Güncelleme Tarihi:
‘Irak sonrası Ortadoğu, Nasıl Olacak’ başlıklı kapak yazısında, Irak’ın bölüneceği, Suriye, Türkiye, Irak ve İran’ın bazı bölümlerini kapsayan bir Kürdistan kurulacağı öne sürülerek, bağımsız Kürdistan’ın, Irak’taki istikrarsızlığı bitireceği savunuldu. Dergide ayrıca Hatay’ın hemen altındaki Suriye topraklarında da bir Alevi devleti kurulacağı öngörülüyor.
Amerika’da yayımlanan 143 yıllık dış politika- haber dergisi Atlantic, Ocak- Şubat sayısında, ABD yönetiminin Ortadoğu haritasının nasıl biçimleneceğine ilişkin bir yazıya yer verdi. Cumhurbaşkanı Gül’ün ABD gezisine rastlayan sayının kapağında, bölünmüş bir Türkiye ile Suriye, Türkiye, Irak ve İran’ın bazı bölgelerini içine alan sözde bir Kürtistan’dan bahsediliyor. Ayrıca, Türkiye ve sözde Kürdistan sınırlarında birbirlerine silah doğrultmuş askerler dikkat çekiyor.
‘Irak sonrası Ortadoğu, Nasıl Olacak’ başlıklı yazıda, Irak Kürtleri’nin uzun yıllardır devam eden cefasının, 1980 yılında soykırım yapan Saddam döneminde zirveye çıktığı savunularak, “Fakat onlar, sağlam inançları sayesinde bir gün ödül olarak bağımsız olacaklardır. Kürtler nihayet bağımsızlığa yaklaşıyor. Belki Kürdistan Irak’tan ayrılırken çok kan dökülebilir. Türkiye, Kürtler’in bağımsızlığı konusunda çok rahatsız. Zira bağımsız bir Kürt devletinin kendi mutsuz Kürtler’i arasında karışıklığa neden olmasından korkuyor. Fakat Irak Kürtleri için bağımsızlık gözüküyor. Hemen olmazsa, sırası geldiği zaman kaçınılmaz olacaktır” denildi.
‘KÜRTLER ZATEN BAĞIMSIZ’
Kürtler’in birçok açıdan zaten fiiliyatta bağımsız olduğu savunulan yazıda, “Kürt bölgesel hükümeti kendi ordusuna sahip, kendi vergisini topluyor, kendi petrol anlaşmalarını müzakere ediyor. Ayrıca Erbil ve Süleymaniye’de Irak bayrağı yasaklanmış durumda” ifadelerine de yer verildi.
“Akdeniz ile Fırat Nehri arasında bir gün kaç tane devlet olacak? Üç, dört, beş, altı...” diye sorulan yazıda, “Tüm devletler insan yapımı. Fakat bazıları diğerlerinden daha çok insan yapımı. Winston Churchill, yenilen ve dağılan Osmanlı İmparatorluğu’nun 3 eyaletini birbirine bağladı ve adına Irak dedi ve onu Batı Arabistan’ın Haşimi aşiretinin şansız koluna bıraktı. Churchill’in Kürtler’in bir Irak içinde kalması fikri onun en kötü hatası olabilir. Fakat o zamanlar bu konuda yapabileceği birşey yoktu” değerlendirmesi yapıldı.
‘KANLA ÇİZİLEN HARİTA’
Eski bir yarbay ve askeri istihbarat uzmanı olan Ralp Peters’in “Soru, Amerika’nın nasıl bir harita istediği değil, nasıl bir harita ortaya çıkacağıdır. Biz sevelim ya da sevmeyelim” yönündeki sözlerine yer verilen yazıda, 2006 yılında Armed Forces Journal isimli dergide, Peters'in kendi düşüncesine göre Ortadoğu’nun nasıl olacağı ile ilgili bir harita yayımladığı hatırlatıldı. “Avrupa tarzı kalemle çizilmiş haritadan ziyade onun haritası etnik ve dini çatışmaların gölgesinde kanla çizilmişti” denilen yazıda, “Peters, haritasında Türkiye’nin de bir kısmını içine alan bağımsız bir Kürdistan çizdi. Buna verilen reaksiyon katıksız bir paranoyaydı. Özellikle Türkler, çok sinirlendi” ifadelerine yer verildi.
‘BİR SONRAKİ EVRE KÜRTLER’İN KUDÜS’Ü KERKÜK’TE BAŞLAYACAK’
Yazıda, bu noktada ABD’nin geçmişte yapılan tarihi hataları düzeltme şansına sahip olduğu kaydedilerek, bunlardan birinin de Kürtler’e karşı takınılan tutum olduğu savunuldu. Yazıda, özetle şu ifadelere yer verildi:
“Irak, kurulduğundan beri istikrarsız bir ülke. Çünkü Kürt ve Şiiler Sünni azınlık tarafından Bağdat merkezli olarak yönetilmek isteniyor. Neden, bunun nedenlerinden biri olan mazlum Kürtler konusunu tamamen formülden çıkarmıyoruz. Kürt bağımsızlığı harfi harfine Wilson’ın ünlü 14 maddesinden biriydi. Burada bir tehlike de sözkonusu elbette. Kürt bağımsızlığı, Ortadoğu’daki etnik gruplar arasında kıvılcım etkisi yapabilir. Ancak bu etki zaten var, İngiliz ve Fransızlar’ın Ortadoğu yönetimindeki bir ders bize insanların sonsuza kadar zaptedilemeyeceğini gösteriyor. Şimdilik, Irak Kürtler’i Amerikan oyunu oynuyor, resmen ABD’yi ve onun hasarlı federe Irak fikrini destekliyor. Kısmen, bu durum Türkler’in Kürt bağımsızlığından korkması yüzünden. Türkiye önemli bir Amerikan müttefiki. Amerika, onun yandaşlarının düşündüğü kadar Türkiye üzerinde etkiye sahip değil. Öte yandan Kürtler, Irak’taki en sadık Amerikan müttefiki. Başbakan Yardımcısı Berham Salih, ‘Eğer Irak başarısız olursa kimse Kürtler’i suçlamasın’ diyor. Ortadoğu’daki bir sonraki evre, Bağdat’ın 257 kilometre kuzeyindeki Kerkük’te, Kürtler’in Kudüs’ünde başlayacak.”
‘BAŞKENT: KERKÜK’
Yazıda, ayrıca kurulacak sözde Kürdistan’ın başkentinin Kerkük, nüfusunun 31.2 milyon, yönetim şeklinin parlamenter demokrasi, resmi dilinin Kürtçe, en büyük ihraç maddesinin petrol olduğu kaydediliyor. Buna karşın, Irak’ın bölünmesinden sonra kurulacak Şii İslam Devleti’nin politik başkentinin Bağdat, dini başkentinin Necef, nüfusunun 22.3 milyon, yönetim şeklinin mollacı, resmi dilinin Arapça ve en büyük ihraç maddesinin petrol olduğu, Sünni Irak Cumhuriyeti’nin de başkentinin Ramadi, nüfusunun 10 milyon, yönetim şeklinin askeri diktatörlük, resmi dilinin Arapça olduğu savunuluyor. Nüfus bakımından sözde Kürdistan’ın daha büyük olması dikkat çekiyor.
‘BAĞIMSIZ ALEVİ CUMHURİYETİ’
Yazıda dikkat çeken diğer bir noktada, Hatay’ın hemen altındaki Suriye topraklarında bağımsız bir Alevi devletinin öngörülmesi. Yazıda bu konuda, Aleviler’in Şii mezhebine mensup olduğu belirtilerek, “Çoğunluğu Sünni olan ülkelerinde (Suriye) küçük bir azınlık” denildi. Kurulacak Alevi devleti ile ilgili olarak ise şu bilgiler yer verildi:
“Başkent: Latakia, nüfusu, 4.5 milyon, yönetim şekli, Tam Monarşi, resmi dili, Arapça, en büyük ihraç maddesi, tarımsal ürünler.”
Dergiye göre diğer bağımsız devletler ise; Gazze İslami Emirliği, Peştünistan, Baluchistan, Khuzistan, Sina Yarımadası Bedevi Özerkliği, Druzistan, Hicaz Kutsal İslam Devleti, Hizbullahistan, Pers, (İran yerine) ve Keşmir.
Zarlar, bayraklar ve yere düşmüş gözüken askerlerin süslediği haritada, Afrika kıtasında da bölünmeler öngörülüyor.