Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2015 11:03
Hıristiyan aleminin çok büyük bir bölümü haftalar öncesi Noel havasına girdi.
Çeşitli ülkelerde olduğu gibi Almanya’da da Hz. İsa’nın doğum günü olarak
kabul edilen 25 Aralık öncesi her yer rengarenk süslendi.
Eski Batı Berlin’in ünlü Ku’Damm Caddesi boydan boya ışıklandırıldı.
Eski Doğu Berlin’in tarihi Brandenburg Kapısı’na açılan Unter den Linden Caddesi de öyle.
Kentin hem Doğu hem de Batı’sındaki birçok mağaza ve alışveriş yerleri de.
Kentin çeşitli kesimlerinde haftalar önce açılan
Noel Pazarları tıklım tıklım.
* * *
Ben Anadolu’nun bir köyünde doğdum.
Konya’ya bağlı sonradan ilçe olan Derebucak köyünde.
İlkokula gittiğim benim köyümde noel bilinmezdi.
Ortaokul 1’inci sınıfa gittiğim Beyşehir’e bağlı Üzümlü kasabasında da bilinmezdi Noel.
Ortaokul 2’nci sınıftan itibaren kaydımı yaptırdığım ve liseyi bitirinceye kadar yaşadığmı Beyşehir ilçesinde de öyle.
Noelle tıp öğrenimi yapmak için gittiğim Fransa’da 1969 yılında tanıştım ilk kez.
Ekim ayı sonunda gittiğim Strasbourg’da kısa bir süre sonra caddelerin ışıklandırıldığını ve bunun noele hazırlık olduğunu öğrendim.
İnsanların telaşlı bir biçimde noel alışverişine başladıklarını da gördüm.
Noel hakkında bir şeyler okuyup bilgi edindim.
Strasbourg yakınlarındaki Bischwiller kentindeki tekstil fabrikasında çalışan tanıdıklar vardı.
Bischwiller’e birkaç kilometre uzaklıktaki Rohrwiller beldesinde Fransız bir kadına ait evde kirada oturuyorlardı.
Marie Odile’di ismi.
60 yaşlarındaydı Marie Odile o dönemde.
Türk kiracılar ona Alsace bölgesinde yaşayanlar gibi Mama (anne) diyorlardı.
Gerçekten tam gerçek bir anne gibiydi.
Her şeyleriyle yakından ilgileniyordu.
Ben de Madame Odile diyordum ona.
* * *
Bir hafta sonu gittiğimde evin bahçesindeki ağaçları ışıklandırılmış gördüm.
Sonra oturma odasında kocaman bir noel ağacı.
Noel öncesi Madame Odile o ağacı Türk kiracılarıyla birlikte süslemişti.
Noel kutlamasına beni de davet etti.
Noelde insanların tıpkı bizim bayramlarımızda olduğu gibi birbirlerine bir şeyler hediye ettiklerini de öğrendim bu arada.
Türkiye’den götürdüğüm ipek eşarbı, noel hediyesi olarak verdim Madame Odile’e.
Çok sevindi.
O da noel ağacının altına yerleştirdiği hediyeleri gece yarısı bizlere dağıttı.
Ama hediyeleri almadan önce kendi elleriyle özene bezene kızarttığı noel kazını yedik.
Bu geleneği ben daha sonraki yıllarda da sürdürdüm.
Almanya’da öğrencilik yıllarımda Alman arkadaşların evlerinde aileleriyle birlikte Noeller kutladım.
Onların her noel öncesi, “Bıktım artık. Kime ne hediye alacağımı bilmiyorum” diye serzenişlerine tanık oldum.
Hürriyet’te işe başladıktan sonra Frankfurt’ta, Bonn’da, Berlin’de de Noel kutlamalarına katıldım.
Alman veya başka uluslardan Katolik, Protestan, Ortodoks arkadaşların Noel davetlerine severek katıldım.
* * *
Evet, işte bir Noel daha gelip çattı.
Tüm Katolik, Protestan ve Ortodoks dostlara “İyi Noeller!” diyorum.
Frohe Weihnachten!
Merry Christmas!
Joyeux Noel!
Buon natal!
Feliz Navidad!
Feliz Natal!
Kala Christouyenna!