Güncelleme Tarihi:
Diplomatik kaynakların verdiği bilgiye göre, telefon görüşmesi ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın talebi üzerine gerçekleşti. Tillerson’ın telefonunun, Körfez krizinde Suudi Arabistan’la birlikte hareket eden ve Katar’ı teröre destek vermekle ağır şekilde suçlayan Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Halid bin Ahmed el Halife’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile İstanbul’da görüşmesinden sonra gelmesi dikkat çekti. Görüşmede Körfez krizi kapsamında Bahreyn Dışişleri Bakanı’nın İstanbul’da verdiği mesajlar ile temasları, Irak ve Suriye’deki gelişmeler ana gündemi oluşturdu.
Edinilen bilgiye göre Çavuşoğlu, Körfez’de krizin sona ermesi için Türkiye’nin her türlü çabayı gösterdiğini, taraflara bölgenin tehlikeli bir boyuta gidecek yeni bir sorunu kaldıramayacağı mesajı verdiğini ifade ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın krizin Ramazan Bayramı’ndan önce bitmesi için temaslarını sürdürdüğünü vurguladı.
Türkiye’nin insani boyut kapsamında Katar’da sivil halkın acil gıda ihtiyacını karşılamaya çalıştığını belirten Çavuşoğlu, krizin uzaması durumunda bundan en fazla DEAŞ’la mücadelenin zarar görebileceği uyarısında bulundu. Tillerson, ABD Başkanı Donald Trump’tan farklı bir söylemle, Körfez krizinin Katar’da insani yaşam koşullarını tehlikeye atacak boyuta ulaşmaması gerektiği mesajını vermişti.
‘ÜS TEHDİT DEĞİL’
Çavuşoğlu, Türkiye’nin Doha’da Katar’la ortak üs kurarak bölgedeki herhangi bir ülkeyi doğrudan hedef almasının kesinlikle söz konusu olmadığının da ilgili ülkelere iletildiğini vurguladı.
Öte yandan, Rakka operasyonu için terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG’ye verilen silahlarla ilgili Türkiye’nin hassasiyetini bir kez daha dile getiren Çavuşoğlu, Ankara’nın DEAŞ’la mücadele samimiyetini, Rakka operasyonunda İncirlik’in kullanılmasına olanak sağlayarak bir kez daha gösterdiği mesajını da verdi. Çavuşoğlu, Irak’ta da Kürtlerin 25 Eylül’de bağımsızlık referandumu yapma kararının da bölgedeki ateş çemberini büyütebileceği uyarısını yaparak, Kürtlerin sağduyulu davranması yönünde ABD’nin de etkili şekilde devreye girmesi gerektiğini vurguladı.
İran’dan beş uçak dolusu gıda yardımı
İran’ın, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) dahil beş Arap ülkesinin diplomatik ilişkilerini kestiği Katar’a, “beş uçak dolusu gıda” gönderdiği belirtildi. AFP’ye konuşan İran Havayolları Sözcüsü Shahrokh Noushabadi, “Şu ana kadar meyve ve sebze gibi dayanıksız gıda ürünlerini taşıyan beş uçak Katar’a gönderildi. Her birinde 90 tonluk yük var” dedi. Shahrokh Noushabadi, Katar’dan talep olduğu sürece bu teslimatları sürdüreceğini söyledi. İran’ın Tasnim haber ajansına konuşan bir yerel yetkili de, 350 ton gıda taşıyan üç geminin Katar’a gitmek üzere yola çıkacağını belirtti.
Riyad’a ‘Mekke’ye yasak’ suçlaması
Katar’ın başkenti Doha merkezli Al Sharq gazetesinin haberinde, Mekke’deki Mescid’i Haram’ı ziyaret etmek isteyen Katarlı kişilerin Suudi yetkililerce engellendiği iddia edildi. El Cezire’nin de yer verdiği haberde Katar Ulusal İnsan Hakları Komisyonu’na Katarlı vatandaşlarca şikâyet dilekçeleri gönderildiği öne sürüldü. İslam dininde Hac ibadetinin yerine getirildiği yer olan Mescid-i Haram’a girişlerde, Suudi Arabistanlı yetkililerin milliyet ya da mezheplere özel bir uygulamasının normalde olmadığı belirtiliyor.
BİLGİ NOTU: Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Mısır ve Yemen, geçen pazartesi Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Katar’a karşı diplomatik ablukaya daha sonra Maldivler, uluslararası toplumun tanımadığı General Halife Hafter destekçisi Libya’daki Tobruk yönetimi, Moritanya ve Komor Adaları da katılmıştı. Ürdün ise geçen salı Katar’la diplomatik ilişki seviyesini düşürmüştü.