Güncelleme Tarihi:
2000 yılında gerçekleştirilen Sidney Oyunları, Türkiye'de Naim Süleymanoğlu'nun sakatlığı nedeniyle üç kaldırışta sıfır çektiği Olimpiyatlar olarak hatırlanıyor. Dünyada ise Paralimpik Oyunları'ndaki doping iddialarıyla ve akıl almaz bir hile girişimiyle.
Hile girişimine imza atan ülke İspanya, yaşananlar ve sonrası ise film gibi! Dilerseniz en baştan başlayalım...
İspanya adına Paralimpik Oyunları'nda ter döken zihinsel engelliler basketbol (basketball intellectual disability-ID) takımı rakiplerini bir bir alt edip finalde Rusya karşısında aldığı galibiyetle altın madalyaya ulaşırken herkesin takdirini topladı. Ancak takımı alkışlayanların o sırada bilmediği çok önemli bir detay vardı. Takımın 12 kişilik kadrosunun sadece ikisi engelliydi!
75 IQ PUANI KRİTERİ
Zihinsel engelliler basketbol kategorisinin kural kitabına göre, sporcuların IQ testlerinden 75 puan ya da altını alması, uyum güçlüğü çekmesi ve engelinin 18 yaşına gelmeden önce tespit edilip kayda geçmesi gerekiyor. İspanyol sporcuların ise ikisi hariç hepsi 75 puanın üzerinde IQ seviyelerine sahipti.
Müsabakalar esnasında kimse yaşananların farkına varmadı. Kimsenin farkına varmadığı bir başka gerçek de takım oyuncularından Carlos Ribagorda'nın aynı zamanda gizli görevdeki bir gazeteci olmasıydı.
Bu nedenle madalya töreninden birkaç hafta sonra İspanya'nın çok okunan iş dünyası dergisi Capital'de yayımlanan bir haber herkesi şoke etti.
Dergiye göre ne haberde imzası olan Ribagorda ne de takımın geri kalan üyeleri müsabakalardan önce zihinsel engelleri olduğunu teyit eden tıbbi testlerden geçirilmişti. Üstelik Sidney'e gittiklerinde de durum değişmemiş, kimse engellilik durumlarını sorgulamamıştı.
MADALYASINI KOMİTEYE GERİ GÖNDERDİ
Takıma sorgusuz sualsiz kaydedildiğini açıklayan Ribagorda, aynı zamanda madalyasını, İspanya Milli Takımı formalarını ve kendisine harçlık olarak verilen 150 euro'yu da Uluslararası Paralimpik Komitesi'nin (IPC) Almanya'nın Bonn şehrinde bulunan merkezine gönderdi.
Ribagorda ayrıca İspanya adına masa tenisi, atletizm ve yüzme gibi kategorilerde yarışan başka sporcuların da engelli olmadığını ve İspanya'nın kazandığı beş madalyanın hile sonucu alındığını öne sürdü.
İspanya Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu'nun (FEDDI) bilinçli olarak engelli olmayan sporcuları takımlara aldığını da öne süren Ribagorda "Amaç daha fazla madalya ve daha fazla sponsorluk" ifadelerini kullandı.
Ribagorda, haberinde, iyi oynadıkları ve farkı açtıkları maçlarda takım antrenörünün kendilerine "Biraz frene basın, durum anlaşılmasın" dediğini de anlattı.
"SAHTE OLDUĞUNU ÇOK NET BİLİYORDUK"
O dönem haber üzerine çalışan gazetecilerden Antonio Garcia San Martin de BBC'ye yaptığı açıklamada, o günlerde Alcala de Henares bölgesinde basketbol muhabiri olarak görev yaptığını hatırlatarak, "Takımın fotoğrafı Madrid'de yayımlanan tanınmış bir spor gazetesinde çıkınca dikkatimi çekti. Sporcuların çoğunun engelli olmadığı çok netti çünkü bazılarını şahsen tanıyorduk. Takımın tamamen sahte olduğunu biliyorduk" dedi.
