Güncelleme Tarihi:
Dünyanın en zengin insanlarından Jeff Bezos, erkek kardeşi Mark ve adı açıklanmayan iki kişiyle birlikte uzaya gitmeye hazırlanıyor. Bezos ve beraberindekilerin uzay yolculuğunun tarihi 20 Temmuz olarak açıklandı. Bu tarih Apollo 11'in 1969'da Ay'a inişinin yıldönümü olması açısından oldukça önemli. Bezos'u tanıyanlar 5 yaşında bu olayı televizyonda izlediği andan itibaren bir uzay tutkunu olduğunu belirtiyor.
Eğer bir aksaklık olmazsa, dört kişilik ekip Blue Origin roketiyle uzaya giden ilk insanlar olarak tarihe geçecek. Dolayısıyla yolculukla ilgili haberler bir haftadır dünya basınının gündeminden düşmüyor. Bir yanda sivil havacılık ve uzay seyahatleri bağlamında çok büyük öneme sahip bu yolculuğun detaylarını heyecan içinde merak edenler var, diğer yanda da "Bezos gitsin, daha da geri gelmesin" diyenler.
Evet, yanlış okumadınız... Dünya üzerinde binlerce insan Bezos'un uzayda kalması, bir daha dünyaya geri dönmemesi için bir kampanya yürütüyor.
"5G MİKROÇİPLERE KARŞI SON ŞANSIMIZ OLABİLİR"
Change.org'da 15.000 imza hedefiyle başlatılan ve bu haberin yazıldığı saatlerde 12.500 imzaya ulaşan kampanyanın başlığı, "Jeff Bezos'un Dünya'ya Yeniden Girişine İzin Vermeyelim". Jose Ortiz isimli kişinin başlattığı kampanyanın metninde, "Jeff Bezos, çok başarılı bir internet mağazasının sahibi kılığına girmiş Lex Luthor'dan (Superman'in azılı düşmanı) başkası değildir" deniyor.
Metinde, şu satırlar yer alıyor: "Bezos, küresel hakimiyet peşinde koşan kötü kalpli bir derebeyidir. Biz bunu yıllardır biliyoruz. Aynı zamanda düz dünyayı reddedenlerle aynı saftadır. Bu 5G mikroçipleri aktive edip tüm dünyayı kontrol altına almalarından önceki son şansımız olabilir. Kampanyayı imzalayın. İnsanlığın geleceği sizin ellerinizde."
Kampanya şaka amaçlı olsa da Bezos'un uzay yolculuğu sonucunda Dünya'ya sağlam bir biçimde geri dönememe riski gerçek. George Washington Üniversitesi Uzay Politikaları Enstitüsü'nün kurucusu ve NASA Danışma Komitesi'nin eski üyelerinden John Logsdon, durumu Insider'a "Bezos risk almayı seviyor" sözleriyle özetledi ve ekledi: "Yolculuğun oldukça riskli olduğunun farkında, hatta muhtemelen riskleri çok iyi biliyor."
HAYATLARI TAMAMEN MÜHENDİSLERİN ELLERİNDE
Bezos'un sahibi olduğu Blue Origin şirketi 2000 yılında kuruldu. Şirketin adını uzaya çıkan ilk ABD'li ve ikinci insan olan Astronot Alan Shepard'dan New Shepard isimli 5 katlı bina yüksekliğindeki roketi bugüne kadar 15 defa insansız uçuşlar gerçekleştirdi ama ilk kez içinde insanlarla uzaya çıkacak. Roketin içindeki dört kişinin hayatları tamamen Blue Origin mühendislerinin ellerinde olacak.
Ekipte Jeff ve Mark Bezos kardeşlerin yanı sıra milyarder olduğu tahmin edilen bir kişi daha var. Zira üçüncü koltuk için yapılan açık artırma geçtiğimiz cumartesi günü 28 milyon dolar gibi rekor bir rakamla kapandı. Buradan elde edilen gelir Blue Origin'in temelini oluşturan Club for the Future'a (Gelecek Kulübü) aktarılacak. Dördüncü kişinin kim olduğu ise henüz belli değil.
Elon Musk'ın SpaceX'le, Sör Richard Branson'ın da Virgin Galactic'le bir parçası olduğu sivil uzay yolculukları yarışı, son dönemde oldukça hızlandı. Örneğin SpaceX, Mayıs ayının ilk günlerinde daha önce Uluslararası Uzay İstasyonu'na götürmüş olduğu dört astronotu sağ salim dünyaya indirmeyi başararak büyük ses getirdi. Ancak bu kişiler uzay yolculukları konusunda eğitimli profesyonellerdi ve üzerlerinde ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi NASA'nın özel olarak geliştirdiği giysiler vardı.
