Güncelleme Tarihi:
İsrail, İran’ın 1 Ekim’deki füze saldırılarının ardından haftalardır beklenen ‘misilleme’ saldırılarını dün sabahın ilk saatlerinde gerçekleştirdi. İsrail ordusu, aralarında F-35 savaş uçaklarının olduğu yüze yakın jetle, Türkiye saatiyle 02.00 sıralarında Suriye ve Irak hava sahalarını geçerek İran’ı yaklaşık üç saat boyunca havadan bombaladı. Tel Aviv hükümeti, operasyonun başarılı bir şekilde sonuçlandığını belirtirken, gerginliği düşürmek için uzun süredir temaslarda bulunan İran ise başkent Tahran, Huzistan ve İlam’daki askeri noktaları hedef alan saldırıların ‘sınırlı hasar’ yarattığını açıkladı. İranlı yetkililer daha sonra bombardımanda dört askerin şehit olduğunu duyurdu. İsrailli yetkililer, olası bir karşı saldırıya karşı İran’ı uyarırken, Tahran meşru müdafaa hakkı olduğunu belirtti. İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, İran’ın çıkarlarını korumak söz konusu olduğunda hiçbir sınırın olmadığını söyledi. Ancak İran ordusu saldırının ardından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi ve Lübnan’da yapılacak ateşkesin İsrail’e karşı herhangi bir misillemeden daha önemli olduğunu öne sürdü.
ÜÇ DALGA HALİNDE VURDU
İsrail kamu yayıncısı KAN, İsrail’in saldırıları üç dalga halinde gerçekleştirdiğini ve harekâtın saat 05.00 civarında sonlandırıldığını duyurdu. İlk dalganın İran’ın hava savunma sistemine odaklandığı, ikinci ve üçüncü dalgaların ise füze, drone, üs ve üretim tesislerini hedef aldığı aktarıldı. Amerikan The New York Times gazetesi de, İran’ın farklı bölgelerindeki yaklaşık 20 hedefin vurulduğunu bildirdi.
‘İRAN ÜZERİNDE DAHA ÖZGÜRÜZ’
The New York Times gazetesinin İranlı kaynaklara dayandırdığı habere göre İsrail’in hedef aldığı yerlerin arasında İmam Humeyni Havalimanı’nda ve Natanz kentinde bulunan Rus yapımı S-300 hava savunma sistemi de bulunuyor. Söz konusu sistemin, başkentin bazı bölgelerinin savunmasını sağladığı ifade edildi. İsrail’in dünkü saldırılarla İran’ın hava savunma sistemini felce uğrattığı, cevap verme noktasında Tahran yönetiminin elini kolunu bağladığı vurgulandı. Operasyon sonrası açıklama yapan İsrail ordusu sözcüsü Daniel Hagari de, İran’ın zarar gören hava savunma sistemlerini ima ederek “Artık İsrail devleti, İran üzerinde de daha geniş bir hareket özgürlüğüne sahip” ifadesini kullandı.
OPERASYONUN ADI: ‘TÖVBE GÜNLERİ’
İsrail ordusu operasyonun isminin ‘Tövbe Günleri’ olduğunu açıklarken verilen dini referans dikkat çekti. Yahudilik inancında ‘Tövbe Günleri’ ifadesi, yine Yahudiler için iki kutsal gün olan Roş Aşana ile Yom Kippur arasında bulunan on günü ifade ediyor. Bu dönemde, Yahudiler eylemlerini düşünmeye, Yom Kippur’a yani Kefaret Günü’ne kadar tövbe etmeye çağrılır.
İRAN’A HABER VERİLMİŞ
Axios haber sitesine konuşan üç kaynak, İsrail’in İranlıları, saldırı düzenleyeceğini ve yanıt verilmemesi konusunda uyardığını aktardı. Kaynaklar, İsrail’in gerilimin artmasını ve İran’la karşılıklı saldırıların sürmesini önlemek için bu adımı attığını belirtti. Şarku’l Avsat gazetesinin aktardığına göre ise ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’ndeki üst düzey yetkililer, İsrail saldırısından önce Iraklı bir aracı aracılığıyla Tahran’a saldırıyla ilgili mesaj iletti.
