Oluşturulma Tarihi: Kasım 25, 2006 00:00
Moskova’nın zehirlediğine inanılan eski Rus ajan Aleksander Litvinenko, 3 haftadır yattığı Londra’daki hastanede önceki gece birden bire kötüye giderek öldü.
Öteki dünyadan
Soğuk savaşın casus romanlarını andıran Londra’daki ajan zehirleme vakasında şok gelişmeler yaşanıyor. Bir aya yakın can çekiştikten sonra ölen eski Rus ajanı Litvinenko’nun son mektubu dün açıklandı. Öteki dünyadan seslenen ajan, "Beni, Rusya Lideri Putin zehirledi" diyordu.
Putin konuştu
AB liderleri ile Helsinki’de zirvede buluşan Putin ise hiç beklenmedik şekilde cevap verdi: Bu ölüm siyasi provokasyon amaçlı kullanılıyor. Bana yönelik suçlamalar temelsiz." Kremlin de, "Litvinenko İngiliz vatandaşıdır. Bu trajik ölümü İngiliz polisi çözsün" dedi.
Soğuk Savaş döneminin casusluk romanlarını andıran olaya İngiliz İçişleri Bakanlığı el koydu. Son sözleri "Alçaklar, beni hakladı. Ancak hepimizi yenemeyecekler" olan Litvinenko, öldükten sonra açıklanan mektubunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i ölümünden doğrudan sorumlu tutuyor.
Yakın arkadaşı ve üç haftadır sözcülüğünü yapan Aleksander Goldfarb, dün Litvinenko’nun ölümünden kısa süre önce yazdığı mektubu okudu. Litvinenko mektubunda, "Bir kişinin sesini kesmeyi başarabilirsiniz, ancak dünyanın her tarafındaki protestolar tüm yaşamınız boyunca kulaklarınızda yankılanacak" diyerek, Rusya Devlet Başkanı’nın makamına yakışmadığını savundu. Eski ajan, ölümünden 48 saat önce 21 Kasım’da kaleme aldığı ve "durumundan sorumlu kişiye bir iki şey söylemenin gerekli olduğunu" belirttiği mektubunda, "Yaşam ve özgürlük hakkına veya uygar değerlere saygınız olmadığını gösterdiniz" dedi. Litvinenko, mektubunda, "Yaptığınızdan ötürü Tanrı sizi affetsin, sadece ben değil, sevgili Rusya da" ifadesini kullandı.
İNGİLİZLER ÇÖZSÜN
Altı yıl önce Rus istihbarat servisini muhalifleri ortadan kaldırmakla suçladıktan sonra Londra’ya iltica eden FSB (eski KGB) ajanı Yarbay Aleksander Litvinenko, zehirin etkisiyle hastalandıktan 3 hafta sonra birden bire kötüleşerek önceki gece yaşamını yitirdi. Litvinenko’yu zehirlediği iddialarını sürekli yalanlayan Kremlin, ölümü üzerine açıklama yaptı. Finlandiya’da yapılacak AB-Rusya zirvesi öncesinde Litvinenko’nun tuhaf ölümüyle ilgili ilk üst düzey açıklama Vladimir Putin’in sözcü yardımcısı Dmitriy Peskov’dan geldi. Peskov "Litvinenko trajedisi arkasında duran nedenleri bize göre İngiliz polisi ortaya çıkarmalı. Çünkü Litvinenko bildiğiniz gibi birkaç yıl önce İngiliz vatandaşlığına geçmişti" dedi.
Çeçen direnişçiler ise, bir internet sitesi aracılığıyla, ölen ajanın bir süre önce "imam şahitliğinde İslam’ı kabul ettiğini" savunarak, Litvinenko’yu "şehit" ilan ettiler.
Rus ajanı polonyumla zehirlemişler
LİTVİNENKO olayına el koyan İngiliz hükümeti, ölen eski Rus ajanın vücudunda yüksek derecede radyoaktif bir element olan "polonyum-210" bulunduğunu açıkladı. Hükümete bağlı Sağlık Koruma Ajansı’nın radyoaktivite uzmanı Roger Cox, Litvinenko’nun idrarında "polonyum-210" bulduklarını bildirdi. Ajansın başkanı Pat Troop da, bulunan polonyumun çok yüksek dozda olduğunu belirterek, "Yediği bir şeyle, soluyarak ya da açık bir yaradan almış olabilir" dedi. Litvinenko’nun yaşamını yitirdiği Londra’daki "University College" Hastanesi kaynakları da, doktorların başlangıçta talyum adlı ağır metal sandıkları maddenin, testler yapıldıktan sonra "polonyum" olduğunun ortaya çıktığını söylediler.
SUŞİ BARDA RADYASYON
Litvinenko’nun, 1 Kasım günü Mario Scaramalla adlı İtalyan akademisyen ile buluştuğu Londra’daki Itsu adlı suşi lokantasında az miktarda radyoaktif maddeye rastlandı. Litvinenko, Moskova’da öldürülen Rus gazeteci Anna Politkovskaya cinayeti ile ilgili bilgi almak üzere o lokantaya gitmişti. Litvinenko’nun aynı gün gittiği bir başka adres ise Millennium Mayfair Hotel’di. Polis orada da radyoaktif madde buldu. Rus ajan otelde Dimitri Kovtun ve bir başka kişi ile buluşmuştu. Litvinenko’nun bu iki buluşmadan birinde "talyum" ile zehirlendiği öne sürülmüş. Ancak daha sonra maddenin talyum olmadığı açıklanmıştı.
YENİÇERİ ZEHİRLEYEN
Gümüş renginde ve katı olarak bulunan "polonyum" 1898 yılında Polonyalı Marie ve Fransız kocası Pierre Curie tarafından keşfedildiği için "polonyum" adını aldı. O yıllarda Polonya, Osmanlı İmparatorluğu’na sahip olduğu metallerin belli bir yüzdesini verdiği için, İstanbul’a da bol miktarda polonyum geldiği, bunlardan bastırılarak ulufe olarak dağıtılan sikkelerle bir türlü kökü kazınamayan yeniçerilerin zehirlendiği söylenir.
Babanın gözyaşları
Baba Walter Litvinenko, oğlunun ölüm haberi üzerine gözyaşları içinde "Oğlum, Putin rejimine karşı mücadele etti ve o rejim onu ortadan kaldırdı" dedi.