İyi ki Türkiye var
Güncelleme Tarihi:
Muammer ELVEREN/PARIS
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2009 00:01
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Haziran ayında yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri kampanyasını başlattı. Hemen her seçim konuşmasında gözlendiği gibi, ilk sözleri, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkmak oldu. Fransız bloglarında, "Türkiye olmasa, Sarko ne yapacaktı" diye soruluyor.
FRANSA Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Avrupa Parlamentosu’nun haziran ayında yapılacak seçimleri için kampanyasını, önceki gece Nimes şehrinde yaptığı konuşmayla açtı. Sarkozy, Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği için "ehil" olmadığını öne sürdü. Buna karşın, diğer bazı ülkeler gibi Avrupa ile "kısmen" ortak bir kadere sahip olduğunu, dolayısıyla, AB ile "imtiyazlı ortaklık" olabileceğini vurguladı. Fransız bloglarında, "Sarkozy, Türkiye olmasaydı ne yapacaktı? İyi ki Türkiye var, her sıkıştığında Türkiye’yi öne sürüyor" ifadeleri dikkat çekti.
Fransa Cumhurbaşkanı, eleştirilen konuşmasında aynen şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye gibi bazı ülkeler var. Bunlar Avrupa ile kısmen ortak bir kaderi paylaştıkları için, Avrupa ile imtiyazlı ilişkiler kurmaya ehildirler. Ancak Türkiye Avrupa Birliği’ne tam üye olmak için ehil değildir. AB sonu olmayan bir şekilde sürekli genişleyemez, Avrupa’nın sınırları, limitleri olması gerekiyor."
Boşa söz vermeyelim
"Fransa asırlardır Türkiye ile dostluk ilişkilerinin sürdürüyor. Ülkelerimizi birleştiren bu dostluk ve karşılıklı saygı adına Türkiye’ye yalan söylemeden gerçekleri anlatmamız gerekiyor. Yerine getiremeyeceğimiz sözler verip sonradan caymak dostluğa yakışmaz. Bu nedenle Türkiye ile imtiyazlı ortaklık kurmalı, ortak bir ekonomi ve güvenlik alanı kurmalıyız. Hatta bu büyük hedefe rakip değil, bir ortak olarak görmemiz gereken Rusya’yı da katabiliriz. Böylece 800 milyon insan aynı güvenlik alanını paylaşmış olacak."
AKBİR tutmayınca yeni icat
Sarkozy’nin konuşmasının son bölümünde ipuçlarını verdiği "Avrupa-Türkiye-Rusya Ortak Ekonomi ve Güvenlik Alanı" (Europe-Turquie-Russie Espace Economique et de Securite Commun) fikri, Fransa’da tartışma yarattı. Fransız gazetelerinde, televizyonlarında ve bloglarında eleştirel yorumlar göze çarparken, Sarkozy’nin "Türkiye’yi AB tam üyeliğinden uzaklaştırmak için ortaya attığı Akdeniz İçin Birlik projesi (AKBİR) tutmayınca, şimdi de oyalama amaçlı bu projeyi uydurduğu" iddia edildi.
Avrupa Türkiye Rusya ortak ekonomi alanı
NICOLAS Sarkozy’nin "Avrupa-Türkiye-Rusya Ortak Ekonomi ve Güvenlik Alanı" projesi hakkında Le Figaro gazetesinin internet sitesinde gazeteci Pierre Roselin’in yorumu:
TÜRKİYE İKNA OLABİLİR: "Hiçbir zaman AB’ye giremeyeceğini iyi bildiği halde Türkiye’nin Avrupalılık emelinden vazgeçip bu teklife evet diyeceği şüpheli. Ama Rusya projeyi kabul ederse, Kafkaslar’daki tarihi rekabeti nedeniyle Türkiye’nin fikri değişebilir.
AMAÇ DOLAYLI RET: Sarkozy, bu projeyi, Türkiye’nin Avrupa Birliği tam üyeliğini dolaylı olarak reddetmek ve imtiyazlı ortaklığa daha rahat yol açabilmek için buldu. Ama yine de bu, 800 milyon kişinin güvenliğini ilgilendiren önemli bir proje. Türkiye’yi destekleyenler de hayır diyemez. Almanya da bunu destekler. Ancak Beyaz Saray tedirgin olabilir."