NETANYAHU: ABD DİKTASINDA DEĞİLİZ
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da İsrail’in İran’da vurduğu hedefleri ABD’nin dikte ettiği şekilde değil, “ulusal çıkarlar” doğrultusunda seçtiğini açıkladı. Netanyahu’nun ofisinden yapılan açıklamada, İsrail’in ABD baskısı nedeniyle İran’ın gaz ve petrol tesislerini vurmaktan kaçındığı yönündeki haberler “asılsız” olarak nitelendirildi.
SURİYE VE IRAK ÜZERİNDEN 100 UÇAKLA SALDIRI
İsrail merkezli Jerusalem Post’un haberine göre, saldırıya, aralarında son teknoloji ürünü F-35’lerin de bulunduğu 100’den fazla uçak katıldı. İsrail basını uçakların 2 bin km yol katettiğini, yakıt ikmal uçaklarının da devrede olması gerektiğinin altını çizdi. İsrail’in İran’ı hedef alan hava saldırılarını, hava savunma sistemlerinden yoksun Suriye ve Irak hava sahalarını kullanarak 100 uçaklı dev bir filoyla gerçekleştirmesi bölge ülkelerine bir gözdağı olarak da yorumlandı.
İsrail’in elini kolunu sallayarak ve hiçbir hava savunma tehdidi hissetmeden İran sınırına dayanması dikkati çekerken Ürdün ve Suudi Arabistan yönetimleri, hava sahalarının hiçbir İsrailli savaş uçağına açılmadığını açıkladı.
ORTADOĞU’DA ATEŞLE OYUN: BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ
- İki ülke arasındaki gerilim, İsrail’in nükleer alanında atılım yapan İran’daki bilim insanlarına yönelik suikastlarına kadar gitse de ilk kıvılcım İsrail ordusunun 1 Nisan’da Suriye’nin başkenti Şam’daki İran konsolosluğuna düzenlediği saldırıda iki İranlı komutan da dahil olmak üzere 13 kişiyi öldürmesi oldu.
- Tahran yönetimi, buna yanıt olarak 13 Nisan’da İsrail topraklarına doğru yaklaşık 300 füze ve insansız hava aracıyla sınırlı bir saldırı gerçekleştirdi. Bu, Tahran’ın İsrail’e karşı ilk kez doğrudan füze saldırısıydı.
- 31 Temmuz’da Hamas siyasi şefi İsmail Haniye, Tahran’da düzenlenen bir saldırıda İsrail tarafından öldürüldü. 17 Eylül’de Hizbullah’ın kullandığı binlerce çağrı cihazı ve telsiz, patlatıldı; 42 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı. 27 Eylül’de Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, İsrail’in düzenlediği hava saldırısında öldürüldü. 1 Ekim’de İran, en az 200 balistik füze fırlatarak İsrail’in askeri tesislerini vurdu.
İRAN ŞİMDİ NE YAPAR... ÜÇ SENARYO KARŞILIK VERMEZ
İsrail’in saldırılarında hava savunma sistemi zarar gören İran, yanıt verme hakkının olduğunu dile getirse de ikinci bir İsrail saldırısının önüne geçmek için misillemede bulunmayacak. Diğer ülkelerden gelen ‘bu döngüyü kırın’ mesajlarını da ciddiye alan Tahran yönetimi, nükleer tesislerini ve petrol rafinelerini gözüne kestiren İsrail hükümetine, yeni bir saldırı için gerekçe sunmak istemeyebilir.
VEKİL GÜÇLERLE YANIT
İsrail’e karşı ‘Direniş Ekseni’ politikasını uygulamayı sürdüren İran, kendisi sıcak çatışmadan kaçınsa da vekilleri aracılığıyla İsrail ile mücadelesini sürdürecek. Lübnan’da Hizbullah, Filistin’de Hamas, Irak’ta Haşdi Şabi ve Yemen’de Husiler aracılığıyla İsrail’i tehdit etmeye devam edecektir. Lübnan’da halihazırda İsrail ile savaşan Hizbullah’ın dün Tel Aviv’deki Tel Nof Hava Üssüne gerçekleştirdiği füze saldırısı, bunun bir işareti olarak değerlendirildi.
SON ÇARE MİSİLLEME
Bozuk ekonomisi ve sosyolojik fay hatları sebebiyle yeni toplumsal olaylara gebe olan İran, İsrail’in Tahran’da rejim değişikliği yönündeki çabalarını sürdürmesi ve ülke içindeki suikastlara devam etmesi halinde son çare olarak İsrail’i yeniden hedef alabilir. Uzmanlar, dünkü saldırı sonrasında İran’ın İsrail’e misillemede bulunma ihtimalinin çok az olduğuna vurgu yaparken Tahran yönetiminin ancak İsrail kaynaklı varoluşsal bir tehdit algılaması halinde Tel Aviv’i hedef alabileceğini belirtti.
