Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’nin geçen hafta Gaziantep Karkamış’ın karşısına denk gelen Cerablus’a girerek Suriye’de başlattığı sınır ötesi operasyona ABD’den ilk olumsuz tepki geldi. Cerablus’un IŞİD’den arındırılmasının ardından Türk Ordusu’nun Özgür Suriye Ordusu unsurlarıyla yaklaşık 40 km. güneyde, PKK uzantısı YPG destekli Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) kontrolündeki Menbiç’e yönelmesi ve YPG’yle çatışmalara girmesi üzerine Washington’dan arka arkaya tepki açıklamaları geldi. Önce Pentagon Sözcüsü Peter Cook, bunun “kabul edilemez” olduğunu söyledi. Ardından Başkan Barack Obama’nın Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı Ben Rhodes, ABD’nin bu harekâtı desteklemediğini duyurdu. Savunma Bakanı Ash Carter da, pazar günü Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford’ın mevkidaşı Orgeneral Hulusi Akar’la telefonda görüştüğünü, kendisinin de önümüzdeki hafta Savunma Bakanı Fikri Işık’şlayüz yüze geleceğini söyleyip Türkiye’den Cerablus’un güneyine doğru değil, Cerablus’tan sınır boyunca batıya doğru gitmesin istedi.
Hürriyet’e bilgi veren Pentagon kaynakları Carter ve Işık’ın önümüzdek hafta perşembe günü Londra’da yapılacak Birleşmiş Milletler Barış Gücü toplantısı kapsamında ikili bir görüşme yapacağını ve bu konuları Işık’la görüşeceğini belirtirken, Carter, Hindistan Savunma Bakanı Manohar Parrikar ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Türkiye’nin Suriye harekâtına ilişkin şunları söyledi: “Her iki ortağımızın da hem Türkiye’nin hem Suriye Demokratik Güçleri’nin IŞİD’le savaştaki çabalarına minnettarız. Her ikisi de somut destekverdi, her ikisiyle de çalışıyoruz ve niyetimiz bunu devam ettirmek. Türkiye’den IŞİD’le savaşa odaklanmasını ve SDG’yle sıcak bir temasa girmemesini istedik.”
Carter, ABD’nin Cerablus operasyonuna yaklaşımı ve bu işe hangi boyutta destek verdiğine ilişkin ise şunları söyledi: “ABD Türkiye’nin IŞİD karşıtı eylemlerine ve Cerablus ile sınır arasındaki bölgeyle batıya doğru olan alanı güven altına almak için yaptığı her şeye destek veriyor ama Cerablus’un güneyinde yapılanları ya da SDG ile sıcak temasa girilmesini desteklemiyor.” Carter, Türkiye’nin kaygılarına neden olan SDG içindeki YPG unsurlarından daha önce ABD’le vardığı ortak anlayışa bağlı kalmasını isteyerek, YPG güçlerinin Fırat Nehri’nin doğusuna çekilmesi gerektiğini söyledi. Carter, “Bunu (çekilme) da yapıyorlar ve yapmaya devam etmelerini istiyoruz. İki tarafa (Türkiye ve YPG) da birbirleriyle savaşmamaları çağrısı yapıyoruz” diye ekledi.
Carter, SDG bünyesindeki YPG unsurlarının tamamının Fırat Nehri’nin doğusuna çekilmeyi tamamladığında, bunun YPG ve Türk Ordusu’nın coğrafi olarak biribirinden ayıracağını böyle bir çatışma riskinin kalmayacağını belirtirken, Pentagon kaynakları, SDG’nin lider kadrosu ve ana unsurlarının (YPG) nehrin doğusuna çekilmeyi tamamladığını, Menbiç’te sadece kenti IŞİD’e karşı elde tutmaya yetecek bir kuvvetin kaldığını belirtti.
10 PARAGRAFLIK AÇIKLAMA
Konuyla ilgili ilk kapsamlı açıklamayı yapan Pentagon Sözüsü Cook ise gazetecilere yolladığı 10 paragraflık bildiride “koordine edilmeyen operasyon ve manevraların sadece IŞİD’in kendisine bir sığınak bulması ve Türkiye’ye, SDG’ye, ABD’ye ve dünyadaki ABD ortaklarına karşı saldırılar planlamaya devam etmesi için alan açmaya yarayacağı” uyarısında bulundu. Cook, ayrıca Türkiye ve muhalif gruplara ancak Cerablus’tan sınır boyunca batıya doğru ilerledikleri müddetçe destek vereceklerini belirterek şu mesajları verdi:
IŞİD SINIRDAN TEMİZLENMELİ
“ABD, sahadaki yeterli güce sahip ve motive yerel kuvvetler dahil, IŞİD’i geriletme ve mağlup etme konusunda IŞİD karşıtı koalisyon kapsamında ortaklarıyla çalışma konusuna odaklanmaya devam ediyor. Bu çabanın önemli bir parçası da IŞİD’in Suriye’deki Türkiye sınırına erişimini engellemek. Bu kapsamda, NATO müttefikimiz Türkiye’nin Cerablus’u IŞİD’den temizleme çabalarına destek verdik.
BATIYA İLERLERSE DESTEKLERİZ
Açıkça ortaya koyduğumuz gibi IŞİD’e karşı sınır boyunca batıya doğru ilerleyerek bu operasyonlara devam ettikleri sürece Türkiye ve sahadaki muhalif gruplara destek vermeye hazırız. Biz ayrıca IŞİD’i yenme çabalarında SDG’yi de tam olarak destekliyoruz. SDG, güvenilir ve yeterli güce sahip bir kuvvet olduğunu kanıtladı ve IŞİD’e karşı bu savaşta SDG’ye desteğimiz sürüyor ve sürmeye de devam edecek. Sıkı çarpıştılar ve Suriye’yi bu nefret uyandıran gruptan kurtarmada fedakârlıklarda bulundular.
