Zeynep GÖĞÜŞ
Oluşturulma Tarihi: Şubat 22, 2003 01:55
EPEY oluyor, yaşayan dağcıların en ünlüsü Reinhold Messner'le karşılaşmıştım. Yüzden fazla dağın tepesine bayrağı ilk diken bu adam, ‘‘Tırmandıkça insanın ufku genişliyor’’ demişti.
Her dağın zirvesine vardığınızda aşılacak yeni ufukların varlığını hissediyordunuz. Everest'e oksijensiz tırmanan ilk dağcı olan Messner bir başka şey daha söylemişti:
‘‘Zirveye çıkmayı başaranlarımız arasında orada en uzun süre kalanlar, yavaş ve planlı tırmananlar ile tırmanmak için doğru mevsimi seçenlerdir.’’
* * *
Uzun bayram tatili bize karlı zirvelere çıkıp ufuk genişletme fırsatı verdi.
Avusturya'da, inekleriyle ünlü Montafon bölgesindeki bir kayak merkezindeydik. Karacabey Harası'nın eski gözdelerinden olup yılda 4 bin 500 kiloya kadar süt veren Montafon ineklerine milletçe çok şey borçluyuz: İkinci Dünya Savaşı yılları... Bir milyon Türk köylüsü silah altında. Halkımız aç kalmadıysa, Montafon'dan ‘‘ıslah edici yabancı kültür ırkı’’ diye getirilen ineklerin sayesinde.
Otelimizin duvarlarında bulunduğumuz kasabanın eski halini gösteren fotoğraflar asılıydı. Siyah-beyaz karelerdeki o fakir köyler, kış turizmine verilen destekler sayesinde bugün Almanya'dan garson ithal eden zengin kayak merkezleri hale gelmiş. Bin metre yükseklikteki bu kasabadan her gün sayıları 7 bin ile 14 bin arasında değişen kayakçı teleferikle 2 bin metreye çıkıp geniş pistlere karınca gibi dağılıyordu.
* * *
Alpler'in karlı zirvelerinden çok uzaklara bakınca Ilgaz'ı, Erciyes'i, Palandöken'i gördüm. Van'dan Gümüşhane'ye, Erzurum'dan Sarıkamış'a, Bayburt'tan Bitlis'e uzanan o yüce coğrafyanın kış sporları sayesinde dünyanın en gelişmiş bölgeleri arasına girdiğini hayal ettim. Kuzeydoğu platosu denilen dağlık bölge, zengin kayakçı turistlerin helikopterle pistleri dolaştıkları ‘‘heliski’’ye de çok uygun.
Türkiye'nin doğusunu öyle hayal edin ki, güneyi GAP'la, kuzeyi kayakla kalkınmış! Bu çağdaş masalı gerçekleştirmek için biraz Kaf Dağı'na, biraz da karlı zirvelere tırmanmak, Türkiye'ye farklı bir düzlemden bakmak gerek. Montafon'un ineği bir zamanlar Türk ineklerinin ıslahı için kullanılmış, şimdi de Montafon'u kalkındıran kış sporları yatırımlarını örnek alabiliriz. Karlı zirvelerimiz ufkunu geniş tutabilenleri bekliyor.
* * *
Zirveye ulaşmak zordur. Kimimiz dağın eteklerinde kalmayı seçeriz, kimimiz tırmanırken düşer canımızı yakarız.
Fakat en kötüsü, kuşkusuz zirveden aşağı tepetaklak olmaktır.
Hayatta keyifle kayarak inebileceğiniz zirveler ise sadece karlı olanlarıdır.