Güncelleme Tarihi:
Sabah saatlerinin, harekatın ilk günlerine oranla sakin geçmesinden sonra saldırılarına öğle saatlerinde tekrar yoğunluk kazandıran İsrail, Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava akınında 15 kadar sivilin ölümüne yol açtı.
Daha önce yaptığı açıklamayla sivillere bölgeyi terk etmesi çağrısında bulunan İsrail, köylüleri taşıyan bir aracı hedef aldı ve nokta atışında, 15 ölünün yanı sıra birçok kişi de yaralandı. İsrail'in bu saldırısıyla harekatın başlangıcından bu yana ölen sivil sayısı 90'a yaklaştı.
İsrail, Beyrut'un güney banliyölerini de vurmaya devam ederek, Hizbullahın kalesi konumundaki bölgede belirli hedefleri bombaladı. İsrail böylece, harekatın başlangıcından bu yana Lübnan topraklarında 150 hedefe saldırı düzenlemiş oldu.
İsrailli iki askeri kaçırmasıyla ilk kıvılcımı yakan Hizbullah, Lübnan sınırından İsrail'e düzenlediği füze saldırılarına devam etti. İsrail'i, Beyrut'u vurmaması konusunda uyaran Hizbullah, Hayfa kentine düzenlenen saldırıdan iki gün sonra Tiberyas'a füze fırlattı. Hizbullahın 5 füzesinden ikisi, yerleşim birimlerine düşerken, ölen veya yaralanan olduğuna dair bir bilgi verilmedi.
G-8 zirve toplantılarına katılmak üzere St. Petersburg'da bulunan ABD Başkanı George Bush, bölgedeki gerilimin tek sorumlusunun Hizbullah olduğunu söyledi. Bush, Suriye'den, Hizbullah üzerindeki etkisini kullanmasını istedi.
Öte yandan dün akşam İsrail gemisine düzenlenen saldırıda kaybolan 4 askerden ikisinin cesedi bulundu.
İsrail savaş uçakları ayrıca Beyrut'a, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın Beyrut'u yutmaya hazırlanan bir kobra yılanı olarak karikatürize edildiği broşürler attı. Broşürlerde, "Lübnan halkı, kendisini kardeş gibi tanıtan (Hasan Nasrallah'ın) bir yılan olduğunu bilin" deniliyor.
SİVİLLER TÜRKİYE'YE KAÇIYOR
Lübnan’da bulunan Türkler, turistler ve bazı Lübnanlılar karayoluyla Türkiye’ye kaçtı.
Suriye üzerinden Hatay’ın Yayladağ ve Reyhanlı Gümrük Kapıları’na gelen Türk, Fransız ve Lübnanlı yaklaşık 60 kişi, Türkiye’ye giriş yaptı. Lübnanlı 2 akraba aile, savaşa alıştıklarını, yıllık izinlerini alarak Akdeniz sahillerinde tatil yapmak için Türkiye’ye geldiklerini söyledi.
İsrail’in Lübnan’da sivil ayrımı yapmadan Hizbullah’a yönelik bombalı saldırıyı arttırması üzerine Beyrut’taki turistler ve işçiler, havaalanlarının kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle karayolundan tek çıkış noktaları olan Suriye üzerinden Türkiye’ye geldi. Türkiye’nin Beyrut Büyükelçiliği’nin organize ettiği otobüsle saat 17.00’de karayoluyla Suriye’ye varıp, buradan Türkiye’ye hareket eden 32’si Türk 2’si Fransız, 34 kişi saat 04.30 sıralarında Yayladağ Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yaptı. Bunların ardından aralarında Lübnanlı, Fransız ve Türkler'in de bulunduğu 26 kişi de özel otomobiller ve taksilerle gümrük kapısından Türkiye’ye giriş yaptı.
Lübnan’daki akrabalarını ziyarete giden 2 çocuk annesi Lübnanlı Vildan Alamettini, Beyrut-Şam yolu İsrail saldırısından dolayı kapalı olduğu için Suriye Lazkiye kenti üzerinden Türkiye’ye geldiklerini söyledi. Alamettini, “Birçok insan Lübnan’dan çıkmak için konsolosluklar önünde bekliyor. Pasaport işlemleri tamamlananları otobüslere bindirerek gönderiyorlar” dedi.
Bir süre sınır kapısında pasaport işlemleri tamamlanması için bekleyen 34 kişi geldikleri otobüsle yollarına devam etti. Türkiye’ye ulaşıp, sınır kapısında çay ikram edilen Türkler’den bazıları sevinçten gözyaşı döktü.
