Güncelleme Tarihi:
ALMANYA pazar günü seçimini yaptı. Aşırı sağcı Almanya için Alternatif Parti (AfD), “Ülkemizi elimizden almak istiyorlar. Biz ülkemizi ve halkımızı geri alacağız”, “Merkel ve ötekileri kovalayacağız”, “Uyum Bakanı Aydan Özoğuz'u Anadolu'da imha edeceğiz” gibi açıklamalarla kışkırtıcı bir seçim kampanyası yürüttü. Bu söylemlerle sandıktan zaferle çıkan AfD, üçüncü büyük parti olarak Federal Meclis’e girdi ve sadece Almanya'yı kamplaştırmakla kalmadı, aynı zamanda zor yönetilir bir ülke konumuna da düşürdü.
Bu siyasi tabloyla Almanya’da bir hükümet kurulabileceğine yönelik kamuoyunda kuşkular artıyor. Eğer hükümet kurulamazsa, yeni bir seçim görünüyor.
Başbakan Merkel de, 15 Ekim'de Aşağı Saksonya’da yapılacak eyalet meclisi seçimlerini bekliyor. Merkel, eyalet seçimlerinde partisi Hıristiyan Birlik'in (CDU) alacağı oya göre hareket edecek.
AfD’NİN 94 MİLLETVEKİLİ
Aşırı sağcı AfD, genel seçimlerde aldığı oyla Federal Meclis’e 94 milletvekili soktu. AfD Grup Eşbaşkanı Alexander Gauland’ın “Anadolu'da imha edeceğiz” dediği Uyum Bakanı Aydan Özoğuz’la birlikte bu seçimlerde Federal Meclis’e 10'u kadın 14 Türkiye kökenli milletvekili girdi. Gauland’a seçimlerin ertesi günü şu soruyu sordum:
“Almanya'da 3 milyon Türk yaşıyor. Onları Almanya'ya ait görüyor musunuz, yoksa onları da imha edecek misiniz?” Gauland, “Alman vatandaşları buraya ait. Ama çifte vatandaşlar ve Türk vatandaşları burada misafirdir” dedi. Ama Gauland’ın “Anadolu'da imha edeceğiz” dediği Aydan Özoğuz, Alman vatandaşı. Gauland bunu, “Biliyorum. Özoğuz'un bir Alman pasaportu var. Ama ben kendisinin sadece Alman kültüründen çok daha iyi anladığı bir kültürdeki ülkeye gitmesini tavsiye ettim” diye cevaplandırdı.
Bu tartışmalar AfD’nin Meclis’te Türkiye ve başka göçmen kökenli milletvekillerine karşı kışkırtıcı sözler söyleyeceğini, onlara karşı kamuoyunu kışkırtacağını gösteriyor.
EKİN DELİGÖZ ‘AÇIK’ KONUŞTU
Türkiye kökenli milletvekillerini Federal Meclis’te nasıl bir hava bekliyor? Salı günü Federal Meclis’e gelerek, geçici milletvekili kimliklerini alan ve partilerinin grup toplantılarına katılan kadın milletvekillerine, bu soruyu sordum. Hemen hepsinin cevabı aynı: “Tedirginiz.”
Yeşillerli Ekin Deligöz, Meclis’teki atmosferi en iyi tanıyan milletvekillerinden. Altıncı kez Meclis'e girmeyi başardı. Deligöz, “Açık söyleyeyim ben kaygılıyım” diye konuştu ve şöyle devam etti:
“Meclis'te sıcak bir atmosfer vardı. Yeri gelince, sert tartışmalar yapılırdı ama beraber çalışırdık. Mülteci krizinde çok iyi bir birliktelik yaşadık. Şimdi bazı şeyleri açık konuşamayacağız. Ben çok sert, kırıcı ve düşmanca sözlü atışmalar yaşanacağından endişeliyim.”
MASKELERİNİ DÜŞÜRMELİYİZ
Federal Meclis’e doğrudan ve ilk kez giren Yeşillerli Canan Bayram, “Eğer Yeşiller koalisyona girerse, AfD daha güçlenir. Ben o nedenle Yeşiller'in koalisyona girmesine karşıyım” dedi.
Sosyal Demokrat Parti'den (SPD) ikinci kez Federal Meclis'e girmeyi başaran Cansel Kızıltepe, AfD'ye karşı çok yoğun bir mücadele vereceklerini söyledi ve şöyle dedi:
“İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra naziler ilk kez parlamentoya girdi. Bizim için tasavvuru bile zor. Çok zor bir dönem başlıyor bizim için. Ama biz muhalefet olarak, AfD'nin maskesini düşüreceğiz.”
SPD’den yine ikinci kez Meclis’e giren Gülistan Yüksel, “Göçmenler ve mülteciler açısından iyi olmayan bir gelişme bu. Meclis'te AfD'yle gergin bir ortam yaşayacağız. Bu, bizim için korku veren bir gelişme elbette” diye konuştu.
Dört dönemdir Meclis'e giren Sol Partili Sevim Dağdelen ve aynı partiden ilk kez milletvekili seçilen Gökay Akbulut, önümüzdeki dönemin hiç de kolay olmayacağını, görüşleriyle anayasaya ters düşen ırkçıların Federal Meclis’e girdiğini, Meclis'te gergin ve farklı bir dönem yaşayacaklarını söyledi.