İşte Obama doktrini

Güncelleme Tarihi:

İşte Obama doktrini
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2015 17:27

ABD Başkanı Barack Obama, İran’la varılan çerçeve anlaşma sonrası, tarihi bir özellik taşıyan diplomatik çabaların arkasında yatan doktrini açıkladı: Diyalog kuracağız ama tüm kapasitelerimizi muhafaza edeceğiz.

Haberin Devamı

ABD Başkanı Obama, Ortadoğu için bir dönüm noktası sayılan, İran’ın nükleer programı için Tahran’la geçen hafta varılan çerçeve anlaşmanın ardından New York Times Yazarı Tom Friedman'a diplomatik çabaların arkasında yatan doktrini açıkladı.

Anlaşmadan kaygılı Sünni Arap ülkeler için de asıl tehdidin İran değil bu ülkelerin içindeki tatminsizlikler olduğunu söyleyen Obama, Friedman'ın “Obama Doktrini” olarak tanımladığı İran diplomasisine ilişkin şunları söyledi:

TEMAS GELİŞTİRECEĞİZ AMA...
Kendimizi riske atmadan bu tür önerileri test edebilecek kadar güçlüyüz. Küba'yı ele alın. Bizim için fazla bir risk olmadığı gibi Küba halkı için daha iyi bir sonuç doğurabilecek bir angajmanı test etmek bu bizim için. Küba küçük bir ülke. İran'ın savunma bütçesi de 30 milyar dolar. Bizim savunma bütçemiz 600 milyar dolara yakın. İran bizimle savaşamayacağını biliyor. Obama Doktrini'ni sordunuz. Doktrin şu: Diyalog kuracağız ama tüm kapasitelerimizi muhafaza edeceğiz.

Haberin Devamı

İRAN DA DEĞİŞEBİLİR
Bu konuları diplomatik yollarla çözebiliriz. Muhtemelen daha güvende ve müttefiklerimizi koruma konusunda daha iyi bir pozisyonda olacağız. Ve kim bilir? İran da değişebilir. Eğer değişmezse de, caydırıcılık kapasitemiz, askeri üstünlüğümüz yerinde duruyor.

DAHA İYİ ÇÖZÜM YOK
Şimdi saygı duyduğum Başbakan Binyamin Netanyahu’nun, ‘İsrail artık daha kırılgan. Bizim sizinki gibi bu teklifi test etme lüksümüz yok’ dediğini duyabilirsiniz. Tamamen anlıyorum. Ve Yahudi halkının trajik geçmişi açısından İsrail’in güvenliği için sadece bize dayanamayacağı konusundaki inancını da tamamen anlıyorum. Ama onlara söyleyeceğim, gelecekteki saldırılara karşı caydırıcılık içeren askeri üstünlüklerini korumaları konusundaki taahhüdüme sonuna kadar bağlı olduğum ve İran dahil bölgedeki herkese söyleyebileceğim, İsrail herhangi bir devlet tarafından saldırıya uğrarsa onların yanında duracağımızdır. İsrail halkına söyleyeceğim ise İran’ı nükleer silah elde etmekten alıkoymak konusunda diplomatik girişimlerden, ortaya koyduğumuz çerçeveden daha etkili bir formül yok.

Haberin Devamı

İRAN DEĞİL İÇ TEHDİT ÖNEMLİ
Suudi Arabistan gibi Sünni Arap müttefiklerimiz bazı dış tehditlere sahipler ama aynı zamanda bazı iç tehditleri de var. Bazı durumlarda yabancılaştırılan nüfus, işsizlik sorunu yaşayan gençler, nihilist ve yıkıcı ideoloji ve bazı durumlarda dertler için meşru bir siyasi çıkış yolu olmadığı inancı. Bizim işimiz bu devletlerle çalışmak ve onlara ‘Dış tehditlere karşı savunma kapasitemizi nasıl geliştirebiliriz, ama ayrıca bu ülkelerde siyaseti nasıl güçlendirebiliriz’ demek. Böylece Sünni gençler IŞİD’den başka seçenekleri daha olduğunu da hissederler. Bence Sünni Arap müttefiklerimizin yüz yüze oldukları en büyük tehdit İran’ın işgali olmayabilir. Kendi ülkeleri içindeki tatminsizliklerden olacak. Bu onlarla yapması zor ama yapmamız gereken bir konuşma.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!