Güncelleme Tarihi:
Toplam 9 Yahudi aktivist taşıyan "Irene" isimli lüks yat, pazar günü KKTC'nin Gazimağusa limanından yola çıkmış ancak dün Gazze'ye 20 mil kala İsrail donanması tarafından durdurulmuştu. Gerçekleştirilen operasyonda bir zodyak botla tekneye çıkan İsrail komandoları direnişle karşılaşmış ve "Irene" eskort eşliğinde Aşdod limanına yönlendirilmişti.
Teknede bulunan Yahudi aktivistlerin avukatı Smadar Ben-Natan AFP haber ajansına yaptığı açıklamada, 2'si İngiliz, 1'i ABD'li 3 aktivistin ülkelerine gönderilmek üzere Ben Gurion havalimanında olduğunu söyledi.
Ülkelerine gönderilen İngiliz aktivistlerden Glyn Secker'in aynı zamanda teknenin kaptanı olduğu, Vish Vishvanath'ın ise fotoğrafçı olduğu belirtildi. ABD'li aktivistin adı ise Lillian Rosengarten olarak bildirildi.
Teknedeki Alman hemşire Edith Lutz'un ise halen daha gözaltında olduğunu ve ancak onun da yarına kadar ülkesine gönderilmiş olmasını beklediklerini ifade etti.
Ben-Natan, İsrail vatandaşı olan 5 aktivistin ise ifadeleri alındıktan sonra tahliye edildiğini söyledi.
"ŞOK TABANCASI KULLANDILAR"
Tekne yolcuları arasında bulunan İsrail Hava Kuvvetleri eski pilotlarından, barış eylemcisi Yonathan Şapira ise teknenin ele geçirilmesi sırasındaki uygulamaları "hiçbir kelimenin tasvir edemeyeceğini" belirti.
Şapira, aktivistlerin hiçbir şiddete başvurmamalarına rağmen, İsrail askerlerinin bazılarının "acımasız muamelesi" ile karşılaştıklarını belirterek, "Üzerimize atlayıp bize vurdular" dedi ve kendisine karşı da elektro şok tabancası kullanıldığını söyledi.
Şapira, İsrail ordu sözcülüğünün basın açıklaması ile teknede gerçekten yaşananlar arasında büyük bir uçurum bulunduğunu da ifade etti.
Eski pilot, kendisi ve arkadaşlarının üstlendikleri misyondan dolayı çok gurur duyduklarını, Gazze'ye uygulanan kuşatmanın bir suç olduğunu, ahlaki değerlere ve Yahudiliğe de uymadığını, bunu dile getirmenin kendileri için ahlaki bir yükümlülük olduğunu vurguladı.
Teknedekilerden İsrail Kanal 10 televizyonunun muhabiri Eli Uşarov da Şapira’nın anlattıklarını doğrularken, Haaretz gazetesine açıklamasında, teknenin ele geçirilmesi sırasında "gereksiz bir barbarlık" uygulandığını ifade etti.
Uşarov, askerlerin Şapira'ya karşı elektroşok tabancası kullandıklarını, onun da bir çığlık atarak askeri bota sürüklendiğini anlattı. Uşarov, Şapira ile teknede bulunan kardeşi Itamar'ın her ikisinin birden ellerinin kelepçelendiğini kaydetti.
"İNSANLARA RASTGELE VURUYORLAR"
Teknedeki yolcular arasında yer alan, Nazi soykırımından kurtulan Reuben Moskovitz (82), İsrailli askerlerin yaptıkları muameleye inanamadığını belirterek "insanlara rastgele vuruyorlar" dedi.
Sözlerini "bir soykırım kurbanı olarak, İsrail'in tüm bir halkı tel örgüler arkasına hapsetmesi gerçeğini kabullenemem" diye sürdüren Moskovitz, "Bu durumun, ahlaki değerlerle bağdaştırılamayacağını" vurguladı.
"Soykırım sırasında bana yapılanlar hala geceleri beni uykumdan uyandırıyor, umarım aynı şeyi şimdi biz de komşularımıza yapmıyoruzdur" diye konuşan Moskovitz, "Soykırımda çektiklerimi, kuşatma altındaki Filistinli çocukların çektiklerine benzetiyorum" diye ekledi.