Japon Bakan Hürriyet için yazdı: Geleneksel dostluk ilişkilerimizi güçlendirmeyi, insani ve iktisadi etkileşimi arttırmayı amaçlıyoruz

Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana etkileşimde olan Türkiye ve Japonya, 1890’da Ertuğrul Firkateyni faciası ve 1985’te Tahran’da mahsur kalan Japonların kurtarılmasıyla sembolleştirilen, 130 yılı aşkın süregelen geleneksel dostluk ilişkilerine sahiptir. 8 Ağustos’ta sona eren Tokyo Olimpiyatlarında Türkiye’den 13 sporcu madalya kazanarak, yalnız Japonya ve Türkiye’de değil, tüm dünyada izleyenleri etkilemiştir. Paralimpik Oyunları ise gelecek hafta başlayacaktır. Sekiz yıl önce, bu Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarına kimin ev sahipliği yapacağı konusunda Japonya ve Türkiye rakipti. Ancak Tokyo’nun seçildiği ilan edildiği anda, bu kararı ilk kutlayanın Cumhurbaşkanı Sayın ERDOĞAN olması Japonya’da büyük yankı uyandırmıştı. Esasen Türkiye, Japonya’da dost ülke olarak tanınmaktadır ama Sayın ERDOĞAN’ın nezaketi, Türkiye’nin Japonya’ya duyduğu yakın dostluğu, Japon halkına son derece etkili şekilde göstermiştir.

SOMUT İŞBİRLİĞİ

Sadece karşılıklı samimi duygular değil, iki ülkenin uluslararası toplumdaki somut işbirliği de giderek derinleşmektedir. İnsani yardımlar alanında, yalnız Suriye’den değil, Afganistan, Irak ve İran’ın da dâhil olduğu ülkelerden yaklaşık 4 milyon sığınmacıyı ağırlayan Türkiye’nin yaptığı insani yardımlar Japonya tarafından son derece saygıyla karşılanmaktadır. Türkiye’nin bu gayretine elinden geldiğince katkı sağlamak üzere Japonya, sığınmacıları kabul eden yerel yönetimlerin ve ev sahibi toplulukların yükünün azaltılması, sığınmacıların toplumsal entegrasyonu gibi mülteci sorunlarının sürdürülebilir çözümleri için destek vermektedir. JICA ve Birleşmiş Milletler kuruluşları aracılığı ile bugüne kadar 550 milyon ABD Doları tutarında destek sağlanmış olup, bu miktar NATO üye ülkeleri dışında en yüksek yardım tutarıdır.

ORTAK DEĞERLER

Ayrıca, ortak değerlere sahip bu iki demokratik ülke, Avrasya kıtasının iki ucunda yer alan ve önemli denizlerle çevrelenen denizci ülkelerdir. Hukukun üstünlüğüne dayalı, özgür ve açık denizler düzenine büyük önem vermekte olan Japonya’nın, Türkiye ile bu açıdan da işbirliği yapabileceği düşünülmektedir. Orta Doğu bölgesinde Müslüman tüccarların geçmişten beri gerçekleştirdikleri özgür ve güvenli seyahatler, tarihsel olarak bölgenin kalkınmasına destek vermiştir. Ayrıca, 1920’lerde İstanbul’da diplomat olarak görev yapan ve daha sonra Başbakan olan ASHİDA Hitoshi, o günlerde dahi Türkiye’nin denizcilik diplomasisine dikkat çekiyordu. Günümüzde de, petrol ve doğalgazın aralarında olduğu ihracat ürünleri denizler aracılığı ile taşınmaktadır. “Gücün” değil, hukukun üstünlüğüne dayalı, özgür ve açık denizler düzeninin tesisi, bölgenin istikrarını ve daha da gelişmesini sağlamanın anahtarı olacaktır. 2013’te stratejik ortaklık seviyesine yükseltilen ülkelerimiz arasındaki dostluk ve işbirliği ilişkilerini daha da güçlendirmeyi ve bu vesileyle uluslararası düzenin istikrarına katkıda bulunmayı arzu ediyorum.

EKONOMİK İLİŞKİLER

İki ülke ekonomik ilişkileri 2000’den itibaren hızla genişlemiş, Türkiye’de faaliyet gösteren Japon firmalarının sayısı 60’dan yaklaşık 200’e çıkmıştır. Mevcut ilişkilerin daha da derinleşmesi beklenmektedir. Burada en önemli husus, Japonya Türkiye Ekonomik İşbirliği Anlaşması ile Sosyal Güvenlik Anlaşmasının sonuçlandırılmasıdır. Anlaşmaların tamamlanması halinde sadece ticaret değil, yatırımlar aracılığı ile iş faaliyetleri de bir kat daha canlanacak, iki ülkenin ekonomik münasebetleri karşılıklı olarak daha da güçlü hale gelecektir.
İki ülkenin toplumsal etkileşimi de büyük bir potansiyele sahiptir. Koronavirüs öncesindeki 2019’da Türkiye’ye gelen Japon turist sayısı bir önceki yıla göre %120 artarak 100.000 kişiye ulaşmıştır. Türkiye’nin doğal güzellikleri ve sayısız arkeolojik alanları gibi mükemmel turizm kaynakları bulunmakta ve Japonya’da da oldukça tanınmaktadır. Türk Hava Yolları’nın Haneda Havalimanı’na direkt uçuşları Temmuz 2020’de başlamış olup, salgın dönemi sonrası turizmin yeniden açılması hevesle beklenmektedir.

Ziyaretimin, bu konuları daha ileri taşımaya yönelik işbirliğini pekiştirmesini ve Türkiye-Japonya ilişkilerini daha da geliştirmesini dilerim.