İşte güvenli bölge haritası

Davutoğlu’nun açıkladığı güvenli bölge, batıdan Suriye lideri Esad’ın memleketi, ordunun kontrolündeki Lazkiye’den başlıyor, El Nusra ve ittifak yaptığı grupların kontrolündeki İdlib’den geçerek, YPG ve IŞİD’in elindeki bölgelere kadar uzanıyor.

BAŞBAKAN Davutoğlu, Katar merkezli El Cezire kanalında yayınlanan ‘Bila Hudud’ (Sınırsız) isimli programda verdiği röportajda ilk kez Türkiye’nin Suriye’nin hangi bölgelerinde güvenli bölgeler oluşturulmasını istediğini açıkladı. Suriye’nin kuzeyindeki Türkiye’ye komşu Kobani’nin Irak Şam İslam Devleti’nin eline düşmesini istemediklerini söyleyen Davutoğlu, “Ama bunun için herkes elini taşın altına koymalı. Biz böyle bir müdahalenin olması için sivillerin güvenli alanlarda barınabilmesini sağlayacak güvenli bölge ilanını gerekli görüyoruz. Yine IŞİD’e karşı verilen mücadele sonrasında rejimin hava bombardımanından sivil halkı korumak için de bir uçuşa yasak bölge istiyoruz. Bizim Suriye’nin veya hiçbir dost ülkenin toprağında gözümüz yok. Hiçbir zaman tampon bölge ifadesini kullanmadık.... ‘Mıntıka emine’. Bizim kastettiğimiz güvenli bölgedir. Yani öyle bir bölge olsun ki BM teminatı altında, ya da uluslararası koalisyonun teminatı altında. Kastettiğimiz tampon bölge askeri bir tanımlama değil, insani bir güvenlik bölgesi, ama askeri bakımdan koruma altına alınmış bir güvenlik bölgesi. Bunun belli yerlerde derinliği farklı olabilir” dedi. Davutoğlu, güvenli bölgenin nereleri kapsayacağını ve BM rolüyle ilgili ise şunları söyledi: “Biz bunun belli yoğunluklu nüfusların olduğu yerlerde, mesela Halep’in kuzeyinde olması lâzım. Halep’te hem rejim saldırıları var, hem IŞİD saldırıları var. Halep’le Türkiye sınırları arasında olması lâzım. İdlib’in Türkiye sınırına yakın yerlerinde, aynı şekilde Lazkiye’nin kuzeyinde, yine Haseke’de belli bölgelerde, şu anki Cerablus bölgesinde, Ayn el-Arab’da(Kobani)… BM’nin belirlemesi en doğru olanıdır. Uluslararası meşruiyeti güçlü olur. Ama Birleşmiş Milletler (BM) bu konuda karar alamıyorsa ki, biz üç buçuk yıldır BM’nin karar almasını bekliyoruz. Hiçbir karar alamıyor BM Güvenlik Konseyi, belli vetolar sebebiyle. O zaman Suriye’ye müdahale konusunda oluşan uluslararası koalisyon ve gönüllüler koalisyonu bu konuda belli kararlar alıp havadan koruma sağlayabilir. Bunun örneği de Irak’ta 90’lı yıllarda yaşandı”. Davutoğlu, ”Nasıl Kürtlerin ki kardeşlerimizdir, korunma hakları var, aynı şekilde Ayn el-Arab’daki Kürtlerin, Çobanbey ya da Bayırbucak’taki Türkmenlerin, İdlib’deki Arapların ve Afrin’deki Kürtlerin de korunmaya ihtiyacı var” diye ekledi.
ABD Dışişleri Sözcüsü Jen Psaki, geçen hafta ABD’nin Türkiye’nin Suriye’de bir tampon bölge oluşturulması fikrini Washington’ın şu anda düşünmediğini söylemişti.

Davutoğlu’nun bahsettiği bölgelerdeki son durum

Halep: Kilis’e ve Hatay’a komşu. Suriye’de en yoğun çatışmaların yaşandığı yer. Suriye ordusu, Halep merkezinin batısını, silahlı gruplar da doğusunu tutuyor. Ordu birlikleri kentin doğu kırsalından kuzeyine doğru ilerliyor. Halep’te İslami Cephe (İC), El Kaide’nin Suriye kolu El Nusra Cephesi, ABD’den doğrudan destek alan Suriye Devrimciler Cephesi (SDC) ve Özgür Suriye Ordusu’na(ÖSO) bağlı bazı gruplar var. IŞİD ise Halep’in kuzeydoğu kırsalını kontrol ediyor.

İdlib: Hatay’a komşu. İdlib’in merkezi, stratejik Cisr eş-Şuğur kasabası orduda. El Nusra, İC, ÖSO, SDC de varlık gösteriyor.

Lazkiye: Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın memleketi, sahil şehri. Lazkiye ordunun kontrolünde. Kentin kuzeydoğusunda El Nusra Cephesi ve İslami Cephe’nin de varlığı var.

Haseke: Suriye’nin Türkiye sınırına yakın. Suriye ordusu ve YPG yarı yarıya hakim. Haseke’nin kuzey ve güney kırsallarıysa yer yer IŞİD kontrolünde.

Cerablus: Türkiye sınırında Gaziantep’e komşu. Irak Şam İslam Devleti’nin burada sınır kapısı var.

Ayn el-Arab: (Kobani): PYD’ye ait kantonlardan, şehrin merkezinin büyük çoğunluğu YPG’nin kontrolünde. IŞİD, 15 Eylül’den beri Kobani’ye saldırıyor.