Güncelleme Tarihi:
Avrupa medyası, geçen pazartesi günü Beştepe’deki kabul sırasında AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gibi tekli koltuk yerine kanepeye oturtulmasıyla ilgili tartışmada asıl nedenin iki AB yetkilisi arasındaki güç mücadelesi olduğunu yazdı.
‘EGO ÇATIŞMASINDAN’
Fransa’da yayımlanan Liberation gazetesinde yer alan bir analizde, VDL’nin kanepede oturması nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cinsiyet ayrımcılığıyla suçlandığı hatırlatılarak şu ifadelere yer verildi: “Bu olayda cinsiyet ayrımcılığı görmek özellikle hoş değildi. Eğer ABD Başkanı Joe Biden, Erdoğan’ın yanında koltukta otururken Başkan Yardımcısı Kamala Harris kanepede otursaydı iki adama cinsiyetçilik naraları mı atılacaktı? Doğal olarak protokol düzeni cinsiyete bağlı değil.” Aynı analizde, Michel ve VDL arasında ego çatışması yaşandığı ve bunun dünya sahnesinde AB ve kurumlarını komik duruma düşürdüğü vurgusuna yer verildi.
Alman Der Spiegel’in internet sitesinde de, “AB, dünya sahnesinde kendini nasıl gülünç duruma düşürüyor” başlıklı değerlendirme yayınlandı. Değerlendirmede, “AB Komisyonu Başkanı von der Leyen, Türkiye ziyareti sırasında kandırıldı. Hata ev sahibi Erdoğan’da değil, Konsey Başkanı Michel’deydi. Tuhaf bir güç mücadelesinin sahneleri” ifadeleri kullanıldı. İkili arasında, özellikle dış politika konusunda, bir didişme olduğu vurgulandı.
‘TÜRKLER MAĞDUR’
Protokol olayı nedeniyle Ankara’nın eleştirildiğini belirten Fransız L’Opinion gazetesinin haberinde, “Gerçek ise oldukça farklı. Birkaç aydır AB ile yakınlaştığını göstermeye çalışan Türkler, Brüksellilerin arasındaki kavgaların mağduru oldu” denildi. AB Konseyi Başkanı’nın devlet başkanı, AB Komisyonu Başkanı’nın ise başbakan seviyesinde olduğunun hatırlatıldığı haberde, “Erdoğan ile görüşmede yaşanan protokol olayı, AB Komisyonu Başkanı ile AB Konseyi Başkanı arasındaki rekabeti gösteriyor. Burada Türkler aktör olmaktan çok seyirciydi” denildi.
‘İYİ UYUYAMIYORUM’
Bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, görüşmedeki tavrı nedeniyle derin üzüntü duyduğunu belirten Michel, “Eğer mümkün olsa geri döner ve bunu onarırım. O günden bu yana geceleri iyi uyumadığımı gizlemiyorum çünkü o sahne kafamda sürekli yeniden yaşanıyor” dedi.
DRAGHİ YALNIZ KALDI
İtalya Başbakanı Mario Draghi 6 Nisan’da yaşanan protokol olayının iç yüzünü bilmeden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı suçlayıp ‘diktatör’ diyerek haddini aşmıştı. Türkiye karşıtlığıyla bilinen ya da Ankara’nın gerginlik yaşadığı ülkelerin liderlerinden bile bu düzeyde açıklama gelmezken İtalya’dan gelen bu çıkış tepki çekmişti. İtalya’nın eski Ankara Büyükelçisi Carlo Marsili, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Yaşananlar beni şaşırttı. Hakikati söyleyelim; Türkiye’nin dokuz büyük şehri muhalefetin idaresindeyken diktatörlük olarak tanımlanacak bir ülke görmüyorum. Hangi diktatörlük? Şimdi mesele ülkelerimiz arasında siyasi diyaloğu yeniden başlatarak sorunu çözme meselesidir” dedi.