Japonya, Kuril Adaları Konusunda Geri Adım Atacak mı?

Güncelleme Tarihi:

Japonya, Kuril Adaları Konusunda Geri Adım Atacak mı
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2007 00:00

29 Eylül 2006 tarihinde Japonya Dışişleri Bakanı Taro Aso, Japonya’nın Rusya ile Japonya arasında ihtilaf konusu olan dört Kuril Adası’ndan en büyüğünden vazgeçebileceklerini açıkladı. Açıklamanın yeni Başbakan Sindzo Abe’nin atanmasından üç gün sonra yapılması ise, yeni hükümetin Rusya ile siyasi ve ekonomik ilişkilerin gelişmesini engelleyen bu sorunu çözmekte kararlı olduğunu gösteriyor.

Haberin Devamı

 Rusya Dışişleri Bakanlığı bu açıklamayı yorumsuz bırakırken, Japonya Dışişleri Bakanlığı kendi bakanlarının açıklamasını gayriresmî olarak nitelendirdi.

Taro Aso’nun “vazgeçebileceği ada” İturup Adası olup, Kuril Adalarının yüz ölçümünün toplam yüzde 55’ini oluşturmaktadır. Aso’nun bu açıklamasını aslında sansasyonel olarak kabul etmek mümkün. Zira, Japonya bugüne kadar İturup, Kunaşir, Şikotan ve Habomai olmak üzere dört adanın da teslim edilmesini istiyordu.

İşin ilginç tarafı, Rusya ile Japonya’nın Kuril Adaları konusunda anlaşamamaları, taraflar arasında barış antlaşmasının imzalanmasını da engellemektedir. Son yıllarda taraflar sorunun çözümü konusunda mesafe kat etmelerine rağmen, Kuril Adalarının geleceği hâlâ belirlenememiştir. Daha önce Moskova, Japonya’nın Rusya’ya büyük yatırımlar yapmasının karşılığında, Habomai ile Şikotan adalarını verebileceğini ileri sürerken, Japonya, bu adaların yanı sıra Kunaşir ile İturup Adalarını da istemiştir.

Haberin Devamı

Moskova, Kunaşir ile İturup adalarını teslim ettiği takdirde, Ohotskoye Denizi, Rusya’nın iç denizi olmaktan çıkacak ve Rusya denizin hem kendisini, hem de kaynaklarını Japonya ile paylaşmak zorunda kalacaktır. Bundan başka, Şikotan ile Habomai’de toplam üç bin kişi yaşarken, İturup ile Kunaşir’de 12 bin kişi yaşamaktadır. Japon tarafının dört ada üzerinde ısrar etmesinin nedeni ise, 1993 yılında Rusya’nın ilk Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in Japonya ziyaretinde  tarafların barış antlaşmasını imzaladıkları sıralarda dört adanın kaderini de belirleyecekleri konusunda anlaşmalarıdır. Rusya ise, 1956 yılında SSCB’nin imzaladığı deklarasyonu ileri sürerek, iki adanın teslim edilebileceği konusuna vurgu yapmaktadır.

Rusya, 1904 yılında meydana gelen Rus-Japon Savaşı’nın neticesinde Kuril adalarıyla birlikte Sahalin’in güney kısmını kaybetmiştir. Ancak, II. Dünya Savaşı sonrası 1951 yılında imzalanan San-Francisko Barış Antlaşması’ndan sonra Rusya, kaybettiği topraklarına tekrar kavuşmuştur. Bu antlaşmaya göre, Japonya Kuril adaları ile Sahalin’den vazgeçmiş, topraklar Sovyetler Birliği’ne geçmiştir. Ancak, 1956 yılında taraflar savaşı sona erdiren bir deklarasyon imzalamışlardır. Bu deklarasyona göre, taraflar arasında barış antlaşması imzalandığı zaman iki ada Japonya’ya teslim edilecektir.

Haberin Devamı

Bununla birlikte Kuril adaları sorununun yakında çözüleceği ihtimali çok düşüktür. Her ne kadar Japonya Dış İşleri Bakanı geri adım atabileceklerini dile getirse de, son sözü  başbakan söyleyecektir. Japonya’nın yeni başbakanı Sindzo Abe ise milliyetçi olarak tanınmakta ve bu yönde taviz vereceği benzememekte. Kremlin yetkilileri ise mevcut durumdan memnun olduklarını, söz konusu sınır sorununun çözülmesinde II. Dünya Savaşı’nda saldırgan taraf olan Japonya’nın geri adım atması gerektiğini belirtmektedir. Nitekim, RF Savunma Bakanı Sergey İvanov, Kuril Adalarını St. Petersburg ile karşılaştırmıştır. İvanov, “Petersburg, Rusya’nın Avrupa’ya açılan penceresi, Kuril Adaları da Rusya’nın okyanusa açılan kapısıdır” şeklinde açıklama yaparak, Kuril adalarının stratejik öneminin altını çizmiştir.

Haberin Devamı

Japonya yatırım ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesini adalar sorununda bir koz olarak kullanmaya çalışsa da, Rusya’nın elindeki kozunun daha önemli olduğu görülmektedir. Rusya, Doğu Sibirya’dan Uzak Doğu’ya enerji boru hattının inşaası konusunda Çin ile Japonya arasında seçim yapmaya zorlansa da, kararını Çin’den yana aldı. Japonya ise boru hattının Atlantik Okyanusu’nun kendi kıyılarına kadar inşaasını ve böylece Yakın Doğu enerjisine olan bağımlılığının azalmasını istemektedir. Rusya, Japonların Rus petrolünü er ya da geç alacaklarını ileri sürerken, Japonların Kuril adaları ve Barış Antlaşması konusunda geri adım atmasını beklemektedir. Rusya’yı adalar konusunda güçlü kılan bir başka faktör ise, Japonya’nın bütün komşularıyla sınır sorunu yaşaması ve komşu ülkelerde Japonya karşıtı gösterilerin yapılmasıdır. Böylece komşuları tarafından “izolasyona” alınan Japonya, Rusya ile arasındaki ilişkileri gerginleştirmekten ve uluslararası arenada bütün komşularıyla sınır sorunu yaşamasından dolayı olumsuz imaj kazanmaktan çekinmektedir.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!