Kaçak sığınmacıya kurşun

Güncelleme Tarihi:

Kaçak sığınmacıya kurşun
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2016 13:06

Kendi ülkelerindeki iç savaştan kaçan insanlar.Sıkılan silah kurşunlarından, atılan bombalardan kaçan insanlar.

Haberin Devamı

Doğup büyüdükleri, sevdikleri vatanlarını terk etmek zorunda kalan insanlar.

Sevdiklerini, yakınlarını geride bırakıp, hiç tanımadıkları bir ülkede hayata yeniden, sıfırdan başlamayı hedefleyen insanlar.
Kırık dökük tenknelere binip, ölümü bile göze alarak yollara düşen insanlar.
Kadınlar, erkekler, yürümekte güçlük çeken yaşlı nineler-dedeler, kucaklarda bebekler, sırtlarda çocuklar ve çantalar.
Çağdaş Avrupa’nın kapılarına dayanmışlar.

* * *

Önce Macaristan, sınırlarını dikenli tellerle çevirip, sığınmacıya “Hayır” dedi.
Özellikle de Müslüman sığınmacılara kapılarını tamamen kapattı.
Bunu başka Avrupa Birliği (AB) ülkeleri de takip etti.
Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya da “Sığınmacı istemiyoruz” dedi.
AB ülkelerinde nüfus oranına göre en fazla sığınmacı kabul eden İsveç de sınırlarda pasaport kontrolü uygulamasını yeniden başlattı.
Danimarka da öyle.
İngiltere, Fransa üzerinden gelen sığınmacılara “Hayır” dedi.
Avusturya ve Almanya sınırlarında da kontroller yoğunlaştırıldı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in ülkenin kapılarını sığınmacılara açmasına tepkiler artarken, bugünlerde “Kaçak sığınmacılara kurşun” sesleri yükselmeye başladı.
Almanya’da sağ popülist olarak bilinen ‘Almanya İçin Alternatif’in (AfD) Genel Başkanı Frauke Petry, ülke sınırlarının daha iyi korunmasını, gerekirse kaçak giren sığınmacılara karşı polisin silah kullanmasını önerdi.
AfD Genel Başkan Yardımcısı ve partinin Berlin Eyalet Teşkilatı Başkanı Beatrix von Storch daha da ileri giderek, kadınlara ve çocuklara bile silah çekilmesine “Evet” verdi.

* * *

Evet, kurşunlardan, üzerlerine yağan bombalardan kaçıp kurtulan ve Almanya sınırlarını kaçak geçmek isteyenlere ‘kurşun sıkılmasını’ isteyen bir zihniyet.
İşte bu zihniyeti anlamak mümkün değil.
Hatta imkansız...
Almanya, demokratik ve özgürlükçü temel düzenin yerleştiği bir hukuk devletidir.
Kaçak sığınmacılara silah çekilmesini savunan politikacılar, AfD’nin liderleridir.
AfD, geçerli yasalara göre kurulmuş ‘demokratik?’ bir partidir.
“Gerekirse kaçak sığınmacıları polis kurşunlasın!” diyen politikacılar da demokrat(!) geçinmektedir.
Hiç şüphesiz Almanya kapılarına dayanan, Almanya’ya gelip sığınma başvurusunda bulunanlar arasında ‘ekonomik nedenlerle’ gelmiş olanlar da vardır.
Ama bu insanlara karşı silah kullanılmasını istemek tam bir insafsızlıktır.
Bu, tamamen duygu sömürüsüdür.
Bu, apaçık popülizmdir.
Bu, “Euro’ya karşı başlatılan” bir hareket olan sağ popülist AfD’nin radikalleştiğinin çok açık bir işaretidir.
Bu, AfD’nin demokrasi çizgilerinin dışına çıktığının bir göstergesidir.
Belli ki, AfD, bu radikal politikasıyla, ırkçı yaklaşımıyla, 13 Mart’ta Almanya’nın Baden-Württemberg, Rheinland Pflaz ve Saksonya Anhalt eyaletlerinde yapılacak Eyalet Parlamentosu seçimleride oy oranını artırmayı hedeflemektidir.
Nitekim son dönemlerde yapılan kamuoyu yoklamaları da AfD’nin bu seçimlerden ‘üçüncü güçlü parti’ olarak çıkacağını göstermektedir.
Bu, Almanya’da barış içinde birlikte yaşam açısından son derece tehlikelidir.
Böyle bir gelişme, Almanya’nın da Almanların da bu ülkede yaşayan göçmen kökenli insanların da zararına olacaktır...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!