Engelli olmayan sporcuların seyahat etmek ve müsabakalara katılmak adına durumdan faydalandığını da söyleyen San Martin, "Haliyle bir gazeteci olarak hikayeyi yöneticilerime anlattım ve üzerinde çalışmaya başladım. Tüm gazeteler ve televizyon kanalları bir anda bu skandaldan bahsetmeye başladı" diye konuştu.
IPC SORUŞTURMA BAŞLATTI
IPC'nin basındaki iddialar üzerine gerçekleştirdiği soruşturma kapsamında yapılan testler korkunç gerçeği ortaya çıkardı. Takım üyelerinin IQ'ları 75'in üzerindeydi ve İspanya Paralimpik Komitesi oyunlardan önce bu kritik testlerin hiçbirini gerçekleştirmemişti.
FEDDI Başkanı ve İspanya Paralimpik Oyunları Komitesi Başkan Yardımcısı Fernando Martin Vicente önce iddiaları reddetti, ardından IPC'nin soruşturmasının sonuçları resmi olarak kamuoyuyla paylaşılmadan hemen önce özür dileyip suçu üstlendi ve görevinden istifa eti.
İspanya yargısı da faturayı Vicente'ye kesti. 2013'te yargılanan Vicente hakkında hazırlanan iddianamede eski başkanın engelli olmayan genç basketbolcuları takıma katma amacıyla "böyle bir plan kurduğu ve uyguladığı" söyleniyordu.
TÜM KATEGORİLER YASAKLANDI
Skandalın ortaya çıkmasının ardından 2004'te Atina'da ve 2008'de Pekin'de yapılan Paralimpik Oyunları'nda zihinsel engelliler kategorileri tamamen yasaklandı.
Dünyanın dört bir yanında belki de çocukluklarından biri Paralimpik Oyunları'na hazırlanan binlerce sporcunun kariyerleri yerle bir oldu. Kategorilerin bir kısmı Londra 2012 itibarıyla yeniden Paralimpik Oyunları kapsamına alındı ancak 2000'deki seviyeye bir daha erişilemedi.
Yargı süreçleri sonucu, Vicente'nin hakkındaki iddiaları kabul ederek 5400 euro'luk para cezasını ödemeyi kabul etmesiyle dava kapandı. Aralarında engelli olmayan 10 basketbolcunun da bulunduğu 18 diğer sanık hakkındaki davalar düşürüldü.
"GÜLÜNÇ VE MESNETSİZ"
Davadan bu yana ilk kez medyaya bir açıklama yapan Vicente ise bugün yaşananlarda herhangi bir payı olduğunu reddediyor.
BBC'ye üç sayfalık bir mektup gönderen Vicente, "Böyle bir şey nasıl yapıldı? Bunu kim destekledi? Hangi doktorlar ya da profesyoneller alet oldu. Samimiyetle söylüyorum, ben bilmiyorum" ifadelerini kullandı.
FEDDI Başkanı olarak suçu üstlendiğini söyleyen Vicente, kendi kızına da daha bebekken ağır zihinsel engel teşhisi konduğunu hatırlatarak, zihinsel engellilere yönelik sporlardaki siciline bakıldığında hakkındaki suçlamaların "ne kadar gülünç ve mesnetsiz" olduğunun anlaşılabileceğini belirtti.
Vicente, ilk kez 1996 yılında yapılan Atlanta Paralimpik Oyunları'nda seyirci karşısına çıkan zihinsel engelliler kategorilerinin 2000 Sidney Oyunları'nda genişletilmesinin arkasındaki isim olarak kabul ediliyor.
BİLMEMESİ MÜMKÜN DEĞİL
2000'deki şike olayını soruşturan İspanya Paralimpik Komitesi (CPE) Genel Sekreteri Miguel Sagarra ise Vicente'nin suçluyu başka yerde arama girişimlerini reddetti.
BBC'ye konuşan Sagarra, "Mümkün değil" dedi ve ekledi: "Fernando Martin'i tanıyan herkes böyle bir şeyin kendisinin bilgisi dışında yaşanmasının yüzde 100 imkânsız olduğunu da bilir."
Suçlamaların çok güçlü dayanakları olduğunu da belirten Sagarra, "Mahkemede yargıç hükmünü açıklarken, her şeyin Fernando Martin'in emirleri ve yönlendirmeleri sonucu yapıldığını belirtti" diye konuştu.
