Güncelleme Tarihi:
AA muhabirinin sorularını cevaplayan İsviçre Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Noemie Charton, "Türkiye ile İsviçre arasındaki ilişkiler çok eskiye dayanıyor ve iyi durumda." dedi.
Sözcü Charton, İsviçre'deki Türk sivil toplum kuruluşlarının (STK) sert tepkisine neden olan Cenevre'deki tramvaylarda "Özgür Kürdistan" başlığıyla Afrin'de insan hakları istismarı yapıldığı yalanlarının yer aldığı reklamların sorumluluğunun tamamen Cenevre Kantonu'nda olduğunu belirtti.
Charton, "İsviçre anayasası ifade özgürlüğünü garanti eder. Kamuya açık alanlarda reklamların yayımlanmasının sorumluluğu İsviçre yasaları ve kamu düzenine uyumlu olarak Cenevre Kantonu yetkililerinin takdirine bağlıdır." diye konuştu.
İsviçre Türk toplumunun terör yanlısı reklamlara büyük tepki göstermesi ve bu reklamların tramvaylardan derhal kaldırılması talebine ilişkin ise Charton, "Posterleri koyma veya kaldırma kararı Federal Dışişleri Bakanlığının yetkisi dahilinde değildir." ifadesini kullandı.
Charton, bakanlığının Türkiye'nin Bern Büyükelçiliğiyle düzenli temas halinde olduğunu ve gerekli durumlarda ülkedeki yasal duruma ilişkin Büyükelçiliğe açıklama yapmaya hazır olduklarını kaydetti.
"İFADE ÖZGÜRLÜĞÜYLE AÇIKLANAMAZ"
Öte yandan Uluslararası Adalet, Eşitlik ve Barış Konseyi (Cojep) Genel Sekreteri ve Refah ve Adalet Derneği (Refahder) Avrupa Başkanı Celil Yılmaz ise AA'ya yaptığı açıklamada, "Dün Cenevre tramvaylarında YPG/PKK propagandası yapılmasıyla yaşanan rezalet dünyada insan haklarının merkezi olarak bilinen Cenevre'nin tarihine kara leke olarak geçmiştir." dedi.
Cenevre Kantonu yönetiminin uzun yıllardır YPG/PKK terör örgütü yandaşlarına ve özellikle Türkiye düşmanlarına kol kanat gerdiğini ifade eden Yılmaz, bu durumun hiçbir şekilde ifade özgürlüğüyle açıklanamayacağının altını çizdi.
Yılmaz, Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı ile Afrin'de barış ve huzuru sağladığına dikkati çekerek, şöyle konuştu: "Olmayan bir ülkenin adı ile bugün çocukları yarın da kadınları kullanarak Afrin üzerinden Türkiye'ye karşı yapılan saldırıyı kabul etmemiz mümkün değildir. İsviçre'de yaşayan 100 binden fazla Türk vatandaşının böylesi saldırılara maruz bırakılması, birlikte yaşamın önüne çekilebilecek en büyük settir. Cojep ve Refahder olarak Cenevre Kantonu ve federal yetkililere Türk toplumu olarak duyulan derin rahatsızlığı belirtmek ve gerçekleri dile getirmek üzere mektup göndereceğiz ve aynı zamanda randevu talep edeceğiz."
Önümüzdeki günlerde İsviçre'deki diğer STK'ler ile irtibata geçerek İsviçre Basın Kulübü'nde açıklama yapmayı planladıklarını aktaran Yılmaz, eylül ayında Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi'nde başlayacak insan hakları konseyinde de konuyu uluslararası platforma taşıyacaklarını sözlerine ekledi.
Başkanlığını Ender Demirtaş'ın yaptığı Cenevre merkezli Uluslararası İnsan Hakları ve Kalkınma İttifakı Derneği'nden (IAHRD) dün yapılan açıklamada da terör yanlısı reklamların tramvaylardan kaldırılması için Cenevre makamları
nezdinde resmi girişimlerin başladığı kaydedilmişti.