Karikatür rövanşı mı

Güncelleme Tarihi:

Karikatür rövanşı mı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2007 01:00

Hz. Muhammed karikatürleri yüzünden protestolara hedef olan Danimarka ağır bir türban krizi yaşıyor.

Türbanla TV sunuculuğu yaptığı için büyük tepki çeken Filistin kökenli Esma Abdülhamid şimdi de genel seçimi kazanıp türbanla meclise girme iddiasında. Seçim 2009’da, ancak "Türban, gamalı haç gibi totaliter bir semboldür" diyen muhalefet, Esma’ya karşı şimdiden savaş açmış durumda.

DANİMARKA’da, türbanıyla TV sunuculuğu yaptığı için büyük tepki gören Filistin kökenli Esma Abdülhamid, 2009’da yapılacak genel seçimlere aday olacağını ve seçildiği takdirde genel kurula başörtüsüyle katılacağını açıklayarak, ülke siyasetine damgasını vurdu. Eğer Abdülhamid seçilirse, Avrupa’nın da ilk türbanlı vekili olacak.

Hz. Muhammed karikatürleriyle İslam dünyasını ayağa kaldıran Danimarka’dan rövanşı, 25 yaşındaki Müslüman kadın göçmen Abdülhamid, türbanıyla almaya hazırlanıyor. 5 yaşındayken Filistin’den ailesiyle birlikte Danimarka’ya gelen ve Odense’de yaşayan Abdülhamid, eski komünistlerin oluşturduğu Birlik Listesi üyesi ve seçimleri kazanmasına kesin gözle bakılıyor.

Türban takan ve erkeklerle el sıkışmayı reddeden eski TV sunucusu Abdülhamid, Kopenhag bölgesinden aday olacağı seçimleri kazandığı takdirde, genel kurula başörtüsüyle gireceğini açıklayarak, ülkede yeniden tartışmalara neden oldu. Kendisine yapılan "Baskı altında" şeklindeki eleştirileri kesin bir dille reddeden genç kadın, farklı olmanın kendisi için bir hak olduğunu savunuyor.

Mecliste sandalye kazanmanın, Müslüman Danimarkalı kadının yeteneğini kanıtlaması açısından çok önemli olduğunu belirten Abdülhamid, "Başımdaki bu bir parça kumaşla, kendimi özgür hissediyorum. Bu seçeneğin, hak olduğunu düşünüyorum. Erkekleri, elimi kalbimin üzerine koyarak selamlamayı tercih ediyorum. Ama başkalarının da böyle davranması için asla ısrar etmiyorum" dedi.

KARŞI ÇIKANLAR: TEDAVİ GÖRSÜN

Abdülhamid’e tepki gösterenlerin başını çeken aşırı sağcı Danimarka Halk Partisi’nin sözcüsü Soeren Krarup ise türbanın, gamalı haç benzeri totaliter sembol olduğunu söyledi. Bir diğer parti üyesi ve Avrupa Parlamentosu üyesi Mogens Camre de, Abdülhamid’in psikolojik tedaviye ihtiyacı olduğunu öne sürdü.

DESTEKLEYENLER: FARKLI OLMAK HAKTIR

Danimarka’daki Müslüman din adamlarının yanı sıra sol kanattaki etnik Danimarkalılar da Abdülhamid’i destekliyor. Örneğin muhalefetteki Radikal Parti üyesi ve eski kültür bakanı Elsebeth Gerner Nielsen, bir keresinde Abdülhamid’e destek vermek amacıyla, basın toplantısına başında türbanla çıkmış ve "Farklı olmak, herkesin hakkıdır. İfade özgürlüğü de en az farklılık hakkı kadar önemlidir. Önemli olan başımıza taktığımız şey değil, ne düşündüğümüzdür" demiş ve aşırı milliyetçilerin ağır hakaretlerine maruz kalmıştı.

KAVAKÇI ÖRNEĞİ

Haberi veren AFP ajansı, 1999 yılında vekil seçilen ve türbanıyla TBMM’ye giren, ancak tepkiler üzerine terk etmek zorunda kalan Merve Kavakçı olayını hatırlattı. Buna karşılık Abdülhamid, kendisi için her şeyin çok daha iyi gideceğine inandığını belirtmekle yetindi.

Mescid istemiyor

Esma Abdülhamid, din ile siyasetin birbirinden ayrı tutulmasına sonuna kadar inandığını söylemekten çekinmiyor ve seçildiği takdirde, mecliste mescit talebi olmayacağını ifade ediyor. Abdülhamid, eleştiri aldığı kadar destek de görüyor. Özellikle ülkedeki imamlar, Müslümanları Abdülhamid’e oy vermeye çağırıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!