BÖLGEDEN İSRAİL’E KINAMA YAĞDI
Başta Türkiye olmak üzere bölge ülkeleri İsrail’in İran’a yönelik hava saldırısına büyük tepki göstererek kınadı.
TÜRKİYE: KINIYORUZ
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada “İsrail’in İran’a düzenlediği saldırıyı en güçlü şekilde kınıyoruz. Türkiye olarak, bölgemizde daha fazla savaş, şiddet ve hukuksuzluk istemediğimizi tekrar vurguluyoruz. Ortadoğu’da barışın yeniden tesisi için bölge ülkelerinin ve bölge dışı aktörlerin akılcı ve sağduyulu bir tutum benimsemesi şarttır.”
RİYAD: ÇATIŞMA BÜYÜMESİN
Suudi Arabistan İsrail’i kınadı ve Ortadoğu’daki çatışmanın daha da büyümesine karşı uyarıda bulundu. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, bölge ülke ve halklarının güvenlik ve istikrarını tehdit eden bölgedeki çatışmanın tırmanmasını reddeden tutumun yinelendiği belirtildi.
SURİYE’DEN İRAN’A DESTEK
Suriye Dışişleri Bakanlığı, “İran’ın kendini savunma, topraklarını ve vatandaşlarının hayatlarını koruma yönündeki meşru hakkını” desteklediğini açıkladı.
IRAK, İSRAİL’İ SUÇLADI
Irak, İsrail’i çatışmaları genişletmekle suçladı ve küresel eylemsizliği kınadı. Hükümet sözcüsü Basim Alawadi yaptığı açıklamada, “İşgalci Siyonist varlık saldırgan politikalarını sürdürüyor ve cezasızlıkla gerçekleştirdiği bariz saldırılarla bölgedeki çatışmayı genişletiyor” dedi ve İsrail’in eylemleri karşısında “uluslararası toplumun sessizliğini” kınadı.
ÜRDÜN: HUKUKUN İHLALİ
Ürdün, saldırıların “uluslararası hukuku ve İran’ın egemenliğini ihlal ettiğini ve bölgede daha fazla gerginliğe yol açacak tehlikeli bir tırmanış olduğunu” söyledi.
KATAR: EGEMENLİK İHLALİ
Katar Dışişleri Bakanlığı da saldırının “İran’ın egemenliğinin açık bir ihlali ve uluslararası hukukun açık bir ihlali” olduğunu belirtti. Açıklamada, tüm taraflara “itidal göstermeleri, anlaşmazlıkları diyalog ve barışçıl yollarla çözmeleri ve bölgede güvenlik ile istikrarı bozabilecek her türlü adımdan kaçınmaları” çağrısı yapıldı.
BAE: ENDİŞELİYİZ
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanlığı saldırıyı kınayarak “artan gerginlik ile bölgesel etkisi konusunda derin endişe duyduğunu” belirtti.
BATI’DAN İRAN’A: ‘KARŞILIK VERME’
ABD: UMARIM SONDUR
ABD Başkanı Joe Biden saldırıyla alakalı, “Görünüşe göre askeri hedefler dışında bir şey vurmamışlar. Umarım bu bir sondur” açıklamasını yaptı. Biden, ABD’nin saldırıya doğrudan müdahil olmadığını ancak İsrail’in saldırı öncesi kendisini bilgilendirdiğini vurguladı. Başkan Yardımcısı Kamala Harris de “Gerilimin azaltılması konusunda kararlıyız. Elbette İsrail’in kendini savunma hakkını destekliyoruz” dedi.
İNGİLTERE: DURUM YATIŞSIN
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İran’ın İsrail’e karşılık vermemesi gerektiğini savundu ve “Bölgedeki durumu yatıştırmak için müttefiklerimizle birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
RUSYA’DAN İTİDAL ÇAĞRISI
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova, “İlgili tüm tarafları itidalli olmaya, şiddeti durdurmaya ve olayların bir felaket senaryosuna dönüşmesini önlemeye çağırıyoruz” dedi ve “derin endişe” duyduğunu belirtti.