LÜBNAN YIKILDI
Danimarka’da işçi olarak çalışan ve tatile geldiği ülkesinde İsrail bombalarıyla sarsılan 45 yaşındaki Fuat Havva ve ailesi de Reyhanlı’nın Cilvegözü Gümrük Kapısı’ndan Türkiye’ye geldi. Fuat Havva, bombalı saldırılar nedeniyle Lübnan’da bir çok binanın yıkıldığını, ülkelerinden kaçmak zorunda kaldıklarını söyledi. Lübnanlı 51 yaşındaki Mehmet Tayyar ise, Lübnan’dan herkesin kaçtığını, savaş bitinceye kadar Türkiye’deki akrabalarının yanında kalacaklarını belirtti.
Lübnan’a tatile giden 5 kişilik Fransız Mazerolles ailesi de, bombalardan kaçıp, Yayladağ Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye giriş yaptı. İsrail’in Lübnan’ın başkenti Beyrut’u bombaladığı sırada kentte bulunduklarını anlatan 53 yaşındaki Father Robert Mazerolles ile eşi 46 yaşındaki Benoit, çocukları 23 yaşındaki Charles, 20 yaşındaki Elizabeth ve 18 yaşındaki Jeanne, turistik gezilerini erken noktalamak zorunda kaldıklarını anlattı. Beyrut Havaalanı’nın bombalanması nedeniyle karayoluyla Türkiye’ye geldiklerini bildiren aile, buradan İstanbul’a geçip, havayoluyla ülkelerine döneceklerini açıkladı.
YAYLADAĞ KAYMAKAMI SINIRDA
Lübnan’dan karayolu üzerinden kaçışlar nedeniyle Hatay’ın Yayladağ Sınır Kapısı’nda da ek önlemler alındı. Gece sınır kapısına giden Yayladağ Kaymakamı Enver Ünlü de, gelecek olanları bekledi. Bu arada, sınır kapısında sağlık görevlileri de bekletildi. Kaymakam Ünlü, sınırdan girenleri karşılayıp, çay, kahve ikramında bulundu, ihtiyaçlarını sordu.
300 KİŞİ BEKLETİLİYOR
Sınırdan geçiş yapanlar, bombalama nedeniyle Beyrut kentinden yoğun kaçış olduğunu, Suriye üzerinden Türkiye’ye geçmek isteyen aralarında Türkler'in de bulunduğu 300 kişinin, sınırdaki ‘Arida’ adlı bölgede bekletildiği, araç temin edenlerin Suriye üzerinden Türkiye’ye gönderildikleri belirtildi.
2 çocuğuyla Lübnanlı eşinin ailesini ziyarete gittiğini anlatan Türk Vildan Alamdila, şunları anlattı: “Türkiye’ye sağ salim vardığımız için çok mutluyuz. Lübnan’da yüzünü gördük. Savaş çok kötü bir şey. Bombanın düştüğü yerleri gördük. Ama Allah’tan biz uzaktaydık. 2 çocuğumuzu da alarak hemen kaçtık. Türkiye’de olmak çok güzel.”
Türkiye’de tekstilcilik yapan Lübnanlı Adnan Kifati, Türk eşi Mine ve kızları, 9 yaşındaki Ayda ile yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlattı. 18 gün önce Lübnan’a yakınlarını görmeye gittiklerini anlatan Adnan Kifati, “Savaşın içerisinden geldik. Bombaların atıldığı yer bizim için tam dehşetti. Çok şükür Türkiye’ye geldik” derken, eşi Mine Kifati ise, gözyaşları içinde, “Oturduğumuz evin yakınlarına bombalar düştü. Patlamalardan parçalar çatıya geldi. Çok korktuk. Güzelim Beyrut kenti bir anda ölü şehre dönüştü. Canımızı zor kurtardık” diye konuştu.
DÜNYA 'DUR' DİYOR İSRAİL VURUYOR
İsrail uluslararası tepkiye rağmen, Hizbullah’ı barındıran Lübnan’ı vurmaya devam ederken, ABD Başkanı Bush, hem İsrail hem de Lübnan’a destek veriyor. ABD önce, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını kınayan BM karar tasarısını veto etti. İsrail’in kendini savunma hakkını kullandığını söyleyen Bush, Lübnan Başbakanı Siniora’yı arayıp, "Saldırıları durdurmak için İsrail’e baskı yapacağı" sözü verdi.
İki askeri Lübnan’da üslenmiş olan Hizbullah tarafından kaçırılan İsrail, uluslararası kamuoyunun "Artık dur" çağrılarına karşın, Lübnan’ı yakıp yıkmaya devam ediyor. Tüm dünyanın, şiddetin Suriye’ye sıçramasından kaygılandığı bir sırada ABD’nin, bir yandan BM’den İsrail aleyhine bir karar çıkmasını vetosuyla engelleyip, diğer yandan da Lübnan Başbakanı Fuad Siniora’ya desteğini açıklaması, kafalarda soru işaretlerinin doğmasına neden oldu.
