Güncelleme Tarihi:
Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths'in Sözcüsü Hanan Elbadawi, İsveç'te devam eden Yemen konulu istişare toplantılarında bugün son görüşmelerin yapılacağını, heyetlerin perşembe günü İsveç'ten ayrılacağını bildirdi.
Sözcü Elbadawi, İsveç'in başkenti Stockholm'e 77 kilometre uzaklıkta bulunan Rimbo kasabasındaki Johannesberg Sarayı'nda geçen perşembe başlayan istişare toplantılarına yönelik, AA muhabirinin sorularını cevapladı.
Hudeyde Limanı ve Sana Uluslararası Havalimanı'nın kuşatılması da dahil masadaki ana konularda anlaşmaya varılıp varılmadığına değinen Elbadawi, "Özel Temsilcisi Martin Griffiths dün bazı başlıklarda ilerleme olduğunu söyledi." dedi.
Elbadawi, Griffiths'in istişare toplantılarında anlaşmaya varılan hususları açıklayacağını vurguladı.
İsveç'teki Yemen konulu istişare toplantılarında bugün tam gün müzakerelerin devam edeceği bilgisini paylaşan Elbadawi, istişarelere katılan meşru hükümet, Husiler ve BM ekibinin perşembe sabahı İsveç'ten ayrılmaya başlayacağını sözlerine ekledi.
Martin Griffiths, istişareler boyunca taraflar arasında mekik dokumuş, meşru hükümet ve Husiler doğrudan görüşme yapmamıştı.
Öte yandan Griffiths'in tarafları gelecek yıl ocak veya en geç şubatta yeniden bir araya getirmek için heyetlerle görüşmeler yaptığı, bir sonraki görüşmelerin hangi ülkede yapılacağına da bu görüşmeler sonunda karar verileceği öğrenildi.
HUSİLER, BARIŞ İÇİN GERÇEK BİR DESTEĞİN VARLIĞINDAN ŞÜPHELİ
İsveç'te Yemen istişare toplantılarındaki Husilerin Heyet Başkanı Muhammed Abdusselam, Yemen'de barış için gerçek bir desteğin varlığından emin olmadıklarını ifade etti.
Husilere bağlı el-Mesire televizyonuna açıklama yapan Abdusselam esir mübadelesi anlaşmasının Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri hapisanelerindeki esirleri de kapsadığını vurguladı.
Abdusselam, "Elimizde hükümetin yada Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyon güçlerinin elinde bulunan esirlerin isimleri, kimlerin yönetiminde ve hangi hapisanelerde tutulduğunun tam bilgisi var." dedi.
İstişarelerdeki en önemli konular arasındaki Hudeyde kentine ilişkin Abdusselam "Hudeyde'ye saldıran diğer taraftır. Bundan dolayı da kentin insani durumunun dikkate alınması gerekir." ifadelerini kullandı.
Siyasi çözüme yöneldiklerine dikkati çeken Abdusselam, ülkede yabancı güçlerin mevcudiyetinin bir gerekçesinin olmadığını vurguladı.
Abdusselam "Yemen'de yabancı güçlerin bulunması Anayasa ve Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına aykırıdır." dedi.
Husilerin Heyet Başkanı, ekonomik alanda iyileşmelerin gözlendiğini, bazı bölgelerde de sükunetin sağlanmasında ilerleme kaydedildiğini belirtti.
YEMEN HÜKÜMETİ İSVEÇ TOPLANTILARINDAN ÜMİTLİ
Yemen Cumhurbaşkanlığı Ofis Müdürü Abdullah el-Uleymi, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada, "Bu toplantıların, halkımızın sıkıntılarını hafifletme konusunda başarılı olacağına dair büyük bir ümit taşıyoruz. Bu nedenle ilerleme kaydetmek için çaba sarf ediyoruz. Halkımız barışa dair ümidini kaybetmesin diye uğraşıyoruz." ifadelerini kullandı.
Tutuklu ve esir takası konusunda kaydedilen ilerlemenin cesaret verici olduğunu belirten Uleymi, Yemen hükümetinin konuya insani açıdan baktığını ve alıkonulan kişilerle ailelerinin sıkıntılarının bitmesini istediğini aktardı.
YEMENLİ KADINLAR BARIŞ GÖRÜŞMELERİNE KATILMAK İSTİYOR
Yemen'de düzenlenen ilk kadın kongresinde katılımcılar, Birleşmiş Milletler'den (BM) barış görüşmelerine katılma talebinde bulundu.
