İsrail kimyasal silah kullanıyor iddiası
Güncelleme Tarihi:
Murat UTKU-Kenan EKİNCİ/SAYDA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2006 14:52
İsrail'in günlerdir aralıksız sürdürdüğü bombardımanda kimyasal silah kullandığı iddia edildi. Lübnan'ın Sayda kentindeki aynı şekilde yanmış ve kararmış cesetler bu iddiayı doğrular nitelikte...
Güney Lübnan’da savaşın acısını en çok hisseden iki şehirden biri Sayda. Daha güneyde bulunan köy ve kasabalardan çok sayıda yaralı ambulanslarla buraya getiriliyor. Yalnızca yaralılar değil, otopsi yapılması gereken cesetler de Sayda’daki hastanelere geliyor. Kentte iki büyük hastane var.
Kızılhaç’ın denetimindeki CHS Hastanesi’nin morgunda bulunan cesetler doktorlara göre İsrail’in bölgede kimyasal silah kullandığının kanıtı. Bu hastanede günlerdir İsrail sınırından gelen yaralıları tedavi eden Doktor Ali Mansur önce hastaneye gelen yaralılar hakkında genel bir bilgi verdi. Daha sonra ise morga kaldırılan İzzeddin ailesinden söz etti.
KARARAN CESETLER KİMYASAL SİLAHIN KANITI MI?
11 kişilik İzzeddin ailesi bireylerinin cesetleri 17 Temmuz’dan bu yana morgda tutuluyor. Çünkü ölüm biçimleri hala araştırılıyor. Morgun kapısını açarak DHA ekibine içerideki cesetleri gösteren Dr. Mansur, normalde ailenin tüm bireylerinin aynı biçimde ölmelerinin çok zor, İzzeddin ailesinin tüm bireylerinin ise tuhaf bir biçimde yok olduğunu söyledi. Daha sonra bir hastabakıcı tarafından ceset torbaları açılınca Dr. Mansur’un ne demek istediğini daha net görmek mümkün oldu.
Cesetler tamamen kararmıştı. Kararan deri üzerinde en küçük bir yanık izi, her hangi bir yaralanma bealirtisi ve kurşun izi yoktu. Ayrıca deri altında da her hangi bir yanık belirtisi olmadığı yapılan otopsi sonucunda anlaşılmıştı. Ayrıca bir konvansiyonel silahın atıldığı noktada mutlaka yoğun bir ateş oluşacağını belirten Dr. Mansur, böyle bir durumda mutlaka önce saçların, sakalların ve vücuttaki tüylerin yanıp yok olacağını, oysa İzzeddin ailesinin kararan vücudundaki tüm tüylerin yanmadan durduğunu söyledi. Gerçekten de ailenin tüm bireylerinin saçları, erkek bireylerin ise sakalları ve bıyıkları bile yanmamıştı.
PROF CHAM: FOSFORDAN BİLE GÜÇLÜ BİR KİMYASAL
Paris Üniversitesi öğretim üyesi, Lübnanlı doktor Prof. Beşir Cham da şu sıralar CHS Hastanesi’nde gönüllü olarak çalışıyor. Prof. Cham, İsrail uçaklarının insanları kimyasal silah ile öldürdüğüne emin oduğunu söylüyor:
"Bu kez atılan bombalar daha önce de örneklerine rastladığımız fosfor içerikli kimyasal silahlardan farklı. Fosfor atıldığında vücutta parçalı yanık izleri olur. Ama burada farklı bir durum var. Herhangi bir bomba olsaydı vücudun tamamının kararması mümkün değildir. Çeşitli yanıklar olabilir, hatta ailenin bazı bireylerinin kurtulması bile mümkün olabilirdi, ancak bu aile 11 kişi ve tamamı aynı şekilde ölmüş. Bu kimyasal silah kullanımının kanıtıdır."
Prof Cham, şu anda 3 cesedin laboratuvarda tutulduğunu, burada bombalardaki etkin maddenin ne olduğunun araştırıldığını söyledi. Cham, "Otopsi sonucu aldığımız örneklerin bazılarını da üniversite hastanelerine yolladık. Bir süre sonra etin maddenin ne olduğu ortaya çıkacaktır" diye konuştu.
Kızılhaç’ın denetimindeki CHS Hastanesi’nin morgunda bulunan cesetler doktorlara göre İsrail’in bölgede kimyasal silah kullandığının kanıtı. Bu hastanede günlerdir İsrail sınırından gelen yaralıları tedavi eden Doktor Ali Mansur önce hastaneye gelen yaralılar hakkında genel bir bilgi verdi. Daha sonra ise morga kaldırılan İzzeddin ailesinden söz etti.
KARARAN CESETLER KİMYASAL SİLAHIN KANITI MI?
11 kişilik İzzeddin ailesi bireylerinin cesetleri 17 Temmuz’dan bu yana morgda tutuluyor. Çünkü ölüm biçimleri hala araştırılıyor. Morgun kapısını açarak DHA ekibine içerideki cesetleri gösteren Dr. Mansur, normalde ailenin tüm bireylerinin aynı biçimde ölmelerinin çok zor, İzzeddin ailesinin tüm bireylerinin ise tuhaf bir biçimde yok olduğunu söyledi. Daha sonra bir hastabakıcı tarafından ceset torbaları açılınca Dr. Mansur’un ne demek istediğini daha net görmek mümkün oldu.
Cesetler tamamen kararmıştı. Kararan deri üzerinde en küçük bir yanık izi, her hangi bir yaralanma bealirtisi ve kurşun izi yoktu. Ayrıca deri altında da her hangi bir yanık belirtisi olmadığı yapılan otopsi sonucunda anlaşılmıştı. Ayrıca bir konvansiyonel silahın atıldığı noktada mutlaka yoğun bir ateş oluşacağını belirten Dr. Mansur, böyle bir durumda mutlaka önce saçların, sakalların ve vücuttaki tüylerin yanıp yok olacağını, oysa İzzeddin ailesinin kararan vücudundaki tüm tüylerin yanmadan durduğunu söyledi. Gerçekten de ailenin tüm bireylerinin saçları, erkek bireylerin ise sakalları ve bıyıkları bile yanmamıştı.
PROF CHAM: FOSFORDAN BİLE GÜÇLÜ BİR KİMYASAL
Paris Üniversitesi öğretim üyesi, Lübnanlı doktor Prof. Beşir Cham da şu sıralar CHS Hastanesi’nde gönüllü olarak çalışıyor. Prof. Cham, İsrail uçaklarının insanları kimyasal silah ile öldürdüğüne emin oduğunu söylüyor:
"Bu kez atılan bombalar daha önce de örneklerine rastladığımız fosfor içerikli kimyasal silahlardan farklı. Fosfor atıldığında vücutta parçalı yanık izleri olur. Ama burada farklı bir durum var. Herhangi bir bomba olsaydı vücudun tamamının kararması mümkün değildir. Çeşitli yanıklar olabilir, hatta ailenin bazı bireylerinin kurtulması bile mümkün olabilirdi, ancak bu aile 11 kişi ve tamamı aynı şekilde ölmüş. Bu kimyasal silah kullanımının kanıtıdır."
Prof Cham, şu anda 3 cesedin laboratuvarda tutulduğunu, burada bombalardaki etkin maddenin ne olduğunun araştırıldığını söyledi. Cham, "Otopsi sonucu aldığımız örneklerin bazılarını da üniversite hastanelerine yolladık. Bir süre sonra etin maddenin ne olduğu ortaya çıkacaktır" diye konuştu.