Güncelleme Tarihi:
İsrail, abluka altına aldığı Gazze Şeridi’ne saldırılarını 83 gündür sürdürüyor. Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre 7 Ekim'den bu yana hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 21 bin 110’a, yaralı sayısı ise 55 bin 243’e yükseldi.
KABUS SENARYOSU DENİYORDU... KORKULAN OLUYOR MU?
İsrail birlikleri Gazze'ye havadan karadan ve denizden saldırmaya devam ederken, İsrail ve Lübnan arasındaki gerilim de giderek yükseliyor. Savaşın başladığı günden bu yana Lübnan Hizbullahı'nın savaşa dahil olarak yeni bir cephe açması İsrail için 'bir kabus senaryosu' olarak değerlendiriliyordu. Görünen o ki bu kabus artık İsrail'in kapısında...
Hizbullah bu hafta İsrail'e çok sayıda saldırı düzenledi. Bu saldırılar arasında iki İsrailli Hıristiyan'ın yaralandığı bir Rum Ortodoks kilisesi de vardı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun sözcüsü Eylon Levy, dün yaptığı açıklamada, "Şu anda bir yol ayrımındayız. Ya Hizbullah, BM'nin 1701 sayılı Kararı uyarınca İsrail sınırından çekilir, ya da biz kendimiz çekeriz." dedi ve ekledi;
"Hizbullah Lübnan'ı tamamen gereksiz bir savaşa, Hamas'ın başlattığı savaşa sürüklüyor. Bölgemiz daha geniş bir savaşı hak etmiyor.”
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail'in kuzeyindeki askerleri ziyaret ettiği sırada yaptığı açıklamada, "Eğer Hizbullah topyekûn bir savaş başlatmaya karar verirse o zaman kendi elleriyle Beyrut'u ve Güney Lübnan'ı Gazze'ye ve Han Yunus'a çevirirler" demişti.
"ZAMAN DARALIYOR" İSRAİL ORDUSU ALARMA GEÇTİ...
Savaş kabinesi üyesi Benny Gantz ise gazetecilere verdiği demeçte, "Dünyanın her yerindeki dostlarımıza şunu söylüyorum: Diplomatik çözüm için zaman daralıyor. Eğer dünya ve Lübnan hükümeti Hizbullah'ı sınırdan uzaklaştırmak için harekete geçmezse bunu İsrail Silahlı Kuvvetleri yapacaktır.” ifadelerini kullandı.
İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da bu hafta başında İsrail'in artık çok cepheli bir savaş yürüttüğünü duyurmuştu. İsrail Ordusu Lübnan sınırındaki kuzey komutanlığının alarma geçtiğini duyururken, Genelkurmay Başkanı Korgeneral Herzi Halevi de “Gerekirse saldırmaya hazır olmamız lazım” dedi.
ABD'li Washington Post gazetesi savaşın Lübnan'ı da kapsayacağına dair göstergelerin arttığına dikkat çekti ve "Hizbullah, yaklaşık 150.000 füzeyi kapsadığı tahmin edilen geniş bir cephaneliğe sahip, savaşçıları iyi eğitilmiş. Lübnan'la yapılacak bir savaş şüphesiz bölgedeki acıyı artıracaktır." ifadelerini kullandı.
New York Times gazetesi ise İsrailli yetkililerin savaşı ikinci bir cepheye taşımaya hazır olduklarını vurguladı.
Daha geniş bir savaş tehdidi, Gazze'deki çatışmanın başlangıcından bu yana ABD ve müttefiklerinin en büyük endişelerinden biri oldu. Bu endişe, ABD'yi Doğu Akdeniz'e iki uçak gemisi göndermeye sevk etti.
İsrail ve Hizbullah son olarak 2006 yılında gerçekleşen ve 34 gün süren 'Lübnan Savaşı'nda karşı karşıya geldiler. Her iki taraf da zafer ilan etse de savaşın kazananı olmadı, kaybedenler ise Lübnanlı siviller oldu. Çatışmalar 1.100'den fazla Lübnan vatandaşı ve 165 İsraillinin ölümüyle sonuçlandı.
Tel Aviv yönetimi, 2006'dan beri Hizbullah ile savaşa dönmekten kaçınsa da, İsrail ile Lübnan arasında yer alan BM kontrolündeki Mavi Hat'ta gerilim yaz boyunca yüksekti. 7 Ekim'de patlak veren çatışmalarla bu gerilim zirveye tırmandı.
Hizbullah'ın tam zamanlı ve yedek askerler de dahil olmak üzere toplamda 60.000 savaşçısının olduğu, 2006 yılında 14 bin olan füze stokunun da şu anda 150 bine çıktığı düşünülüyor.
Analistler hassas güdümlü füzelerden oluşan geniş cephaneliği ve binlerce deneyimli savaşçısı ile Hizbullah'ın İsrail için Hamas'tan çok daha ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekiyor.