Güncelleme Tarihi:
Türkiye ile İsrail arasındaki "Mavi Marmara pazarlığı" çok ciddi bir şekilde sürüyor.
Türkiye, İsrail'in Mavi Marmara olayı için özür dilemesi, ölenlerin ailelerine tazminat ödemesi ve uluslararası soruşturmayı kabul etmesi konusunda ısrarlı.
Bu üç şart, Ankara açısından “pazarlığın” en başı. Yani, bu tutumda “esnetilebilecek unsurlar” var.
İsrail’in ise masaya koyduğu öneri ise net olarak şu: Özür yok, tazminat var.
TAZMİNATA SICAK BAKIYOR
İsrail, Mavi Marmara olayı için özür dilemeye kesinlikle yanaşmıyor, yanaşacak gibi de görünmüyor. Kendilerince, bu konuda çok mantıklı bir açıklamaları da var:
“Eğer bu olay nedeniyle özür dilersek, bundan sonra İsrail devleti olarak elimiz kolumuz bağlanır. Türkiye’den dilenecek bir özür, İsrail’in gelmiş geçmiş tüm gizli-açık askeri ya da istihbarat operasyonları için örnek teşkil eder. Özür dilemekten, operasyon yapamaz hale geliriz”
Ancak buna karşılık, Tel Aviv hükümeti “tazminat” olasılığına sıcak bakıyor.
Mavi Marmara olayında ölenlerin ailelerine “sessiz sedasız” tazminat ödenebileceğinin ilk işareti, bizzat İsrailli Bakan Benjamin Ben Eliezer tarafından Brüksel görüşmesinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na iletildi.
TÜRKİYE ÖDEMİŞTİ
Ülkelerin, çeşitli nedenlerle yaptıkları askeri operasyonların ardından tazminat ödemesi, aslında yaygın bir uygulama.
Hatta, Türkiye de daha önce yaptığı askeri operasyonlar nedeniyle, diğer ülke vatandaşlarına tazminat ödemişti.
Mesela, Irak’taki PKK teröristlerine yönelik sınır ötesi hava harekatları sırasında, yanlışlıkla İran topraklarındaki bazı hedeflerin vurulduğu, İranlı sivillerin can ve mal kaybına uğradıkları olmuştu.
Türkiye de bu çerçevede İran’dan özür dilememekle birlikte, kayba uğrayan İran vatandaşlarına tazminat ödemişti.