Güncelleme Tarihi:
Başbakan Giorgia Meloni, Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ve İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi’nin dün Trablus’a yaptığı ziyarete İtalyan enerji devi Eni’nin CEO’su Claudio Descalzi de katıldı. Ziyaret sırasında Eni ile Libya enerji şirketi Noc arasında 8 milyar dolar değerinde bir anlaşma imzalandı.
Kamu yayıncısı Rai’nin haberine göre anlaşma kapsamında Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya doğal gaz taşınması için İtalya’nın bir ‘tedarik merkezi’ işlevi görmesi amaçlanıyor. İtalya’nın 2026’dan itibaren Libya’ya ait iki alanda gaz üretimine yatırım yapması planlanıyor.
İki ülke arasındaki gaz anlaşmasının Libya’da enerji sektörüne son 20 yılda yapılan en büyük tekil yatırım olduğu belirtiliyor. İtalya, Ukrayna işgalinin ardından Rusya’ya enerji bağımlılığından kurtulmak için Kuzey Afrika’dan enerji alımına odaklanıyor.
Başbakan Meloni’nin, Eni şirketinin kurucusu Enrico Mattei’nin adıyla ‘’Mattei planı’’ diye adlandırdığı proje kapsamında geçen haftalarda Cezayir, Mısır ve Tunus’a da resmi geziler düzenlenmişti.
Öte yandan bu plan, ‘sömürgecilik’ çağrışımı eleştirilerine de neden oluyor. Domani gazetesinde hafta içinde ''Mattei planı gizli bir sömürgecilik'' başlıklı bir başyazı yayımlandı. Sol kanattaki Il Manifesto gazetesi de bugün baş sayfasından ‘’Mattei planı: Libya benzin pompası gibi’’ başlıklı eleştirel bir analize yer verdi.
İtalya hükümetinin Libya ile dün yaptığı yeni göç anlaşması da muhalefetin tepkisini çekti. Basındaki haberlere göre iki ülkenin Dışişleri Bakanları tarafından imzalanan anlaşmada Libya Sahil Güvenliği’ne destek verilmesi ve 5 yeni devriye botu teslim edilmesi de öngörülüyor.
Libya Sahil Güvenlik güçlerinin göçmenlerin haklarını ihlal ettiği ve Libya’daki kamplarda göçmenlerin insanlık dışı muameleye maruz kaldığı yönündeki bulgular nedeniyle bu anlaşmaya eleştiri geldi.
Muhalefetteki Yeşiller partisi lideri Angelo Bonelli, "Göçmenlere işkence ve tecavüzden sorumlu olanlara beş bot veriyoruz. Bu utanç verici bir anlaşma" dedi.
Merkez soldaki Demokratik Parti’nin önde gelen isimlerinden Elly Schlein da ‘’Libya Sahil Güvenliği temel insan haklarını ihlal ediyor’’ diyerek hükümetin yaptığı anlaşmayı ‘’kötücül bir seçim’’ diye niteledi.
Dünkü Libya gezisine geniş yer veren gazetelerden sağ çizgiye yakın olanlarınsa Meloni hükümetinin İtalya’yı Akdeniz’de yeniden güçlü bir pozisyona taşıdığı görüşünde birleştiği dikkat çekti.
Il Tempo gazetesi ‘’Mare Nostrum’’ (Bizim Denizimiz) manşetinin altında ‘’10 yıllık hataların ardından Meloni Libya’da İtalya’yı yeniden Akdeniz’in merkezine yerleştirdi’’ diye yazdı.
La Verita gazetesi de ‘’Meloni Trablus’ta bizi Akdeniz’in kalbine geri taşıdı’’ dedi ve bu girişimin ‘’ABD’nin onayıyla gerçekleştiğini’’ savundu.