Bezos'un yolculuğunda ise muhtemelen bunların hiçbiri olmayacak. Bezos ve beraberindekiler yanlarında bir pilot olmadan uzaya çıkacak ve muhtemelen uzay giysileri yerine sıradan bir tulum giyiyor olacaklar. Blue Origin, ABD basınının bu detayları netleştirmek için yaptığı yorum taleplerine yanıt vermediğinden ne olacağını kesinlikle bilen kimse henüz yok.
OLDUKÇA GÜVENLİ OLDUĞUNU İSPAT ETTİ AMA…
Aslına bakılırsa yukarıda da dediğimiz gibi New Shepard 2015 yılından günümüze, bu uçuşlardan 15 tanesini başarıyla gerçekleştirdi. Test uçuşlarındaki yüksek başarı ortalamasının yanı sıra, rokette herhangi bir sorun anında yolcuları taşıyan kapsülün derhal ayrılmasını sağlayan bir acil durum sistemi de bulunuyor. Bu sistem de bugüne kadar üç kez denendi ve başarılı oldu.
Yine de tehlike oldukça büyük. Bu yılın başlarında ABD merkezli Uzay Politikaları ve Stratejileri Merkezi tarafından yayımlanan bir rapora göre, ABD'nin gerçekleştirdiği insanlı uzay uçuşlarının yüzde 1'i ölümcül kazalarla sonuçlandı.
Raporun yazarlarından George Nield, Insider'a yaptığı açıklamada "Bu oran oldukça yüksek" dedi. Daha önce Federal Havacılık Dairesi'ni ve Ticari Uzay Taşımacılığı Dairesi'ni yönetmiş olan Nield, riskin boyutunu "Bir ticari havayolu şirketi ile yolculuk yapmaktan 10.000 kat daha fazla" sözleriyle açıkladı.
Nield, "Bunu nasıl daha güvenli, güvenilir ve uygun maliyetli bir hale getirebileceğimizi anlayabilmek için, birçok insan bu uçuşlarını sayısını artırmamız ve daha fazla deneyim kazanmamız gerektiğine inanıyor. Bezos, belli ki milyonlarca insanın uzayda yaşayabileceği ve çalışabileceği fikrine yürekten inanıyor ve bunu hayata geçirebilmek için kendi üzerine düşeni yapmak istiyor" diye konuştu.
KIYAFET DETAYI
1986 yılında Challenger uzay aracının kalkış sırasında parçalanması ve yedi kişilik mürettebatının hayatını kaybetmesinin ardından, NASA'nın tüm astronotları kalış ve inişlerde özel basınçlı uzay giysileri giyiyor. Ancak Blue Origin'in internet sitesindeki fotoğraflarda kapsülün içindeki kişilerin kask ya da özel uzay giysisi değil, Blue Origin logolu tulumlar giydiği görülüyor. CNN'e göre kapsülün içinde uçaklardakine benzer oksijen maskeleri de bulunuyor. Ancak Bezos kardeşlerin ve misafirlerinin ne giyeceği henüz açıklanmış değil.
Nield ve Logsdon, kabin sızıntısı ihtimalinin çok az olduğunu belirterek, uzay giysisi giyip giymeme kararının kapsülün tasarımıyla alakalı olduğunu belirtti. Sağlam tasarlanmış, kalın camlı bir kapsülde uzay giysisi giymemek çok büyük bir sorun teşkil etmiyor. Hatta New Shepard'ın uzaya ilk kez gidecek sivilleri taşıyacağı düşünüldüğünde, uzay giysisi giymemek bir avantaj da olabilir.
Çünkü ilk defa uzaya çıkanlar genellikle mide bulantısı yaşıyor ve kusuyor. Kusma halinde uzay giysisi giymek daha tehlikeli bir hal alabiliyor çünkü giysiyi nasıl yöneteceğini bilmeyen kişilerin kendi kusmuklarıyla boğulma ihtimalleri var.
PİLOTSUZ UÇUŞ SORUN MU?
New Shepard uçuşlarını kendi kendini yönetebilecek şekilde tasarlandı. Logsdon, "Bu tasarım sayesinde uçuş sırasında kimseye yapacak bir şey kalmıyor" diye konuştu.
Bunun pilotlu uçuşlara kıyasla daha riskli olacağını söylemek doğru değil. Yolcular acil durumda ne yapacaklarını bildikleri takdirde pilotun fazla bir etkisi olmuyor.
Yine de tamamen otomatik çalışan fırlatma sistemi oldukça yeni ve birçok şey ters gidebilir. Yazılım ve donanımdaki küçük sorunlar roketlerin düzgün çalışmasına engel olabilir.
