Güncelleme Tarihi:
Terör örgütü PKK/YPG destekçilerinin İsveç'in başkenti Stockholm'de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldıkları, Ankara ve Stockholm arasındaki tansiyonu yükselten provokasyonun yankıları sürüyor.
NATO'ya üye olabilmek için Türkiye'nin onayını bekleyen İsveç'ten bir skandal hamle daha geldi.
Stockholm merkezli günlük gazete Aftonbladet, Savcılığın skandal eyleme dair verdiği kararı 'son dakika' kodu ile duyurdu.
Söz konusu habere göre, Stockholm Şehir Savcılığı'ndan Savcı Lucas Eriksson, Stockholm Belediye Binası'nın önündeki olayın suç teşkil etmediğine karar verdi.
Gazete kararın kesin olduğunu ve savcının dosyayı kapattığını duyurdu.
Aynı haberde savcının davayı bir hakaret davası olarak ele aldığı ancak incelemeler sonrası 'yeteri kadar hakaret olmadığı' sonucuna varıldığı belirtildi.
Savcı davayı kapattığının altını çizdi ve şu değerlendirmede bulundu;
'Bir inceleme talep edilebilir ve daha sonra başka bir savcı bu davayı inceleyebilir.'
Rusya'nın Ukrayna'ya saldırması sonrası harekete geçen İsveç ve Finlandiya NATO'ya resmi başvurusunu Mayıs ayında yapmıştı.
İsveç Başbakanı Kristersson, 'YPG destekçilerinin provokasyonu ülkenin güvenliği için tehlikeli bir durum' değerlendirmesinde bulunmuştu.
Kristersson, 'NATO üyeliği başvurusuna karşı sabotaj olarak tasarlandığını söyleyebilirim. İsveç'in güvenliği için tehlikeli bir durum' demişti.
Ukrayna savaşı sonrası Finlandiya ve İsveç, NATO'ya üyelik başvurusunda bulunmuş, Türkiye ise veto kararı almıştı.
Dünya gündemini uzun süre meşgul eden bu düğüm, İspanya'nın başkenti Madrid'de düzenlenen NATO Zirvesi'nde çözülmüştü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın huzurlarında imzalanan Üçlü Muhtıra’da, müstakbel NATO müttefikleri olarak Finlandiya ve İsveç terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede Türkiye’yle tam dayanışma ve işbirliği sergileyecekleri, PKK terör örgütü başta olmak üzere milli güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam destek verecekleri, PYD/YPG ve FETÖ’ye destek sağlamayacakları taahhüdünde bulunmuşlardı.
Muhtıra’da üç ülke terörizmle, örgütlü suçlar ve diğer ortak sınamalarla mücadelede mutabakat temelinde işbirliğini geliştirmek için kolluk kuvvetlerini ve istihbarat kuruluşlarını da içeren her düzeyde hükümetlerarası yapılandırılmış ortak bir diyalog ve işbirliği mekanizması tesis edeceklerini belirtmişler, bu çerçevede muhtırada kayıtlı adımların takibi ve hayata geçirilmesi için Dışişleri, İçişleri ve Adalet Bakanlıkları, İstihbarat Servisleri ve Güvenlik Kurumlarından uzmanların katılımıyla bir Daimi Ortak Mekanizma tesis etmeyi kararlaştırmışlardı.