Güncelleme Tarihi:
İstatistik ve mali kontrol fasılları, Babacan, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ve AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in katılımıyla AB Konseyinde düzenlenen Hükümetler Arası Konferansla (HAK) açıldı.
Daha sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Babacan, AB Komisyonu ve dönem başkanı Almanya'nın daha önceki açıklamalarında, Türkiye ile 3 faslın açılacağını defalarca bildirmelerine rağmen, ekonomik ve parasal politika faslının açılamadığını hatırlattı.
"AB Komisyonu, ekonomik ve parasal politika faslıyla ilgili teknik yeterliliğimizi tespit etmiş olmasına rağmen AB Konseyinde (üye ülkeler arasında) yapılan değerlendirmelerde bazı teknik gerekçeler ileri sürüldü. Açılmayan ekonomik ve parasal politika faslında (Fransa tarafından) ileri sürülen teknik gerekçelerden tatmin olmuş değiliz" diyen Babacan, konunun takipçisi olacaklarını ve bu faslın bir sonraki Portekiz dönem başkanlığı sırasında açılmasında ısrarlı davranacaklarını vurguladı.
Babacan, "AB'nin yerleşik müzakere teamülleri açısından bu yönde teknik sorunlar çıkarılmaması gerektiğini düşünüyorum. Birtakım ülkelerin müzakere sürecine kapsam dışı engeller çıkarmasına diğer üyeler izin vermemeli. Her iki tarafın aynı iradeyi paylaştığına inanmak, sürecin rayında ilerlemesi açısından önem taşıyor" diye konuştu.
AB'nin başlangıçta 6 ülkeyle yola çıkmasına rağmen bugün 27 üyeye ulaştığına dikkati çeken Babacan, çevresine istikrar ve refah ihraç eden AB'nin gücünü ve etkisini koruyabilmek için, sözlerini tutması ve güvenini kaybetmemesi gerektiğini ifade etti.
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Babacan, Türkiye'nin AB üyelik sürecinin Kuzey Afrika'dan Orta Asya'ya büyük bir coğrafyada özellikle Müslüman ülkeler tarafından yakından izlendiğini ifade ederek, "Türkiye, İslam, demokrasi ve laiklik kavramlarının bir arada yaşayabileceğini güçlü bir şekilde ilan etmiştir. Türkiye'nin AB üyelik sürecinin sorgulanmasına izin verilmesi, bu süreci yakından takip eden birçok ülkede ciddi olumsuz etkiler doğuracaktır. Unutmamamız gerekiyor ki, taahhütlerine bağlı kalmak AB'nin en temel ilkelerinden biridir" ifadesini kullandı.
Babacan, Kıbrıs'la ilgili bir soru üzerine, tarafsız bir zemin olan BM önderliğinde Kıbrıs sorununun çözümü için Rum kesimine baskı yapılması gerektiğine işaret ederek, "AB'nin bütün fonlarını Güney (Rum kesimi) kullanırken, Avrupa Parlamentosunda adaya ayrılan 6 koltuğun tamamını tek başına Güney işgal ederken, bunları Türklerle paylaşmaya hazır mı? Bunların sorgulanmasını bekliyoruz" diye konuştu.