Güncelleme Tarihi:
Gazze’deki savaşı sonlandırmak için aylardır sonuç alınamayan ateşkes ve rehine takası müzakerelerinde ABD ilk kez net bir adım atarak taraflara sunduğu uzun vadeli anlaşma taslağını kabul etmeleri çağrısı yaparken, İsrail ve Hamas topu birbirine atıyor. Hamas’ın anlaşmaya genel hatlarıyla olumlu baktığı belirtilse de İsrail cephesinde daha karmaşık bir durum söz konusu. İsrail siyaseti ve kamuoyundaki görüş ayrılıkları ile Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kişisel siyasi çıkarları, savaşın seyrinde son derece etkili oldu.
İŞTE O İKİ İSİM
Gazze savaşı ve bölgedeki Hamas varlığı İsrail siyasetinin genelinde ulusal güvenlik meselesi olarak görülüyor ancak ülkenin Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve muhalefetin geneli öncelikli olarak Hamas’ın elindeki İsrailli rehinelerin serbest kalması ve bunun için gerekirse savaşın bitirilmesini destekliyor. Anlaşmaya varılmasının önündeki en etkili iki siyasi ise Başbakan Binyamin Netanyahu’nun kişisel siyasi hesaplarının da etkisiyle Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir (48) ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich (44).
EN AŞIRI SAĞCI KABİNE
İsrail siyasetinde marjinal çizgide görülen aşırı sağcı Ben Gvir ve Smotrich gibi isimler daha önce ülkenin yönetiminde etkili olabilecekleri bir konumda değillerdi. Ancak hakkında bir dizi yolsuzluk soruşturması bulunan Netanyahu, Kasım 2022 genel seçimleri sonrası başbakan olarak dokunulmazlık almak amacıyla Ben Gvir’in Otzma Yahudit ve Smotrich’in Dini Siyonizm partileriyle ortaklık kurdu. 120 sandalyeli İsrail parlamentosu Knesset’te hükümet kurmak için 61 vekil gerekirken, Netanyahu aşırılıkçı ortaklarıyla 63 vekili yakalamayı başardı. İsrail’in en aşırı sağcı hükümeti kurulurken Netanyahu, koalisyonu sürdürebilmek için toplam 13 vekili bulunan iki aşırılıkçı isme mahkûm oldu.
KRİZ YENİ DEĞİL
Netanyahu’nun bu tercihi, 7 Ekim saldırılarından çok önce de başbakan olarak hakkındaki yolsuzluk soruşturmalarından kurtulabilmek amacıyla aşırı sağcılara destek verdiği yönünde eleştirilerin hedefi olmuştu. Öyle ki savaşın başlamasından önce İsrail’in ana gündemini aylarca Netanyahu ve ortaklarının Başbakan’ı yargılanmaktan kurtarabilecek bir yargı paketini parlamentoya getirmeleri oluşturuyordu. Nitekim iki aşırılıkçı isim savaş başladıktan sonra koalisyonu dağıtmayı ve Netanyahu hakkındaki soruşturmalar, savaş sonrasında ise iki aşırılıkçı ismin her fırsatta koalisyondan çekilme tehdidiyle dile getirdikleri bir koza dönüştü.
RADİKAL ÇIKIŞLAR
Sık sık sansasyonel açıklamalarla gündeme gelen Ben Gvir ve Smotrich, Gazze’ye yönelik saldırıların durdurulması bir yana, Gazze Şeridi’nin yeniden işgal edilmesi ve burada Yahudi yerleşim birimlerinin kurulması gerektiğini savunuyor. Ben Gvir, Mescid-i Aksa’ya baskınlar düzenleyen aşırılıkçı Yahudi gruplara da provokatif eylemlerinde liderlik ediyor. Ben Gvir, Filistinlilerden “hayvanlar” diye bahsederken, Smotrich ise Batı Şeria’yı da “Gazze gibi yerle bir etmekle” tehdit ediyor. İki aşırılıkçı isim koalisyondan çekilme tehdidiyle barış anlaşmasına engel olmalarının yanı sıra kabinedeki görevleriyle de Filistinlilerin hayatını zorlaştırıyor. Ben Gvir’in Ulusal Güvenlik Bakanlığı altında polis güçlerinin Filistinlilere müdahalesi giderek sertleştiği ve İsrailli sivillere çok sayıda silah dağıtıldığı biliniyor. Maliye Bakanı Smotrich ise Batı Şeria’daki Filistin Yönetimi’ne giden vergi finansmanını engelleyerek Ramallah’ın işlemesini engellemeye çalışıyor.
BİR YANDA ABD ÖTE YANDA HÜKÜMET
Aşırılıkçı ortaklarıyla birlikte uzun süredir savaşın sürdürülmesine ilişkin pozisyonundan taviz vermeyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine çıkan kararlar ve ABD’nin artan baskısı karşısında eskisi kadar güçlü değil. Söz konusu tepkiler ışığında Biden’ın anlaşma teklifine bu defa olumlu yaklaşmak zorunda kalan Netanyahu şimdi aşırılıkçı ortaklarını ikna turuna başlayacak. İsrail Başbakanı, alacağı yanıta göre kendi siyasi kariyeri ile ateşkes arasında tercih yapmak zorunda kalabilir.