İsrail, BAE'de ofis açacağını açıkladı

İsrail parlamentosu Knesset'teki Arap milletvekillerinden Mesud Ganayim, İsrail'in Abu Dabi'de açacağı ofisin, iki ülke arasında daha önce var olan ve gelecekte de sürecek siyasi faaliyetlerinin üstünü örtme işlevi göreceğini ileri sürdü.

Söz konusu ofisinin, ekonomi ve enerji alanlarındaki işbirliği faaliyetlerinin ötesine geçeceğini ve Ortadoğu'daki mevcut kargaşa ortamında siyasi ve güvenlik meseleleriyle ilgili görüşmelere kadar gidebileceğini belirten Ganayim, "İsrail'in BAE'de ofis açacağını böyle bir zamanda açıklaması tesadüf değil. BAE, Körfez'de ABD'nin rolünün gerilediğini ve bölgesel güç olarak İran'a yöneldiğini hissetti. Sonrasında da İsrail, Körfez ülkelerini kazanma çabasıyla konuya dahil oldu" değerlendirmesinde bulundu. 

Ofisin hedeflerinin açıkça konuşulmadığını ancak başta Likud milletvekilleri olmak üzere İsraillilerin genel anlamda iyimser davrandığını ifade eden Ganayim, "İsrailliler, Körfez ülkelerine en önemli giriş kapısının açılmasından söz ediyorlar. Bu ofis, İsrail’i aşamalı olarak bölgedeki yalnızlıktan kurtaracak. Bölgede önemli unsur olduğu konusunda Körfez ülkelerini ikna etmek için çaba harcamak zorunda kalmayacak. İsrail'e bu kapıyı BAE açtı” dedi.

“İsrail'in siyasi ve güvenlik hedefleri için bir koridor"

Filistinli siyasi uzman Cihad Harb de İsrail’in BAE ile çalışmalarını geliştirmesi ve Körfez ülkelerinde yeni kapılar açmasıyla Filistin davası arasında bağlantı olduğunu savunarak, “İsrail'in açacağı ofis, enerji alanında gelişmiş ülkelerin haritasındaki varlığını güçlendirecektir. Ayrıca ekonomik faydalar da sağlayacaktır" ifadesini kullandı.

Lübnan’ın Beyrut kentinde bulunan Stratejik ve Bölgesel Araştırmalar Merkezi Müdürü Velid Ali, ofisi “İsrail'in siyasi ve güvenlik hedefleri için bir koridor” olarak nitelendirdi. 

"BAE’nin İsrail ofisinin açılmasını onaylaması, Filistinlilerin haklarına ulaşmadan her türlü normalleştirmeyi reddeden Arap Barış Girişimi’ni görmezden gelmektir" diyen Ali, IRENA'ya bağlı bir ofis açarak İsrail'in ekonomik kazanç ve yenilenebilir enerji alanında pazar bulmanın yanı sıra bölgesel düzeyde güç olması için zemin oluşturmasına da katkı sağlayacağını söyledi.

 Arap Barış Girişimi, Filistinlilerin, 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin kurulması ve dönüş hakkına ulaşmadan Arap ülkelerinin İsrail ile herhangi bir ilişki kurmamasını öngörüyordu.

BAE Dışişleri Bakanlığı İletişim Dairesi Müdürü Meryem el-Felasi, dün, resmi haber ajansına yaptığı açıklamada, "IRENA'nın, uluslararası alanda faaliyet gösteren bağımsız bir kuruluş" olduğunu belirtmiş ve İsrail ile IRENA arasında varılan herhangi bir anlaşmanın ülkesinin İsrail'e karşı tutumu veya ilişkilerinde değişim olacağı anlamına gelmediğini ifade etmişti.

Katar ve Umman'da 1996 yılında açtığı ticari ofislerle Körfez bölgesinde ilk defa varlık gösteren İsrail, 2000'deki "İkinci İntifada" sonrasında alınan kararla bu ofisleri kapatmak zorunda kalmıştı.