'İspanya'dan bağımsızlık aldık, sırada ABD var'
Güncelleme Tarihi:
Venezüella'nın İspanya'dan bağımsızlığını kazanma sürecinde en önemli adımlardan birini attığı 5 Temmuz Bağımsızlık Günü İstanbul'da da kutlandı.
VENEZÜELLA BAĞIMSIZLIK GÜNÜ İSTANBUL'DA KUTLANDI
Jose Mari Küba Dostluk Derneği'nin Beyoğlu'ndaki yerinde düzenlenen kutlamaya Venezüella Bolivar Cumhuriyeti'nin İstanbul Başkonsolosu Jose Bracho Reyes de katıldı.
Törenin açılışında bir konuşma yapan Bracho Reyes, 5 Temmuz tarihinde Venezüella'nın tam olarak bağımsızlığını kazanmadığını ancak bu tarihin bu süreçte atılan en önemli adımın yıldönümü olduğunu söyledi.
Bracho Reyes, "Devrim, bir hediye paketinin içinde gelmiyor. Bu bir süreç. Tam bağımsızlığımızı alana kadar da devam edecek. Önce İspanya'dan bağımsız olduk, şimdi de Kuzey Amerika'dan bağımsız olmak için çalışıyoruz" dedi.
1522 yılında İspanya tarafından kolonileştirilen Venezüella, bağımsızlık için uzun süre mücadele etti. 5 Temmuz 1811'de Fransisco de Miranda bağımsızlık ilan etti ve böylelikle Venezüella'nın İspanya'ya karşı İstiklal Savaşı da başlamış oldu.
Ancak başta şimdiki başkent Caracas'ı vuran deprem olmak üzere bir dizi olay, Venezüellalıların bağımsızlık için 12 yıl daha beklemelerine yol açtı.
Venezüella, daha sonra Latin Amerika'nın efsane komutanı Simon Bolivar önderliğinde 24 Temmuz 1823'te kazanılan savaşla bağımsızlığını ilan etti.
Bracho Reyes, aradan geçen 200 yıla yakın süre içerisinde Venezüella'da çok ciddi adımların atıldığını ancak çok daha fazlasının yapılması gerektiğini söyledi.
CHAVEZ'LE DEĞİŞİM
Venezüella Başkonsolosu'nun konuşmasının ardından Amerikalı yönetmen John Pilger'in çektiği Venezüella'yı anlatan "The War on Democracy" (Demokrasi Mücadelesi) adlı belgeselin gösterimi yapıldı.
Belgeselde Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez'in iktidara gelmesinden bu yana ülkede yaşam kalitesinin artırılması yönünde atılan adımlar anlatılıyor.
Yoksul bir mahalleden gelerek devlet başkanlığına kadar yükselen Chavez, 2002 yılında kendisini devirmeye yönelik askeri darbe girişimini atlatarak, popüler bir lider olarak iktidarda kalmayı başardı.
Kırmızı gömleğiyle ünlenen Chavez, ülke ekonomisinin dayandığı petrolün fiyatlarında 2003 sonrası görülen hızlı yükselişle birlikte sosyalist politikaları yürürlüğe koydu. Bunlar arasında herkese tam bir eşitlikle ücretsiz sağlık ve eğitim hizmeti verilmesini düzenleyen anayasa değişikliği başı çekiyor.
"Barrio" adındaki yoksul mahallelerde kurulan kurslarla okuma-yazma oranının hızla yükseldiğine dikkat çeken filmde, anayasa değişikliğinin halka tam olarak anlatılabilmesi için yapılan uygulamalar da gösteriliyor.
Bunlar içinde yoksul bölgelerde devlet desteğiyle kurulan süpermarketlerde oldukça ucuz fiyatlara satılan pirinç, bulgur gibi ürünlerin paketlerinin arkasına anayasa maddelerinin yazılması en dikkat çeken uygulama olarak göze çarpıyor.
BATI'NIN İSTEMEDİĞİ ADAM
Chavez, ülkesinde çok ciddi bir halk desteğine sahip olmasına karşın özellikle ABD ve müttefiklerine yönelik söylemleriyle Batı'nın pek de sıcak bakmadığı bir lider.
Bazı Batılı şirketleri millileştiren Chavez, ABD'yi Haiti'yi yardım adı altında işgal etmekle suçlamış ve geçtiğimiz ay içinde de İsrail'i ABD'nin suikastçısı olarak nitelendirmişti.
Venezüella Devlet Başkanı, Birleşmiş Milletler'de yaptığı bir konuşmada, dönemin ABD Başkanı George W. Bush'u kastederek, "Şeytan dün buradaydı" sözleri ile dünya çapında büyük ilgi toplamıştı.
Ancak Chavez, ülkesinde özellikle basın ve muhalefete yönelik uygulamaları nedeniyle demokrasi konusunda ağır eleştirilere de maruz kalıyor.