Güncelleme Tarihi:
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Belçika’nın başkenti Brüksel'de gerçekleştirilecek NATO Dışişleri Bakanları toplantısı öncesinde gazetecilere açıklamalarda bulundu. Stoltenberg, Dışişleri Bakanlarının NATO'nun 75'inci yıl dönümünü kutlamak ve Temmuz ayında ABD’nin başkenti Washington'da yapılacak zirveye hazırlık için bugün ve yarın toplantı düzenleyeceğini söyledi. NATO’nun temelini oluşturan müttefiklerden birine yapılan saldırının tüm müttefiklere yapılmış sayılacağı ilkesini hatırlatan Stoltenberg, “Bu temelde tarihin en güçlü ve başarılı ittifakını kurduk. Geçtiğimiz 75 yıl boyunca NATO'nun açık kapı politikası, demokrasinin ve refahın Avrupa çapında yayılmasına yardımcı oldu” dedi.
"UKRAYNA'NIN ACİL İHTİYAÇLARI VAR"
Avrupa’nın bir savaşla karşı karşıya olduğunu belirten Stoltenberg, Rusya’nın son günlerde Ukraynalı sivilleri ve altyapıyı hedef alan büyük saldırılar gerçekleştirdiğini ve cephede baskı yapmaya devam ettiğini ifade etti. Bu nedenle müttefiklerin Ukrayna’ya destek sağlama konusunda kararlı olması gerektiğini vurgulayan Stoltenberg, “Müttefiklerin büyük miktarda silah, mühimmat ve teçhizat teslimatı yapmaya devam etmelerini memnuniyetle karşılıyorum. Ancak Ukrayna'nın acil ihtiyaçları var. Destek sağlanması konusunda herhangi bir gecikmenin, savaş alanında sonuçları olacaktır. Bu nedenle desteğimizin dinamiklerini değiştirmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.
Ukrayna'ya uzun vadede güvenilir ve öngörülebilir yardımı sağlanması gerektiğine dikkat çeken Stoltenberg, bu nedenle bakanların, Ukrayna’ya askeri teçhizatın ve eğitim programlarının koordinasyonu konusunda nasıl daha fazla sorumluluk üstlenebileceğini tartışacağını kaydetti. NATO’nun Ukrayna’ya desteğinin devam etmesi için çok yıllı bir finansal taahhüdü de görüşeceklerini belirten Stoltenberg, “Bakanlar toplantısı, Washington Zirvesi'ne hazırlanırken bu konularda fikir birliğine varılması için zemin hazırlayacak” diye konuştu. Ukrayna'ya verilen askeri desteğin yüzde 99'unu NATO müttefiklerinin sağladığını hatırlayan Stoltenberg, bu nedenle NATO kapsamında daha fazla yardım yapılmasının çabaların daha verimli ve etkili olmasını sağlayacağını vurguladı.
Yarın NATO-Ukrayna Konseyi toplantısının da yapılacağını söyleyen Stoltenberg, “Bakan Kuleba ile birlikte hem mevcut hem de Ukrayna’nın gelecekteki durumunu ve ihtiyaçlarını ele alacağız. NATO’nun kapsamlı yardım paketini çok yıllı bir yardım programına dönüştürüyoruz. Ukrayna'nın tedarikten lojistiğe kadar her konuda NATO standartlarına yaklaşmasına yardımcı oluyoruz. Ukrayna'nın ittifaka yakınlaştırılmasına yönelik reform çabalarını destekliyoruz. Ukrayna NATO'ya üye olacak. Sorun ne zaman olacağı, üye olup olmayacağı değil” dedi.
ÇİN SAVAŞ EKONOMİSİNİ DESTEKLİYOR
Yarın NATO’nun Avrupa Birliği ile Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve Güney Kore’den oluşan Hint-Pasifik ortaklarıyla toplantı gerçekleştireceğini kaydeden Soltenberg, “Rusya'nın Asya'daki dostları savaşı sürdürebilmesi için hayati önem taşıyor. Çin, Rusya'nın savaş ekonomisini destekliyor. Moskova, buna karşılık geleceğini Pekin'e ipotek ediyor. Kuzey Kore ve İran önemli miktarda silah ve mühimmat sağlıyor. Pyongyang ve Tahran bunun karşılığında füze ve nükleer kapasitelerini geliştirmelerine yardımcı olacak Rus teknolojisi ve malzemelerini alıyor. Bunun bölgesel ve küresel güvenlik sonuçları var. Bu nedenle benzer düşüncelere sahip ulusların bir arada durması gerekiyor” diye konuştu.
"ABD UKRAYNA'NIN TEK DESTEKÇİSİ DEĞİL"
Donald Trump'ın yeniden ABD başkanı seçilmesi halinde ABD’nin değişmesi beklenen Ukrayna politikasına ilişkin soruları yanıtlayan Stoltenberg, “ABD Ukrayna'nın tek destekçisi değil. Avrupalı müttefikler ve Kanada, askeri desteklerinin yaklaşık yüzde 50'sini Ukrayna'ya gönderiyor. Yani bu aslında Amerika Birleşik Devletleri, Avrupalı müttefikler ve Kanada'nın ortak çabasıdır. Ama tabii ki ABD en fazla askeri desteği sağlayan en büyük müttefikimiz. ABD Kongresi'nde bu desteğin arttırılması veya devam ettirilmesi konusunda bir anlaşmaya varılmamış olmasının da sonuçları var” dedi.
Stoltenberg, dışişleri bakanlarının ayrıca Orta Doğu’daki istikrarsızlığın ve terör tehdidinin nasıl çözüleceğini ilişkin de değerlendirmelerde bulunacağını belirterek, “Ayrıca kadın, barış ve güvenlik konusunda da yeni bir politika üzerinde anlaşacağız. Çünkü halklarımızın katkılarından faydalandığımızda toplumlarımız daha güçlü ve daha güvenli oluyor” şeklinde konuştu.