KABUL EDİLEMEZ BULUYORUZ
Artık IŞİD’in bulunmadığı Cerablus’un güneyinde, Türk silahlı kuvvetleri, bazı muhalif gruplar ve SDG’nin parçası bazı unsurlar arasındaki çatışmalara dair haberleri yakından takip ederken, bu çatışmaları kabul edilemez ve derin bir endişe kaynağı bulduğumuzu açıklığa kavuşturmak isteriz.
İHTİLAF DERHAL GİDERİLMELİ
Burası halihazırda kalabalık bir savaş alanı. O yüzden de tüm silahlı unsurlara derhal mevcut poziyonlarından geri çekilme ve ihtilafı giderici uygun önlemleri alma çağrısı yapıyoruz. Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın geçen hafta dile getirdiği gibi biz Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğini korumak istiyoruz. Bunu SDG bünyesindeki YPG unsurlarına açıkça belirttik. YPG’ye Fırat Nehri’nin doğusuna çekilmeleri gerektiği yönündeki görüşümüzü yeniden vurguladık ve bu çekilme de büyük oranda gerçekleşti. IŞİD’e karşı ortak çabalarımızın bir zafer yönünde iyi koordine edilmiş ve senkronize olduğundan emin olmak için sahadaki ortaklarımızla görüşüyoruz ve buna devam edeceğiz
ABD BU ÇATIŞMALARA DAHİL DEĞİL
Ayrıca IŞİD’in bulunmadığı Cerablus’un güneyindeki pozisyonlara yönelik Türk hava saldırıları ve topçu atışları ile bu bölgede Türk kuvvetlerine açılan ateşe dair haberlerin de farkındayız. ABD, bu faaliyetlere dahil değildi, bu eylemler ABD kuvvetleri ile koordine edilmedi ve biz bunları desteklemiyoruz. Bu çatışmalarda ölenlerden üzüntü duyuyoruz ve bir Türk askerinin ölümü nedeniyle Türkiye’ye başsağlığı dileklerimizi ilettik.
SİLAHLI EYLEMLER KESİLSİN
Tekrardan, sahadaki faaliyetler arasındaki ihtilafın giderilmesine zaman tanımak için bu bölgedeki tüm silahlı eylemlerin kesilmesini istiyoruz. Bu kalabalık bölgelerdeki tüm silahlı aktörlere de birbirleriyle derhal iletişim kanalları açmaları çağrısında bulunuyoruz.
BU SADECE IŞİD’E ALAN AÇAR
Koordine edilmeyen operasyon ve manevralar sadece IŞİD’in kendisine bir sığınak bulması ve Türkiye’ye, SDG’ye, ABD’ye ve dünyadaki ortaklarımıza karşı saldırılar planlamaya devam etmesi için alan açmaya yarar. Önümüzdeki günler ve haftalarda IŞİD’e odaklanmadaki birlik bir mecburiyettir.
TÜM TARAFLAR IŞİD’E ODAKLANSIN
ABD, önümüzdeki günlerde birlik ve ihtilafları giderme çabasını kolaylaştırmak için NATO müttefikimiz Türkiye, SDG ve Suriye’deki koalisyon destekli diğer aktörlerle yakın iletişim içinde olmaya devam edecek. Sahadaki tüm silahlı aktörlere halen ölümcül ve ortak bir tehdit olarak kalmaya devam eden IŞİD’e odaklanma çağrısı yapıyoruz.”
SDG’YE HAVA DESTEĞİ VAR CIA DESTEKLİ GRUPLARA YOK
PENTAGON Sözcüsü Peter Cook’un SDG’ye destek verilmeye devam ettiğini belirten açıklamalarına uygun olarak, bölgede IŞİD’e karşı savaşı yürüten Amerikan Merkez Ordusu CENTCOM da, yayınladığı günlük raporlarda SDG’nin bulunduğu Menbiç, Irak sınırındaki Şadadi ve Rakka gibi bölgelerde hava saldırılarının devam ettiği bilgisi verdi. Raporlarda CIA’nin desteklediği grupların da dahil olduğu Özgür Suriye Ordusu’nun Türk Ordusu’nun desteğiyle hareket ettiği Cerablus’a dair ise hiçbir detay yer almadı. Amerikan tarafı, ABD’nin Cerablus operasyonunda Türkiye’ye hava desteği verdiğini açıklamasına rağmen Türkiye’nin Cerablus’a girdiği 24 Ağustos’tan beri CENTCOM raporlarında Cerablus’ta hiçbir hava saldırısı gözükmüyor.
ABD’DEN ANKARA VE İSTANBUL MİSYONLARINDAKİ AİLELERE GÖNÜLLÜ TAHLİYE
WASHINGTON Yönetimi ve Ankara arasında bir gerginliğe neden olan Cerablus tartışmasının başladığı gün ABD Dışişleri Bakanlığı da, Türkiye için yeni bir seyahat uyarısı yayınladı. Bakanlık, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yayınlanan 26 Temmuz 2016 tarihli seyahat uyarsının yerini alan yeni açıklamada, Türkiye’de terörist grupların tehditlerinin arttığına işaret edip ABD vatandaşlarından Türkiye’nin güneydoğusuna gitmekten kaçınmalarını istedi. Bakanlık, ayrıca ABD’nin Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu’nda görevli personelin ailelerinden gönüllü olarak Türkiye’den ayrılmaya karar verenlere 23 Eylül 2016’ya kadar gerekli imkânların sağlanacağını duyurdu.