Geçici başkent Aden'de Alman Friedrich Ebert Vakfı desteğiyle düzenlenen iki günlük kadın kongresinde Yemenli 21 kadın kuruluşu ülkenin yaşadığı sorunlara çözüm yolları aradı. Yemenli kadınlar kongre sonunda kapanış bildirisi yayımladı.
Yayımlanan bildiride Yemenli kadınlar, BM Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths'ten Yemen barış görüşmelerinin her aşamasına katılmak için kendilerine imkan verilmesini istedi.
Hükümet kanadından Yemen Başkan Yardımcısı Salim el-Hanbeşi'nin katıldığı kongrede, ülkedeki yapılanma, barış görüşmeleri ve karar mekanizmalarına kadının da katılımının sağlanması gerektiği vurgulandı.
YEMENLİ TARAFLAR ESİR VE TUTUKLU LİSTELERİNİ PAYLAŞTI
Yemen hükümeti heyeti üyelerinden Rana Ganim, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "(Yemen hükümeti ile Husiler) İki taraf da esir, tutuklu, kaçırılan ve zorla kaybedilenlerin listelerini Birleşmiş Milletler YemenÖzel Temsilcisi Martin Griffiths'in ofisine teslim etti." dedi.
Tarafların BM ofisi aracılığıyla karşı tarafın listesini teslim alacağını aktaran Ganim, yeni isimleri içeren ek liste konusunda da anlaşmaya vardıklarını belirtti.
Toplantılarda Yemen hükümetini temsil eden heyette bulunan Muhammed el-Amiri, BM Yemen Özel Temsilcisi'nin ofisi ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi'yle (ICRC) üç iş birliği komitesi kurulmasının ardından esir ve tutuklu isimlerinin paylaşıldığını aktardı.
Aralarında yüksek denetim, ölü ve kayıplarla ilgili olanlar da dahil komitelerin üye ve görevlerinin yakında açıklanacağını kaydeden Amiri, hükümet heyetinin ilk adım olarak, BM'nin 2216 sayılı kararında zikredilen Yemen Savunma Bakanı Tümgeneral Mahmud es-Subeyhi, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi'nin kardeşi Tümgeneral Nasır Mansur Hadi, Tuğgeneral Faysal Receb ve Islah Partisi yöneticilerinden Muhammed Kahtan olmak üzere 4 ismin serbest bırakılması gerektiğini vurguladığını ifade etti.
HÜKÜMET HEYETİNİN LİSTESİNDE 8 BİN 576 KİŞİ VAR
İsveç'teki hükümet heyeti başkanı Yemen Dışişleri Bakanı Halid el-Yemani, resmi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 8 bin 576 ismin yer aldığı nihai olmayan bir liste sunduklarını, anlaşmaya göre listeye ekleme yapılabileceğini kaydetti.
Stockholm müzakere merkezinde basın mensuplarına dağıtılan Yemen hükümet kaynaklarına dayandırılan bildiride, hükümet heyetine ait listenin Bahai inancı mensupları ve son Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in ailesinden isimleri de içerdiği belirtildi.
Hükümetin 2015'ten bu yana Husiler tarafından keyfi olarak 18 bin 750 kişinin alıkonulduğunu ve 132 tutuklunun işkence altında hayatını kaybettiğini belgelediği kaydedilen bildiride, hükümet heyetinin Husilerin bu alıkoymaları tekrarlamaması için açık güvenceler ve gazeteciler için basın özgürlüğü talep ettiği aktarıldı.
LİSTELER 15 BİN KİŞİYİ KAPSIYOR
Husilere ait El-Mesira kanalında yer alan Husi kaynaklarına dayandırılan habere göre, iki tarafın esir ve tutuklu listeleri yaklaşık 15 bin ismi içeriyor.
Haberde, iki tarafın da dosyaları incelemek, isimleri ve durumlarını kontrol etmek için iki hafta, mülahazalarını sunmak için bir hafta ve diğer tarafın mülahazalarına cevap vermek için bir hafta daha olmak üzere toplam 4 haftasının olduğu kaydedildi.
Üzerinde anlaşmaya varılan durumların, Hadramevt'teki Seyun ve Sana havalimanlarından esirlerin nakil işlemini gerçekleştirmeyi üstlenen Kızılhaç'a iletileceği, anlaşmanın uygulama süresinin, ilan tarihinden itibaren 40 gün olacağı aktarıldı.
