Kavga büyüyor

AK Parti’nin Avrupa siyaset arenasındaki tercihini değiştirerek, 2005’ten beri gözlemci olduğu Avrupa Halk Partisi (EPP) grubundan 8 Kasım’da ayrılıp Avrupa Muhafazakârlar ve Reformcular İttifakı’na (AECR) tam üye olmasının yankıları sürüyor. Kararın perde arkasını araştıran Hürriyet’e konuşan bir kaynak, AP tarihinde benzer başka bir “siyasi parti transferinin” bulunmadığını vurguladı.

BILDT ‘APTALCA’ DEMİŞTİ

AECR, Avrupa Parlamentosu’nda (AP) Avrupa Muhafazakârlar ve Reformcular Grubu (ECR) ismiyle temsil ediliyor. AK Parti’nin EPP’den ayrılma kararını, AP Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten “İnanamıyorum,” İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ise “Son derece aptalca” sözleriyle eleştirmişti. Haftalardır sessiz kalan AECR Başkanı ve AP’nin Çek milletvekili Jan Zahradil, Hürriyet’e şu açıklamayı yaptı:
AK Parti’nin AECR’ye katılımından çok mutluyum. Kişisel hürriyete ve dini özgürlüklere, ulusal egemenliğe, milletlerden oluşan bir Avrupa’ya, özel teşebbüse ve sınırlı hükümete (küçük devlet) inanç gibi birçok ortak değerimiz var. EPP temsilcileri Bay Bildt and Bayan Oomen-Ruijten’in son açıklamaları ne diplomatik ne de zarif. Doğrusu kulağa siyasi şantaj gibi geliyorlar.

REFORM OLMAZSA AB GENİŞLEMEZ

Bu açıklamalar EPP’nin benmerkezci ve cahil kalmayı sürdürdüğünü gösteriyor. Avrupa federasyonunu ve sürekli entegrasyonu öngören ajandalarının ne kadar modası geçmiş olduğunu, AB’ye bol geldiğini anlamamaları üzücüdür. Giderek daha fazla AB vatandaşı daha esnek, ademi merkeziyetçi ve bürokrasiden arındırılmış bir AB için reform istiyor. Bu gerekli adımlar atılmazsa AB daha fazla genişleyemeyecek.
Dahası, Türkiye’nin AB tam üyeliğini durdurmaya çalışanın çoğu kez EPP partileri ve hükümetleri olduğu düşünülürse, EPP’nin (AK Parti’nin kararından) şikâyet etmesi ikiyüzlülüktür. EPP, dış dünyaya ve komşulara kapalı bir kale Avrupa’sı istiyor. AECR ise tam tersini.

Bosna ve Fas’ta kritik görüşmeler

AK Parti’nin, İngilizlerin muhafazakâr Başbakanı David Cameron tarafından kurulan AECR’ye katılması, “federal AB” yanlılarıyla karşıtları arasındaki kavgayı da kızıştırdı. EPP Brüksel’den yönetilen merkezi bir AB, AECR ise ulus-devletlerin gücünü koruduğu gevşek bir AB istiyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in en güçlü lideri olarak öne çıktığı EPP grubu, AK Parti’yi yıllardır tam üye yapmıyordu. Hürriyet’in AP kaynaklarından edindiği bilgiye göre AK Parti’nin AECR ile flörtü geçen yıl başladı. 2009’da Cameron’ın İngiliz ve Çek muhafazakârları EPP’den kopararak kurduğu AECR hızla büyüyordu. EPP’ye küskün AK Parti de cazip bir üye adayıydı.

CAMERON İLE ‘MAYA’ TUTTU

İlk olarak 2012 yılı başlarındaki “Maya Projesi” kapsamında İngiliz Muhafazakar Parti ile AK Parti’nin temsilcileri Bosna-Hersek’te bir araya geldi. Amaç iki tarafın birbirini iyi tanımasıydı. Ardından, AK Parti Dış İlişkiler Başkan Yardımcısı Ahmet Berat Çonkar, 31 Ocak-3 Şubat 2012’de AECR’ın Fas’ın Marakeş şehrinde düzenlediği toplantısında resmen partisini temsil etti.

MEŞAL’Lİ KONGRE’YE GELDİ

AECR Başkanı ve AP milletvekili Jan Zahradil’in 30 Eylül 2012’de AK Parti 4. Olağan Genel Kongresi’ne katılımı Türk medyasında haber oldu, ama Hamas lideri Halid Meşal’in en çok alkış alan yabancı konuk olduğu kongrede Zahradil’in bir konuşma yaptığını bugün pek az kişi biliyor. Oysa bu konuşma AECR-AK Parti ilişkilerinde bir dönüm noktasıydı. Bu konuşmadan sonra Zahradil ile Başbakan Tayyip Erdoğan arasında diyalog arttı ve “transfer” sonuçlandı.

Diyalog köprüsü bir Türk oldu

ECR’ın siyasi danışmanı Neva Sadıkoğlu, ilk görüşmelerde, ECR liderleriyle AK Parti yetkilileri arasında köprü oldu. Bugün ECR’ın Bölgeler Komitesi Genel Sekreterliğini yürüten Sadıkoğlu, AB sistemi içinde en hızlı yükselen Türklerden. 2010 yılından beri AB kurumlarında çalışan Sadıkoğlu, İngiltere ve Fransa’da lisans ve yüksek lisans yaptıktan sonra Brüksel’e yerleşmişti.

Erdoğan ile cuma namazı

AECR’ın AK Parti ile kurduğu kişisel temaslar ‘transfer’de etkili oldu. Örnek olarak, AP’nin ilk Müslüman milletvekili olan ve Türkiye’deki tutuklu gazetecilerin davalarını izlemek üzere oluşturulan AP heyetine başkanlık eden İngiliz Muhafazakar Sajjad Karim’in tavrı gösteriliyor. Karim, Başbakan Erdoğan’ın daveti üzerine onunla İstanbul’da cuma namazına bile gitti. EPP ise AK Parti’ye hep mesafeli davrandı.