Elif URAL / TEL AVİV
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2008 00:00
İsrail’in Tel Aviv kentinde düzenlenen Kabala Kültürler Buluşması 53 ülkeden ve her dinden 2500 katılımcıyı bir araya getirdi. Aralarında Müslüman Türklerin de bulunduğu kadın ve erkek Kabalacılar ayrı ayrı oturdu ama zaman zaman elele tutuşarak "bir olmanın" temeline indi. Buluşmanın ev sahibi olan "Binei Baruh" Kabala ekolünün ruhani lideri Rav Michael Laitman felsefeyi tüm din ve kültürlere öğretmeye çalışıyor.
TEL Aviv’de dört günlüğüne kiralanmış bir konferans salonu. Günde 3 öğün
yemek servisi yapılıyor. Konferans alanının bir odası mutfak haline dönüştürülmüş, Kabalacılar kendi yemeklerini kendileri yapıyor. Kadınların günde 3 kere hazırladıkları masalarda erkekler ve kadınlar ayrı ayrı yemek yiyorlar.
Üyelerden Avihu Sofer "Biz insan egosunun köreltilmesi için Kabala öğreniyoruz. Bir başkasına karşılıksız yardımda bulunmak da bunun yegane yolu. Her işimizi kendimiz yapıp imece üsulu konferansımızı yürütüyoruz" diyor. Kabala ekolünün en açık fikirlisi ve geniş kitlelere ulaşanı olan Binei Baruh oluşumu Tel Aviv’de 53 ülkeden 2500 katılımcısı ile 3 gün süren bir Kabala Konferansı düzenliyor. Türkiye’den katılımcıların bulunduğu konferansta ekolün lideri Rav Michael Laitman’ın seminerleri aynı anda 8 dile çevriliyor. Konferanslarda kadın ve erkek katılımcılar ayrı ayrı oturuyorlarsa da zaman zaman el ele tutuşarak "bir olma"nın temeline iniyorlar.
MÜSLÜMAN KABALACIYIMMutlu Meydan 36 yaşında bir finans danışmanı. Bundan 5 yıl önce kendisine sorduğu "yaşamın neresindeyim" sorusunun yanıtını bir dizi araştırmadan sonra Kabala’da bulmuş. Avustralya’da yaşadığı dönemde diğer Kabalistler ile tanışan Meydan, 2 yıl önce İsrail’e taşınmış. Binei Baruh oluşumunun web sitesinde Türkçe editörlüğü yapan Meydan anlatıyor: "Müslüman olmam Kabala çalışmama engel değil. Tüm insanlar tek Yaratan’dan gelir. Önemli olan onunla bütünleşmek. Kabala, din farkı gözetmiyor. Başlarda elbette çekincelerim oldu ancak Kabala çalıştıkça tüm sorularıma cevaplar buldum. Yanlış inanışlar var insanlarda, Kabala’nın salt Yahudilere ait olduğuna dair. Öyle birşey yok. Ben Müslümanım ama Kabala evrensel. Dinler ortaya çıkmadan çok önce Kabala vardı. Musa Peygamberden önce Kabala vardı."
AŞIRILAR BİLMİYOR
Rav Michael Laitman, diğer Kabala öğreticilerinin aksine Kabala’nın tüm insanlığa verilmiş bir armağan olduğuna inanıyor ve Ortodoks Yahudilerce pek de sevilmiyor. Uzun yüzyıllar sadece Yahudi inancının belli isimlerince bilinen Kabala öğretisini tüm dinlere ve kültürlere öğretme çabası eleştiriliyor, zaman zaman ölüm tehditleri alıyor.
Kabala nedir sorusuna Laitman "Kabala nakış gibidir. Önden baktığınızda deseni görürsünüz ancak nakış yapılan yüzeyin arkasına baktığınızda o deseni oluşturmak için atılmış yüzlerce düğüm vardır. Kabala’ya göre yaşamda herşey bağlantılıdır. Ve bu herşey de Yaratan ile bağlantılıdır" cevabını veriyor.
Laitman’ın bir diğer iddiası ise yeryüzünde dinlerin hüküm sürme döneminin bittiği. Kabala üstadına göre insanoğlu varolan tüm dinlerin özünü yok etti. Bu nedenle öze dönmek için Kabala tek çözüm.
Türkiye’de de konferanslar vermek isteyen Laitman, Kabala ile Sufizm arasındaki benzerliklere de dikkat çekiyor: "Kendine yapılmasını istemediğini başkasına yapma felsefesi Kabala’nın birinci kuralıdır. İnsanoğlu şaşkınlığı ile kendi sonunu hazılıyor. Özü göremiyor. İşte bu noktada Kabala anlamanın tek yoludur" diyor.
En eski mistisizm KABALA YAHUDİ mistisizmi diye nitelenen Kabala bugün dünyada milyonlarca insanı peşinden sürüklüyor. Zaman zaman Madonna gibi ünlülerin de tanıtımında büyük katkısı olan Kabala kişisel gelişim ve Yaratan’a ulaşma yolunda ilerleme ilmi olarak tanımlanıyor. Uzun yüzyıllar sadece Yahudi inanışının bir uzantısı olarak bilinen Kabala son yıllarda din, ırk, dil farkı gözetilmeden geniş kitlelere ulaştırılıyor.
Kabala ilmi tüm insanlığın
"BARUH’un Oğulları" anlamına gelen Binei Baruh oluşumunun ruhani lideri Rav Michael Laitman (61), 35 yıl önce Kabala metodunu çalışmaya başlamış. Bugün 40’tan fazla kitabı var. Kabala’nın "Doğanın Kuralları" olarak ilk Hz. İbrahim tarafından çalışılmaya başlandığını anlatan grup üyeleri Kabala ilminin tüm insanlığa verildiğini ve dinler üzeri bir maneviyat çalışması olduğunu söylüyor.