Dünyanın konuştuğu tesis... İklim krizine karşı umut olabilir mi?

Güncelleme Tarihi:

Dünyanın konuştuğu tesis... İklim krizine karşı umut olabilir mi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 04, 2021 13:06

Dünya İzlanda’da kurulan ve iklim krizine çözüm olarak gösterilen karbon arıtma tesisini konuşuyor. Daha büyük kapasiteli karbon arıtma tesislerinin yapım çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Peki bu tesisler sürekli kâbus senaryolarının muhattabı olan dünyamız için bir umut ışığı mı, yoksa dikkat dağıtıcı bir önlem mi?

Haberin Devamı

Karbon ve sera gazlarının atmosferdeki yoğunluğunun artması her geçen gün dünya için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Plansız sanayileşme, teknolojik ilerleme, nüfusun kontrolsüz büyümesi ve fosil yakıt tüketimi nedeniyle her yıl yaklaşık 40 milyar metrik ton karbondioksit doğaya karışıyor. Ağustos ayında yayımlanan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli raporunda, gezegenin tehlikeli ısınma seviyesine yaklaştığı, çözüm için az seçenek kaldığı ve bu nedenle atmosfere salınan karbondioksiti azaltmak için acil önlemlerin alınması gerektiği vurgulandı.

Bilim insanları ve uzmanlar karbondioksit salınımını azaltıcı planlar geliştirirken, geçtiğimiz haftalarda İzlanda’da dünyanın en büyük karbon arıtma tesisi Orca hizmete açıldı. Elbette, bu alandaki çalışma sadece Orca ile sınırlı değil, İskoçya ve ABD’de de büyük arıtma tesislerinin kurulma çalışmaları devam ediyor. Diğer taraftan, çözüm için Project Vesta programı gibi düşük maliyetli yollar da gündeme geliyor.

Haberin Devamı

Ancak akıllardaki soru bu ve benzeri tesislerin iklim sorununu çözmede ne derece etkili olacağı? Bu konuda ciddi görüş ayrılıkları var. Bilim insanları yılda 40 milyar metrik ton karbondioksit üreten dünyada bu tip çözümlerin yetersiz kalacağını belirtirken, proje yöneticileri bu tip çalışmaların hızla gelişeceğini ve çözümün önemli bir parçası haline geleceğini öne sürüyor.

Bununla birlikte, önümüzdeki yıllarda sayıları artacak tesislerle birlikte yeni bir sektörün doğmaya başladığı da görülüyor. Ülkeler ciddi finansman destekleriyle karbon tesislerini büyütmenin yollarını ararken, teknoloji firmaları da giderek artan tehlikenin önüne geçmek için kesenin ağzını açıyor. Microsoft, karbon salınımını azaltıcı teknolojiler için 1 milyar dolarlık “iklim fonu” ayırdığını, Tesla'nın sahibi milyarder girişimci Elon Musk ise en iyi "karbon filtreleme teknolojisi" için 100 milyon dolar ödül vereceğini açıklamıştı.

2050’DE MİLYAR TON KAPASİTESİNE ÇIKACAĞIZ

İzlanda’da ise küresel ısınmayla mücadele etmek için yaratıcı ama bir o kadar da pahalı bir yol seçildi. Ülkenin güneybatısında çorak bir düzlükte İsviçreli Climeworks ve İzlandalı Carbfix şirketleri tarafından inşa edilen ve yenilenebilir enerji ile çalışan Orca, tam kapasiteye ulaştığında her yıl 4 bin metrik ton karbondioksiti temizleyebilecek.

Haberin Devamı

Orca, özel fanları sayesinde emdiği karbondioksiti belli sıcaklıktaki yeraltı maden sularıyla karıştırarak, yerin 800-2000 metre altına pompalıyor. İşlemin bir sonraki aşamasına ilişkin açıklama yapan Carbfix CEO'su Edda Sif Aradottir, karbondioksitin yüzde 95'inin bazalt kayaçlara dönüştüğünü belirtti. Climeworks'ün proje yöneticisi Christoph Gebald ise arıtma teknolojisi konusunda, “Önümüzdeki on yıl içinde milyon ton kapasiteye ve 2050 yılına kadar milyar ton kapasiteye ulaşacağımızdan çok eminiz” açıklamasında bulundu.  