Nield, "Tıpkı uçaklarla yıllar boyunca yapılan milyonlarca uçuş gibi, burada da çok fazla deneyim elde edene kadar her seferinde bir şeyler öğrenmeye devam edeceğiz. Bu süreçte bazı sürprizlerle karşılaşacağız. Gelecekte kazalar olacak" dedi ve ekledi:
"Her yıl otomobillerde, gemilerde, uçaklarda ve trenlerde insanlar ölüyor. Uzay uçuşları da bundan çok farklı olmayacak."
HER ŞEYİYLE TOPLAM 11 DAKİKA
Peki yolculuk nasıl olacak? Öncelikle şunu söyleyelim, her şey yolunda giderse tüm operasyon toplam 11 dakika sürecek. New Shepard, Teksas'ın batısındaki bir düzlükten ateşlenecek ve çok büyük bir hızla yükselmeye başlayacak. Bu esnada yerçekimini 3 kat fazla hissedecek olan Bezos'lar ve misafirleri, koltuklarına tabiri caizse yapışacaklar.
Üç dakika sonra roket yolcuları taşıyan kapsülden ayrılacak ve dünyaya geri dönecek. Kapsüldekiler ise dünya ile uzayın sınırı olarak kabul edilen ve deniz seviyesinden 100 metre yükseklikte bulunan Karman Hattı'nı geçtikleri anda ağırlıklarını kaybetmiş gibi hissedecekler.
Uzayda üç dakika zaman geçirecek olan New Shepard yolcuları bu süre içinde emniyet kemerlerini çözüp kapsülün içinde dolaşabilecek, bir pencereden öbürüne uçarak bir tarafta simsiyah uzayı diğer tarafta ise masmavi dünyayı görebilmenin keyfini çıkaracaklar.
Yerçekiminin yeniden etkisini göstermeye başladığı noktada kapsül de çok büyük bir hızla Dünya'ya doğru düşmeye başlayacak. Bu aşamada yolcular yerlerine oturup kemerlerini sıkıca bağlayacak. Düşüş hızını yavaşlatmak için kapsülün üç paraşütü açılacak ve kapsül Teksas'ın çöllerine doğru süzülerek inecek.
YÖRÜNGEYE ÇIKMAYACAK ŞEKİLDE TASARLANDI
Bu tür uçuşlara kapsül dünyanın yörüngesine oturmadığı için "yörünge altı" adı veriliyor. Blue Origin, New Shepard'ı yüksek bedel ödemeye hazır müşterileri uzayın kıyısına götürüp getirme fikriyle tasarladı. Roket çok küçük ve motorları yörüngeye yerleşmesini sağlayacak güce sahip değil.
Uçuşun kısa olması ve yörüngenin altında kalması, bir şeylerin kötü gitme ihtimalini azaltıyor. Dahası motorları küçük olduğu ve yörüngeye çıkan roketlere kıyasla yavaş hareket ettiği için New Shepard'ın kontrolü de oldukça kolay. Bezos'un yolculuğu başarıyla sonuçlanırsa, yeni fırlatma sistemi gelecekte uzay turistleri için çok daha çekici görünecek.
Yolculuğun izleyenler için en heyecan verici kısmı, motorların kalkış için harekete geçtiği, roketin kapsülden ayrıldığı ve paraşütlerin açıldığı anlar. Logsdon, "Roket motoru performansı yüksek bir makinedir. Bozulabilir, parçalanabilir, kötü şeyler yapabilir" diyerek karanlık senaryoları sıraladı.
"BUGÜNE KADARKİ EN GÜVENLİ SİSTEM"
Paraşütlerin bir tanesinin açılmaması halinde kapsüldeki aşağı bakan motorlar devreye giriyor. Bu da inişin hızını yavaşlatıyor. Ayrıca kapsülün tabanında bir de ezilebilir tampon bölümü var. İki paraşütün açılmaması halinde de bu tampon düşüşün etkisini hafifletiyor.
New Shepard'ın tasarımından sorumlu birimin direktörü Gary Lai, Nisan ayında Blue Origin'in paylaştığı bir videoda, "Kapsülün bugüne kadar tasarlanmış ya da uçurulmuş tüm sistemler arasındaki en yedekli ve güvenli uzay uçuşu sistemi olduğunu düşünüyoruz" diyordu. Lai, "Birçok durum için yedek sistemin de yedek sistemi var" ifadelerini kullanıyordu.
Logsdon da New Shepard'ın test sürecinin çok kapsamlı ve ağır olduğunu vurgulayarak, Uzay Mekiği'nin ilk uçuşunun insanlı olduğunu hatırlattı ve "Uzay Mekiği Programı'na kıyaslandığında bu çok daha az riskli bir girişim" diye konuştu.