Sagarra, Vicente'nin zihinsel engelli sporlarındaki parlak siciliyle suçlu olup olmadığı meselesi arasında bir bağ olmadığını da sözlerine ekledi.
ONLARIN MADALYALARI DA GİTTİ
Suçlunun kim olduğu bir yana, skandaldan en çok zarar görenler spor ve sporcular oldu. Özellikle de altın madalyaları elinden alınan İspanya basketbol milli takımının zihinsel engelli iki sporcusundan biri olan kaptan Ramon Torres.
Bugün Valencia'da yaşayan Torres gerçekten engelli olmasına rağmen takımın geri kalanıyla birlikte madalyasını teslim etmek zorunda kaldı. BBC'ye konuşan Torres, zamanında takıma yeni katılan oyuncularla ilgili kaygılarını dile getirdiğini ancak yetkililerden "Her şey yolunda" cevabını aldığını söyledi.
Madalyasını geri vermek zorunda kaldığını düşünmenin kendisi için bugün bile çok zor olduğunu söyleyen Torres, "Bu insanlar hiçbir test yapılmadan Sidney'e gitti. Biz özeliz ve o madalyayı hak ettik. Ama bu insanlar hiçbir şey için savaşmadı ve madalyayı da hak etmedi. Bu canımı çok acıtıyor. Sinirlenmiyorum ama acı çekiyorum" dedi.
Torres, Vicente hakkında da, "Tabii ki her şeyden haberi vardı. Ben onu daha olgun bir adam zannederdim. Bir yanlış yaptı ve 'Özür dilerim' demeli. Böyle bir şey beni çok memnun ederdi" diye konuştu.
SADECE BASKETBOL DEĞİL TÜM KATEGORİLER ETKİLENDİ
2004 ve 2008 yıllarındaki yasak yüzünden Paralimpik Oyunları'nda madalya alma şansını yitiren İngiliz yüzücü Dan Pepper da, Vicente'nin sorumluluğu inkâr etmesini "yaraya tuz basmak" olarak nitelendirdi.
BBC World'de yayınlanan ve Sidney'deki skandalı konu edinen "The Fake Paralympians" (Sahte Paralimpikler) programının sunuculuğunu da üstlenen Pepper, "Yıllarca bu konuda konuşmadı, şimdi de çıkmış olayın kendisiyle ilgisi olmadığını iddia ediyor. Bu tamamen saçmalık" ifadelerini kullandı.
Yasaklar nedeniyle kariyerinin en parlak dönemlerinde Paralimpik Oyunları'nda yarışamadığını da hatırlatan Pepper, "2012 Londra'da yarıştım ama belki de iş işten geçmişti diye düşünüyorum. Tabii ki bugün kesin olarak bilemeyiz ama o yıllarda yarışsam belki madalya alabilirdim. Sonuçta yarışabileceğim tüm kategoriler yeniden yarışmalara eklenmedi. Tüm zihinsel engelli kategorilerinde toplam 14 altın madalya vardı, bu sayı Sidney'de 33'tü" diye konuştu.
Son olarak Tokyo Paralimpik Oyunları'nda zihinsel engelliler sporları seyirci karşısına çıktı. Ancak bugün bile halen 2000'deki kadar çok sayıda zihinsel engelli kategorisi bulunmuyor. Üstelik basketbol üzerindeki yasak da aradan geçen 21 yıla rağmen, geçerliliğini halen koruyor.
VICENTE BUNU NEDEN YAPTI?
Peki Vicente gerçekten mahkemenin de hükmettiği üzere bu sahtekarlığa imza attıysa, bunun sebebi neydi? Bu soruya da Sagarra yanıt verdi.
Vicente'nin İspanya'da zihinsel engelliler sporunun profilini yükseltmek ve bu alandaki kendi lider konumunu sağlamlaştırmak istediğini ifade eden Sagarra, "Zihinsel engelli sporunu zirveye çıkaran adam olma gücünü elde etmek için mümkün olan her şeyi yaptı. Kimsenin yaptıklarındaki usulsüzlükleri fark etmeyeceğini düşünüyordu" diye konuştu.