Kadına giden yol iktidardan geçer

ABD'yi sarsan ‘‘Bill ve Hillary: Evlilik’’ adlı kitapta Clinton çiftiyle ilgili çok bildik iddiaların yanı sıra, son derece çarpıcı pasajlar da var. Kitabı 300 ayrı kaynakla konuşarak yazan Christopher Andersen, Bill Clinton'ın şu ‘‘veciz’’ sözünü aktarıyor kitapta: ‘‘Siyasette güçlü olmak, kadınlara giden yoldur.’’

‘Bill ve Hillary-Evlilik’’ adlı kitabın piyasaya çıkması ABD Başkanı Bill Clinton ve eşinin dünya evindeki beraberlik yıllarını yeniden tartışma konusu haline getirdi.

Christopher Andersen'in, 300 ayrı kaynakla konuşarak 18 ayda yazdığı kitap, uzmanların da kabul ettiği gibi, aslında Clinton çiftiyle ilgili bilinen gerçekleri yeniden masaya yatırıyor. Bu kitaptaki unsurlardan biri olan, Hillary Clinton'ın Beyaz Saray Hukuk Danışmanı Vincent Foster'la ilişkisi yeni bir iddia değil. Foster 1995 yılında intihar ettiğinde dünya basını Hillary-Foster ilişkisinin dedikodusuyla çalkalanmıştı.

Clinton'ın kadınları, cinsellikte riski aşırı sevmesi, evlilik dışı ilişkileri, sekse tutku düzeyinde bağımlı olması, aile içindeki kavgalarda Hillary'nin fiziksel hareketleri, karşılıklı küfürleşmeler, 1992'de Clinton'ın başkan adayı olmasının ardından, gazetelerin sayfalarına birer birer yansımıştı.

Ancak Andersen, Clinton ailesi ve yakın çevresinden çok çarpıcı alıntılar da sunuyor. Bu alıntılar, insanın aklına ister istemez, ‘‘Bu nasıl bir evlilik yaşamı?’’ sorusunu getirirken, söz edilen kişiler ‘‘dünyanın en güçlü lideri’’ ve eşi olunca, soru işaretinin ağırlığı daha da artıyor.

SİYASET Mİ SEVGİ Mİ?

Clintonlar'ın evliliğine ilişkin çeşitli teoriler üretildi. Hillary'nin siyasi güce ortak olmayı sevdiği, bunun için eşine katlandığı ve siyasi yaşamı boyunca Bill Clinton'ın en önemli danışmanı olduğu en çok kabul gören düşünceyi oluşturuyor. Hillary'nin, cinsel anlamda olmasa da, derin bir sevgiyle eşine bağlı olduğu da ifade ediliyor.

Ancak, ABD'yi anayasal bunalıma sürükleyen Monica Lewinsky seks skandalının, Bayan Clinton'ı ruhsal planda ‘‘paramparça’’ ettiği ve özellikle ‘‘ülkenin acınan kadını’’ olmaktan çok rahatsız olduğu ve bunu bir türlü kabullenemediği belirtiliyor.

Kasım 2000 seçimlerinde, New York Eyaleti'nden Senatör olmak isteyen Hillary Clinton'ın, Başkanlık süresi dolduktan sonra eşinden boşanacağı iddia ediliyor. Clinton çiftinin, bu konuda anlaştığı da ileri sürülüyor.

Bazı gözlemciler ise, Bill Clinton'ın riske girmeyi çok sevdiğini, başının girdiği her beladan da eşinin zekası ve desteğiyle kurtulduğunu vurgulayarak, ‘‘Bu birliktelikte, iki kişi birbirini tamamlayıcı nitelik taşıyor. Biri olmadan diğeri olmaz. Asla boşanmazlar’’ görüşünü savunuyor.

Hillary ne dedi

Kıçını tekmelemek istiyorum

Planlarım arasında, büyüyüp de Arkansas'tan biriyle evlenmek asla olmamıştı. Arkansas'tan birini hayatımda hiç tanımadım bile.

Hareket halinde bir kadın gördü mü peşinden hemen gitmeye hazır, biliyorum.

Her sabah uyandığımda içimden kıçını tekmelemek geliyor.

Bizim acıya katlanabilme kapasitemizi kimse doğru hesaplayamadı.

Bu pisliklerine daha ne kadar katlanmamı bekliyorsun.

Bill ne dedi

Hillary beni bırakmıyor

Yetenek, kapasite ve beyin gücü için evleneceğim, şov ve gösteriş istemiyorum.

Hepimiz bir şeylere bağımlıyız. Bazılarımız uyuşturucuya, bazılarımız güce, bazılarımız yemeğin lezzetine ve bazılarımız da sekse bağımlı. Hepimiz birşeye bağımlıyız.

Hillary'nin benden kurtulmasını sağlamaya çalıştım, gitmiyor, bırakmıyor.

Dünyada bir tek kişi yoktur ki, yaptığı bir hareketten utanç duymamış olsun.

Siyasette güçlü olmak, kadınlara giden yoldur.

Başkaları ne dedi

Bill-Hillary evliliği

Hillary, onu öldürmesi mi yoksa kurtarması mı gerektiğini bilmiyor. (Clinton'ın bir danışmanı)

Hillary, fikirlerden, düşüncelerden söz açıp konuşmaya bayılır, ama konu onun iç dünyasına geldimi kapanır ve duygularının çevresine duvar örer. (Hillary'nin bir arkadaşı)

İnanamıyorum ama Hillary'ye yalan söyledi. Bill, mükemmel bir yalancı. Hillary ise asla buna inanmak istemedi. (Hillary'nin yakın bir dostu)