Şirket, 2019 yılında İsviçre'nin en büyük kenti Zürih'in dışında bulunan Hinwil'da bir çöp arıtma tesisinde, 30 özel fanı bulunan kabon arıtma tesisi inşa etmişti. Proje kapsamında, arıtma tesisinden günlük elde edilen 135 kg karbondioksit, yakınlarında burulan Meier Serası'nda tarım faaliyetler için kullanılmaya başlanmıştı.  

Haberin Devamı

Peki, İsveç şirketi Climeworks bu çalışmanın sonucunda ne kadar para kazanıyor? Reuters’ın haberine göre, ABD'li finans şirketi Stripe, geçtiğimiz yıl Climeworks'e 322 metrik ton karbondioksit arıtması karşılığında ton başına 775 dolar (6 bin 800 TL) ödeyeceğini açıklamıştı. Teknoloji devi Microsoft ise bu yılın ocak ayında, bin 400 metrik ton karbonu arıtması karşılığında Climeworks'e yatırım yapacağını duyurdu. Microsoft'un karbon programının yöneticisi Elizabeth Willmott, “Climeworks'ün karbon arıtmaya yönelik çabaları, bu alanda yapılan diğer çalışmalarla birleştirildiğinde önemli sonuçlar gösterecek” ifadesini kullandı.    

İNGİLTERE'NİN HEDEFİ YILDA 500 BİN TON

Haberin Devamı

Karbon emisyonunu en aza indirmek için çalışmalara büyük kaynak aktaran ülkeler arasında İngiltere de var. İngiltere hükümeti, Carbon Engineering ve Storegga şirketleri tarafından hazırlanan Direct Air Capture (DAC) olarak da adlandırılan karbon arıtma sistemine milyarlarca dolar finansman sağlıyor.  

2015 yılından bu yana Kanadalı şirket Carbon Engineering tarafından hazırlanan proje, Kanada’nın British Columbia bölgesinde test ediliyor. BBC’nin haberine göre, 2024'te faaliyete geçmesi beklenen tesisin başlangıç olarak yılda 500 bin metrik ton arıtması planlanıyor. Şirket yatırımcı desteğinin artması ve teknik altyapının genişletilmesi durumunda kapasitenin iki katına çıkartılabileceğini belirtiyor.

Haberin Devamı

Test aşamalarının bitirilmesinin ardından önümüzdeki yıl İskoçya’da yapımına başlanacak olan arıtma tesisi, İzlanda’daki Orca'ya benzer bir çalışma prensibine sahip. Güçlü fanlar sayesinde toplanan karbondioksit, 90 derecelik bir sıcaklıkta suyla karıştırılacak. İşlenen bu karışım kalsiyum oksit haline getirilecek. Bu bileşimin, maden oluşumu için toprağa gömülebileceği, su kirliliğine karşı geliştirilen filtrelerde kullanılabileceği ya da belli işlemlerin ardından sıvı yakıta dönüştürülebileceği öne sürülüyor.

TEKSAS’TA KURULACAK TESİS

ABD merkezli petrol şirketi Occidental Petroleum, Teksas eyaletinde bulunan petrol sahalarında yılda 1 milyon metrik ton karbondioksit arıtma potansiyeline sahip bir tesis geliştiriyor. Şirket ağustos yaptığı açıklamada, bugüne kadarki en büyük tesisi açacaklarını duyurdu. Bu projeyi de Kanadalı Carbon Engineering yürütüyor.