DİĞER YORUMLAR: "Sarkozy, NATO’nun askeri kanadına dönerek zaten AB’nin bir ayağını kesmişti. Şimdi de Rusya’yı AB alanı içine sokarak diğer ayağını kesecek. Türkiye’yi AB’de istememekle Avrupa Birliği’ni dini bir anlayışa hapsediyor. AKBİR projesini ortaya attı, şimdi de yeni projesi ile Avrupa’yı yıkmak istiyor. Oysa Avrupa Komisyonu ve 24 üye ülke, Türkiye’ye AB ile ilişkilerini daha da güçlendirmek için reformlarını hızlandırması çağrısı yapıyor. Bu nasıl çelişkidir?"
Fransa Cumhurbaşkanı, eleştirilen konuşmasında aynen şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye gibi bazı ülkeler var. Bunlar Avrupa ile kısmen ortak bir kaderi paylaştıkları için, Avrupa ile imtiyazlı ilişkiler kurmaya ehildirler. Ancak Türkiye Avrupa Birliği’ne tam üye olmak için ehil değildir. AB sonu olmayan bir şekilde sürekli genişleyemez, Avrupa’nın sınırları, limitleri olması gerekiyor."
Boşa söz vermeyelim
"Fransa asırlardır Türkiye ile dostluk ilişkilerinin sürdürüyor. Ülkelerimizi birleştiren bu dostluk ve karşılıklı saygı adına Türkiye’ye yalan söylemeden gerçekleri anlatmamız gerekiyor. Yerine getiremeyeceğimiz sözler verip sonradan caymak dostluğa yakışmaz. Bu nedenle Türkiye ile imtiyazlı ortaklık kurmalı, ortak bir ekonomi ve güvenlik alanı kurmalıyız. Hatta bu büyük hedefe rakip değil, bir ortak olarak görmemiz gereken Rusya’yı da katabiliriz. Böylece 800 milyon insan aynı güvenlik alanını paylaşmış olacak."
AKBİR tutmayınca yeni icat
Sarkozy’nin konuşmasının son bölümünde ipuçlarını verdiği "Avrupa-Türkiye-Rusya Ortak Ekonomi ve Güvenlik Alanı" (Europe-Turquie-Russie Espace Economique et de Securite Commun) fikri, Fransa’da tartışma yarattı. Fransız gazetelerinde, televizyonlarında ve bloglarında eleştirel yorumlar göze çarparken, Sarkozy’nin "Türkiye’yi AB tam üyeliğinden uzaklaştırmak için ortaya attığı Akdeniz İçin Birlik projesi (AKBİR) tutmayınca, şimdi de oyalama amaçlı bu projeyi uydurduğu" iddia edildi.
Avrupa Türkiye Rusya ortak ekonomi alanı
NICOLAS Sarkozy’nin "Avrupa-Türkiye-Rusya Ortak Ekonomi ve Güvenlik Alanı" projesi hakkında Le Figaro gazetesinin internet sitesinde gazeteci Pierre Roselin’in yorumu:
TÜRKİYE İKNA OLABİLİR: "Hiçbir zaman AB’ye giremeyeceğini iyi bildiği halde Türkiye’nin Avrupalılık emelinden vazgeçip bu teklife evet diyeceği şüpheli. Ama Rusya projeyi kabul ederse, Kafkaslar’daki tarihi rekabeti nedeniyle Türkiye’nin fikri değişebilir.
AMAÇ DOLAYLI RET: Sarkozy, bu projeyi, Türkiye’nin Avrupa Birliği tam üyeliğini dolaylı olarak reddetmek ve imtiyazlı ortaklığa daha rahat yol açabilmek için buldu. Ama yine de bu, 800 milyon kişinin güvenliğini ilgilendiren önemli bir proje. Türkiye’yi destekleyenler de hayır diyemez. Almanya da bunu destekler. Ancak Beyaz Saray tedirgin olabilir."
DİĞER YORUMLAR: "Sarkozy, NATO’nun askeri kanadına dönerek zaten AB’nin bir ayağını kesmişti. Şimdi de Rusya’yı AB alanı içine sokarak diğer ayağını kesecek. Türkiye’yi AB’de istememekle Avrupa Birliği’ni dini bir anlayışa hapsediyor. AKBİR projesini ortaya attı, şimdi de yeni projesi ile Avrupa’yı yıkmak istiyor. Oysa Avrupa Komisyonu ve 24 üye ülke, Türkiye’ye AB ile ilişkilerini daha da güçlendirmek için reformlarını hızlandırması çağrısı yapıyor. Bu nasıl çelişkidir?"