TÜRKİYE İSVEÇ'TEKİ YEMEN MÜZAKERELERİNİ YAKINDAN TAKİP EDİYOR
Müzakereleri Türkiye adına takip eden Türkiye'nin Sana Büyükelçisi Levent Eler, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Esir değişimi konusunda ilerleme olduğunu kaydeden Eler, ''Esir değişimi anlaşması aslında imzalanmış, nasıl yürürlüğe konacağı konusunda tartışıyorlar. Görüşmelerde ilk planda en somut ilerleme bu. Diğer konularda Taiz'in etrafındaki kuşatılmışlığın ortadan kaldırılması yönünde de bazı ilerlemeler olduğu söyleniyor. Asıl sıcak konular ise Hudeyde'nin, Sana Havalimanı'nın açılması ve Merkez Bankasının ortak işletilmesi gibi hususlar.'' ifadelerini kullandı.
''2,5 YIL ARADAN SONRA GÖRÜŞMELER BAŞLADI''
Birleşmiş Milletler Yemen Özel Temsilcisi'nin şu aşamada güven artırıcı önlemler üzerinde durduğunu söyleyen Eler, ''Temsilci, bu önlemler konusunda biraz mesafe katedilmesi halinde, siyasi çözümle ilgili tarafların karşılıklı ortak bir noktaya hareket etmelerinde yardımcı olacağını değerlendiriyor. Yemenli taraflar 2,5 senedir ilk kez bir araya geliyor. Bu sürenin ardından Stockholm'de görüşmelerini de önemli bir başarı olarak görmek gerekir." dedi.
"Dünyanın en büyük insani krizi"
Yemen'de yaşanan insanlık trajedisine değinen Eler, ''Nüfusun yüzde 80'inden fazlası yani yaklaşık 22 milyon kişi Yemen'de insani yardıma muhtaç. 12 milyondan fazla kişinin ciddi açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu biliniyor. 2 milyon kişi de ülke içinde yerlerinden edilmiş durumda. Sivil kayıpların üçte biri de kadın ve çocuklar.'' diye konuştu.
"TÜRKİYE YEMEN VE YEMENLİLERİN YANINDA"
Türkiye'nin bu duruma sessiz kalmadığını vurgulayan Eler, şöyle devam etti:
''Yemen bizim tarihi ve kültürel bağlarımızın olduğu, tüm ulusumuzun yakından takip ettiği ve kalbinde hissettiği bir ülke. Dolayısıyla Yemen bizim için herhangi bir ülke değil. Biz bir an önce barış ve huzurun tesis edilmesini istiyoruz. Bana Türkiye'den birçok vatandaşımızdan 'neler yapabiliriz', 'nereye bağışta bulunabiliriz' gibi talepler geliyor. Tabii onları ilgili yerlere yönlendiriyoruz. Bizim milletimizin cömertliğinden dolayı gurur duyuyoruz. Aden'de bizim sürekli bir mevcudiyetimiz var. TİKA koordinatörümüz orada, Kızılay personelimiz orada. Yemen'e insani yardım, teknik yardım, kalkınma yardımı konusunda öncü rol oynuyoruz. Bundan sonra da oynamaya devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde de yeni bir yardım kampanyamız gündemde. Biz Türkiye olarak, Yemen ve Yemenlilerin yanında durmaya devam edeceğiz.''
Türkiye'nin siyasi olarak Yemen'deki barış görüşmeleri çabalarına tam destek vermeye devam edeceğini dile getiren Eler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da G20 Zirvesi'nden sonra düzenlediği basın toplantısında değindiği 4-5 başlıktan birinin Yemenkonusu olduğunu hatırlattı. Eler, kendileri için Yemen'in bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunmasının önemli olduğunu sözlerine ekledi.
YEMEN'DE DİYALOG ÇABALARI
Yemenli taraflar arasındaki diyalog görüşmeleri, 2015'te İsviçre'nin Biel ve Cenevre kentleri ile 2016'da Kuveyt'te yapılan 3'üncü turun ardından 2 yıl önce sekteye uğramıştı.
2 yıl aradan sonra 6 Eylül'de Cenevre'de yapılması planlanan Yemen konulu istişare toplantıları, Husilerin katılımının sağlanamaması nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Uzun süredir siyasi istikrarsızlığın hüküm sürdüğü Yemen'de, Husiler ile meşru yönetime bağlı güçler arasında çatışmalar yaşanıyor. Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulundururken, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten bu yana Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR