futbolcu Mario Balotelli'ye benzetmesi dikkatsiz açıklamaların en ilginçlerinden biriydi. Uçağa sahte isimle binen Delavar Seyed Muhammed Madreza ve Puria Nur Muhammed Mehrdad isimli İranlı yolcuların hem siyahi hem de herhangi bir terör bağlantısı olmadığı anlaşılınca bir teori daha sona erdi.
Kayıp uçağı arama çalışmaları 8-14 Mart tarihlerinde ilk arama bölgesinde devam ederken armaya katılan ülke sayısı 13'e çıktı. Bölgede aramaya katılan gemi ve uçak sayısı 80'e ulaştı. Arka arkaya gerçeği yansıtmayan şüphelerden sonra bu kez uçağın yolcuları arasında bulunan Çinli iş adamlarının isimleri ön plana çıktı. Peidong Wang, Zhijun Chen, Zhihong Cheng ve Li Ying isimli yolcuların, Jacob Rothschild'e ait yarı iletken işi yapan Freescale Semiconductor firması'nın patent ortakları olduğu iddiası ortaya atıldı. İddiaya göre, ortaklık anlaşması uyarınca "beş ortaktan dördü ölürse tüm patent
Rothschild'in firmasına geçecekti" ve uçak bu yüzden düşürüldü. Bu iddia en uzun süre gündemde kalanlar arasında yer aldı.
Asya Pasifik bölgesinin önemli ülkelerinden biri olan Malezya'nın eski başbakanı Mahatir Muhammed tarafından Lahey'deki Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'ne alternatif olarak kurulan ve George W. Bush, Tony Blair, Dick Cheney, Donald Rumsfeld ve eski Başsavcı Alberto Gonzales gibi isimlerin yargılandığı Kuala Lumpur Savaş Suçları Mahkemesi yüzünden Malezya'ya gözdağı vermek için uçağın Batılı güçler tarafından düşüldüğü iddiaları da uzun süre konuşuldu.
Rusya medyasında yer alan iddiaya göre ise Malezya uçağının "Hiç" lakaplı biri tarafından kaçırıldığı ve rehinelerin Pakistan'da yer altında tutulduğu ileri sürüldü. Bir komplo teorisi de Malezya'da yayınlanan The New Strait Times gazetesinde çıktı. Haberde, uçağın okyanusa düşmediği ve bilinmeyen bir yere güvenli bir şekilde iniş yapmış olabileceği iddiası yer aldı.
DÜNYANIN EN KAPSAMLI ARAMASI
Malezya uçağının arkasında soru işaretleri bırakarak ortadan kaybolmasından 10 gün sonra arama çalışmalarına 26 ülkenin dahil olması ile dünyanın o güne kadarki en kapsamlı araması başlatıldı. Ancak kayıp uçağın izine rastlanamadı. Güney Çin Denizi, Endonezya, Bengal Körfezi, Kazakistan ve Türkmenistan sınırlarına yakın bölgelerde bile yapılan araştırmalar sonuçsuz kaldı.
Havadan, karadan, denizden ve uydular aracılığı ile uzaydan devam eden dünyanın en kapsamlı aramasında günler geçmesine rağmen ilerleme kaydedilemezken uyduların tespit ettiği deniz üzerinde yüzen parçaları uçaklar bir türlü bulamadı. Tayland uyduları tarafından tespit edildiği açıklanan okyanus üzerinde yüzen 300 parçalık enkaz görüntüsünden de bir netice alınamayınca, enkaz parçalarını gören ve dünyayı her saniye izleyen uyduların dev uçağı izleyememesi soru işaretlerinin artmasına neden oldu.
YOLCULARIN PARASI ÇALINDI
Ortadan kaybolmasından sonra "uzaylıların kaçırmış olabileceği" dahil hakkında birçok teori üretilen uçakta bulunan yolcuların hesabından para çekilmesi şok etkisi yarattı.
Kayıp uçakta bulunan dört yolcunun hesabından yaklaşık 111 bin Malezya ringiti (37 bin 467 Avustralya doları) çalındığı ortaya çıktı. Hırsızlığı yapan biri banka çalışanı iki kişi yakalandı.
GÜNEY HİNT OKYANUSU'NA DÜŞTÜ İDDİASI
Dev uçağın hiçbir ülkenin radarına takılmadan ortadan kaybolmasına bir anlam verilemezken, 19. yüzyılda keşfedilen dalga fenomen yöntemi ile İngiliz Inmarsat uydusu verilerine göre, uçağın Güney Hint Okyanusu'na düştüğü açıklandı.
Arama çalışmaları hızla bölgeye kaydırıldı, arama kurtarma liderliği Avustralya'ya bırakıldı. Ancak harcanan çabalar bir süre sonra uçağın yanlış yerde arandığının açıklanması ile yerini ümitsizliğe terk etti.
HAVADAN ARAMA BİTTİ
Uyduların tespit ettiği muhtemel enkazların bulunduğu bölgelerde başlatılan havadan arama çalışmalarında da bir sonuca ulaşılamayınca nisan sonunda havadan yapılan aramaların sona erdiği açıklandı. Batı Avustralya'nın başkent Perth'in güneyindeki havadan arama çalışmalarında 4,5 milyon kilometre karelik alan Avustralya, Yeni Zelanda, Malezya, Japonya, Güney Kore, Amerika, İngiltere ve Çin'e ait uçaklar tarafından tarandı fakat sonuç alınamadı.
DENİZ DİBİNDEN SİNYALLER
Havadan yapılan arama çalışmalarından sonuç alamayan ülkeler, Güney Hint Okyanusu'nda arama çalışmalarına katılan Avustralya'nın "Okyanus Kalkanı" isimli gemisinin okyanus dibinden sinyaller alması ile bu kez okyanus tabanına odaklandı.
Aramalar, sinyallerin geldiği bölgede yoğunlaştırıldı ancak bir süre sonra sinyallerin uçağa ait olmadığı açıklandı. Aramalar daha güneye kaydırıldı.
Bilim adamları tarafından Malezya uçağının düştüğüne inanılan Güney Hint Okyanusu'ndaki yeni arama bölgesine yoğunlaşan çalışmalarında deniz radarları ile donatılan Bluefin-21 isimli insansız denizaltılar okyanus dibine yollandı.
MH370 sefer sayılı uçağın kaybolmasından bu yana bir yıldır sürdürülen arama çalışmalarının sonuncusu olan deniz tabanını insansız deniz altılarla tarama yönteminde de henüz bir sonuç alınamadı. Okyanus tabanının üç boyutlu haritaları çıkartılarak devam eden çalışmaların ne zaman ve nasıl sonuçlanacağı bilinmiyor.