İşte Twitter'ın Don Kişot'u

Zira Washington Post'un haberine göre, Castano; Facebook ya da Twitter gibi sosyal paylaşım sitelerine sıradan bir kullanıcı gibi yaklaşmadı. Mesela Ekim 2006'da Facebook'un üye kabul etmeye başlamasından sadece birkaç gün sonra kendi hesabını aldı. ABD Başkanı Barack Obama 7 Mart 2007'de Twitter'a girince 50 yaşındaki İspanyol da hemen ardından üye oldu.

Castano, Twitter'ın ana akım olması için birkaç yıl daha geçmesinin gerekeceği dönemde, İspanya'nın birçok büyük kentinin hatta yabancı şehir ve ülkelerin resmi hesaplarının olmadığını fark etti. 'Mavi Kuş'un bir gün büyüyeceğini hisseden Castano, bunun üzerine söz konusu şehir ve ülkelerin, vatandaşlarıyla iletişim kurmak için kendi adlarını taşıyan hesaplara ihtiyaç duyacağına ikna olunca da başladı isimleri almaya.

Ama o, gelecekte değerlenebilecek Twitter hesaplarını herkesten önce alıp daha sonra da büyük paralar karşılığında satmaya çalışan 'uyanık'lardan hiç olmadı. Mesela 2010'da hemşehrisi Israel Melendez "@israel" hesabını İsrail devletine astronomik bir fiyata satarken Castano hiç bu işlere girmedi. Çünkü onun amacı çok başkaydı…

HESAPLARI SATMAK İÇİN ALMADI
Twitter'ın 'Don Kişot'luğuna soyunan Castano, söz konusu hesapları “uyanık'ların eline düşmekten kurtarmak için üstlendiğini belirtiyor. Ve yıllar süren mesaisi böylece başlıyor. "@riodejanerio" ve "@canada" gibi hesapları onları en iyi değerlendirecek devlet kurumlarına iade etmek için kolları sıvayan Castano, 2009 yılında Twitter'ın 'boş arsa' olduğu dönemde Japonya, Kanada ve İtalya'nın da aralarında bulunduğu yabancı ülke büyükelçiliklerine anlatmaya çalışmış durumu. Tabii, kimse neden bahsettiğini anlayamamış.

ÇOK DİKKATLİ DAVRANDIM ÇÜNKÜ…
Hükümet yetkililerine mektuplar yazmaya başlamış. Sonra o yetkililer kendi adlarıyla hesap açmaya başlayınca özelden mesajlar yazmış ve söz konusu hesapları iade etmeyi teklif etmiş. Zaman zaman yabancı devletlerle bağlantısı olduğu iddia ederek bazı pazarlamacı ve iletişimciler isteklerde bulunmuş. Washington Post'a konuşan Castano, "Çok dikkatliydim," diyor. Oyuna gelmemek için sabırla beklemiş. Ve doğru kişiyle konuştuğundan bütünüyle emin olana dek kimseye şifre vermemiş.

Castano şimdiye kadar "@malaga", "@madrid", "@rome", "@canada" ve "@riodejaneiro"yu gerçek sahiplerine teslim etmiş. Elinde tek kalan ise "@japan" hesabı. Muhabir Caitlen Dewey'in, elindeki son hesap da sahiplenilince ne yapacağı yönündeki sorusuna ise Castano'nun şakayla karışık verdiği cevap şu: "Yapacak hiçbir şeyi olmayan bir emekli gibi yaşarım."

SON HESAP İÇİN UĞRAŞMAYA DEVAM
Javier Castano'nun kendine ait Twitter hesabı "@xabel." Ve o hesaptan da sürekli Japon hükümetine, İspanya'daki Japonya Büyükelçiliği'ne ve onu dinleyecek kim varsa tweet atıyor; elinde kalan son hesabı da gerçek sahiplerine vermek için...