Güncelleme Tarihi:
Avrupa Birliği (AB) ile İsrail arasında dün imzalanan teknik ve bilimsel işbirliği anlaşması, Tel Aviv'in diplomatik zaferi olarak nitelendirildi.
Anlaşma çerçevesinde, İsrail, AB'nin 5'inci Bilimsel Araştırma Programı'na tam katılım hakkı elde etti. Söz konusu program, 1999-2002 dönemi için 14.96 milyar euro (yaklaşık 6.5 katrilyon) bütçe ile yürütülüyor ve İsrail, programa katılabilen tek Avrupa dışı ülke sıfatını taşıyor.
AB ile bu işbirliğine girebilmek için program bütçesine yaklaşık 200 milyon dolar (71.5 trilyon) katkıda bulunacak olan İsrail'in bilimsel araştırma kurum ve enstitüleri, AB programına, AB üyesi ülkelerle aynı düzeyde katılabilecek ve topluluğun mali desteklerinden de yararlanabilecek. AB'li araştırmacılar da, İsrail'deki bilimsel ve teknolojik araştırmalara aynı koşullarda katılabilecekler.
İsrail'in AB ile bilimsel ve teknik işbirliği anlaşmasını imzalamasına karşı çıkan ve bunu Tel Aviv'e, Ortadoğu barışı konusunda bir baskı unsuru olarak kullanmak isteyen Fransa, İngiltere ve Hollanda yanında, son 4 aydır engelleme girişimlerini yürüten Arap lobisi başarısız oldu.
AB'nin karar organı olan AB Konseyi, görüş birliği sağlayamayınca konuyu Avrupa Parlamentosu'nun onayına sunarak vakit kazanmak istemişti.
LOBİ BAŞARISI
AB bünyesinde büyük bir lobi operasyonu başlatan İsrail, Siemens ve Matra gibi birçok güçlü Avrupa şirketindeki Yahudi lobisinin ağırlığını da ortaya koyarak AB Konseyi'ni ve Avrupa Parlamentosu'nu ikna etti.
‘Büyük bir lobicilik başarısı daha kazandığı’ savunulan İsrail'e önemli ekonomik gelirler sağlayacak olan anlaşmanın imzalanması, Avrupa-Arap Ortak Parlamento Derneği Başkanı Jean-Michel Dumont tarafından, ‘Ortadoğu’da barışa katkı sağlamayacağı' gerekçesiyle eleştirildi. Dumont, AB'yi ‘saf olmakla’ ve ‘İsrail’e baskı fırsatını kaçırmakla' itham etti.
İsrail Dışişleri'nin ise dünden beri ‘büyük bir diplomatik zaferi kutladığı’ ifade ediliyor.