Güncelleme Tarihi:
Stockholm merkezli Aftonbladet gazetesinin haberine göre, şehir savcısı Lucas Eriksson, eylemin “suç unsuru teşkil etmediğine” hükmetti. Savcı, konunun önüne hakaret davası olarak geldiğini ancak İsveç yasalarına göre hakaret unsuru tespit etmediğini söyledi. Bu kararla söz konusu olaya ilişkin soruşturma sürecinin daha ileriki bir aşamaya geçmesinin önü kapanmış oldu. Yine de karara itiraz hakkı bulunuyor.
BAŞBAKAN TEPKİLİ
Başbakan Ulf Kristersson, “Demokratik seçimle göreve gelmiş bir yabancı liderle bu şekilde alay edilmesi çok ciddi bir gelişmedir” diyerek eylemcilere tepki göstermişti. Kristersson bu eylemle, İsveç’in NATO üyeliğinin sabote edilmek istendiğini savunmuştu. Eylem, Türk siyaset dünyası ve kamuoyunun da büyük tepkisini çekmişti.
İsveç, geçen yıl terör yasalarını sıkılaştıran bir anayasa ve bir yasa değişikliğini parlamentodan geçirmişti. Her ikisi için de yasama süreci NATO adaylığından önce başlasa da bu düzenlemelerle Ankara’nın itirazlarının yumuşatılması hedefleniyordu. Türkiye, İsveç’in NATO üyeliğini onaylamak için terör örgütü PKK/PYD ve FETÖ’den aranan isimlerin iadesini istiyor.
İsveç Başbakanı Kristersson dün yaptığı açıklamada iade isteklerine değinerek, “Türkiye’nin İsveç’ten istediği iadeler konusunda daha önceden de belirttiğimiz gibi yargı karar veriyor. Türkiye’nin de bizim hakkımızda vereceği karara saygı duyuyorum” ifadelerini kullandı.