İki şirketin ortaklığıyla kurulan Rusheen Capital Management tarafından yönetilecek ve 2022’de inşaatına başlanacak tesis, Teksas’ın da içinde bulunduğu Permiyen Havzası'ndaki 100 dönümlük bir arazide yer alacak. Artıma tesisinden elde edilen karbondioksit yeraltında depolanacak ve petrol sahasındaki üretim işlemlerinde kullanılacak.

SU ALAN TİTANİK’İ DAMLALIKLA KURTARMAYA BENZİYOR

Carbon Engineering'in geliştirdiği Direct Air Capture (DAC) sistemi, oldukça yaygın kullanılan bir sistem haline geldi. Öyle ki, proje yöneticileri DAC'ın karbon emiliminde, 40 milyon ağacın işlevine eşdeğer olduğunu düşünüyor. Fakat herkes aynı kanıda değil...

The Guardian’dan Damian Carrington’ın aktardığına göre, iklim bilimi üzerine çalışan Berkeley Earth topluluğu uzmanı Robert Rohde, “DAC, iklim değişikliğine karşı etkili bir silah olabilirdi ancak, çok küçük ölçekli ve yüksek maliyetli olmaya devam ediyor. DAC'ın mevcut arıtma kapasitesi iki yılda 12 bin metrik ton. Her yıl doğaya, 40 milyar metrik ton karbondioksit salıyoruz. Yılda Kısacası bu durum, su alan Titanik’i kurtarmak için damlalıkla su çekmeye benziyor” ifadelerini kullandı.

“İşe yarayabilirlerse harika olacak ancak ben bu konuda pek iyimser değilim” diyen Rohde, dünyanın dikkatini emisyon oranlarını azaltmaya vermesi gerektiğini çünkü bekleyecek zaman olmadığını söyledi.

GREENPEACE: BU TARZ ÇÖZÜMLER DİKKAT DAĞITICI OLABİLİR

Greenpeace ise DAC sisteminin yarattığı çözümün dikkat dağıtıcı olabileceğini savundu. Emisyon oranlarının hızla aşağı çekilmediği takdirde, teknolojik çözümlerle kalıcı sonuçlar elde edilemeyeceğini ve Paris İklim Anlaşmasında belirtilen hedeflere ulaşılamayacağını söyleyen Greenpeace İklim Danışmanı Charlie Kronick, ocak ayında yaptığı açıklamada, “DAC sistemini gereğinden fazla abartmak, emisyonları azaltmak için gerekli eylemde tereddüte neden olabilir. Bu da, durumun daha da kötüleşmesine neden olabilir” ifadesini kullanmıştı.  

OLİVİN MİNERALİ İLE KARBON ARITMAK MÜMKÜN OLABİLİR

Elbette, karbon emisyonunu azaltacak çözümler artıma tesisleriyle sınırlı kalmıyor. Geçtiğimiz yıl kâr amacı gütmeyen Climitigation adlı bir düşünce kuruluşu, doğal yollarla karbon arıtmanın mümkün olduğunu öne sürdü. Project Vesta adı verilen çalışma, Olivin adlı ucuz bir mineralin Karayip kumsallarına serpilmesi ve dalgalara karışan bu minerallerin bikarbonata dönüştükten sonra, havadaki karbonu içine hapsetmesi ilkesine dayanıyor. Bikarbonat, daha sonra okyanus tabanında birikerek, kireçtaşının ana kaynağı haline geliyor.

Fastcompany tarafından incelenen projenin maliyeti ise oldukça ucuz; Olivin mineraline yapılacak 10 dolarlık bir yatırım ile 1 ton karbondioksiti filtrelemek mümkün. Project Vesta'nın yönetici direktörü Tom Green, “Amacımız, bir trilyon ton karbondioksiti kayaya dönüştürerek, iklim değişikliğini tersine çevirmek” diye konuştu.

Hâlâ test aşamasında olan projeye itirazlar da yok değil. Zira Olivin mineralinin nikel gibi bir ağır metali suya salabileceği yönünde ciddi endişeler mevcut.

 

BAKMADAN GEÇME!