ABD vetosu: Washington, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki askeri saldırılarının kınanması yönündeki BM karar tasarısını veto etti. Katar’ın başını çektiği ve diğer Arap ülkelerinin desteklediği tasarıda, aşırı güç kullanarak Filistinli sivillerin hayatını tehlikeye attığı gerekçesiyle, İsrail’in kınanması istenmişti. Güvenlik Konseyi toplantısında, 10 ülke kararı destekledi. İngiltere, Danimarka, Peru ve Slovakya çekimser kalırken, ABD önergeyi veto etti.
Bush’tan Siniora’ya destek: İsrail’in, komşularına yaptığı saldırıları "Savunma hakkı" gerekçesini öne sürerek arka çıkan Başkan Bush, Lübnan Başbakanı Siniora’yı arayarak destek verdi; "Saldırıları durdurması için İsrail’e baskı uygulayacağım" dedi. Bir Lübnanlı yetkili, "Başkan Bush, Başbakan Siniora’yı arayarak desteğini dile getirdi ve hükümetine olan takdirini vurguladı" dedi.
İran’dan sert uyarı: İran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinecad, Suriye’ye yönelik bir İsrail saldırısının tüm İslam alemine yapılmış bir saldırı olarak kabul edileceğini ve çok sert bir karşılık göreceğini söyledi. Ahmedinecad ayrıca, "İslam Konferansı Örgütü İsrail’in yarattığı yeni kriz konusunda daha faal olmalıdır" dedi.
Suriye Lübnan’ın yanında: Suriye’de iktidarda olan Baas Partisi’nden yapılan açıklamada, "Suriye halkı, barbar İsrail’in suçlarına karşı Lübnan halkına ve kahramanca direnişlerine desteğini artırmaya hazırdır" denildi.
Lübnan’ı yok etmek istiyor: Bir diğer sert açıklama ise, Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’tan geldi. Chirac, "İsrail, Lübnan’ı yok etmek istiyor" diye konuştu.
BM: siviller hedef alınmasın: BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour, İsrail ve Hizbullah’tan çatışmalarda sivilleri hedef almamalarını istedi. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, bölgeye bir heyet gönderiyor.
AB dönem başkanı olan Finlandiya, İsrail’in Lübnan’a saldırısının yayılarak Suriye’yi de çatışmanın içine çekmesinden endişe ettiğini bildirdi. AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana, şiddetin tırmanışını durdurmaya çalışmak amacıyla bugün Ortadoğu’ya gidiyor.
Kanada’ya göre İsrail ölçülü: Kanada Başbakanı Stephen Harper ise İsrail’in Gazze ve Lübnan’da yaptıklarını ölçülü buldu. Harper, "İsrail’in kendini savunma hakkı var. Şartlar göz önüne alınırsa İsrail’in verdiği karşılığın ölçülü olduğunu düşünüyorum" dedi.
Suudiler İran’ı suçladı: Suudi Arabistan, Lübnan’da baş gösteren krizden Lübnan içindeki unsurların sorumlu olduğunu belirterek, Hizbullah örgütü ile bu örgüte destek veren İranı sert bir dille suçladı.
Zapatero: İsrail hata yapıyor: İspanya Başbakanı Jose Zapatero, İsrail’in Lübnan genelinde karşılık vererek hata yaptığını söyledi ve AB’yi çatışmalara derhal son verilmesini istemeye çağırdı. İngiltere Başbakanı Tony Blair, Ortadoğu’daki tek çözümün, gelecek için barış ve istikrar vaat eden yol haritasına dönmek olduğunu söyledi.
Ateşkes çağrısı: İtalya Başbakanı Romano Prodi, İsrail ile Lübnan arasındaki gerilimin kendilerini ciddi biçimde kaygılandırdığını belirterek, "İsrail’in güç kullanımındaki tırmanışı kınıyoruz. Her iki tarafı da derhal ateşkese çağırıyorum" diye konuştu.
Vatikan kınadı: Kardinal Angelo Sodano, "Vatikan, bir taraftaki terör saldırılarını da karşı tarafın verdiği askeri karşılıkları kınamaktadır" dedi.
ÜÇ GÜNDE 65 ÖLÜ
İsrail, önceki gece boyunca Beyrut’un güneyindeki Hizbullah hedeflerini havadan bombaladı. Üç günlük ölü bilançosu 65. Yaralı sayısı 100’ü aştı. Hizbullah saldırılarında 10 İsrailli öldü, 60’ı yaralandı.
Saldırılarda Lübnan’ın yollarını, üst geçitlerini ve petrol tanklarını da hedef alan ve ülkeye hava, deniz ve kara ablukasını daraltan İsrail, Beyrut’taki uluslararası havalimanını da dört kez vurdu. 15 ayrı hedef arasında Beyrut’u Şam’a bağlayan ana yoldaki bazı bölgeler, Beyrut’taki köprüler ve Hizbullah karargahlarının bulunduğu Beyrut’un güneyindeki dış mahalleler yer aldı.