Güncelleme Tarihi:
İSPANYA’da 2011 yılında meydanlara dökülen “Öfkeliler” hareketi geçtiğimiz pazar tamamlanan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerindeki başarısıyla ülke siyasetinde ses getirdi. İspanya’da ekonomik krize, yolsuzluğa, keyfi yönetime karşı başkaldırı olarak başlayan hareket, Podemos adıyla partileşerek girdiği seçimlerde ülke genelinde yüzde 8 oy alarak AP’ye 5 vekil gönderdi. Parti dördüncü gelse de seçimler öncesinde kamuoyu araştırma şirketleri, Podemos’un yüzde 2 ila 3 oy alacağı tahminlerinde bulunmuştu. Gözlemciler yalnızca dört ay önce partileşen bir hareketin bu kadar yüksek oy almasının başlı başına etkileyici bir gelişme olduğunu söylüyor.
SOSYAL MEDYADA ÇOK AKTİF
İspanyol düşünce kuruluşu Real Instituto Elcano’da görevli Avrupa politikaları uzmanı Ignacio Molina, “Podemos belirgin bir parti yapısına sahip değil. Varlığını büyük ölçüde televizyondaki görüntülerle hissettiriyor. Sosyal medyada çok aktif. Bu, yeni teknoloji ve gençlerin partisi. Çok önemli. Podemos protesto hareketi ve “Öfkeliler”in umudunu kanalize etmeyi başardı” diyor. Podemos’un beklenmedik başarısı İspanya’nın geleneksel merkez sağ/merkez sol şeklinde kurulu iki partili siyasal sisteminin işlerliğine dair kuşkuları da artırdı. İktidardaki merkez sağ Halk Partisi (PP) ile ana muhalefetteki Sosyalistlerin (PSOE) AP seçimlerinde oyları düştü. PP, son seçimlerde oyların yüzde 26’sını aldı. 2009’daki oy oranı yüzde 42’ydi. PSOE bu seçimlerde yüzde 23 aldı. Bu partinin 2009’daki oyu ise yüzde 38.8’di. Başarısızlıktan dolayı PSOE lideri Alfredo Perez Rubalcaba istifa etti. Seçimlerde Birleşik Sol partisi ise yüzde 10 oy ile üçüncü oldu.
Vekil maaşlarını düşürme vaadi
Podemos’un AP seçim vaatleri arasında ise Avrupa Parlamentosu üyelerinin maaşlarını 8 bin eurodan bin 930 euroya indirilmesi dikkat çekiyor. Zenginliğin yeniden dağıtılmasını hedefleyen parti, İspanya için azami maaş, haftada 35 saat çalışma, 60 yaşında emeklilik ve “bankaları halkın hizmeti”ne sokacak mali reformlar vaat ediyor. Bununla beraber ulusal ölçekte etkili politika için Podemos’un daha fazlasını yapması gerektiğine vurgu yapılıyor. Avrupa politikaları uzmanı Molina, partinin PSOE ile daha soldaki Birleşik Sol’un (IU) tabanını kazanmaya devam etmesi halinde Yunanistan’daki radikal sol SYRIZA’nın izinden giderek daha büyük başarılara imza atabileceği yorumunda bulunuyor.
Televizyonla parlayan parti lideri
Podemos’un liderliğini 35 yaşındaki siyaset bilimi öğretim üyesi Pablo Iglesias yapıyor. At kuyruğu saçları, küpeli kulakları ile genç kuşağın ilgisini çeken Iglesias, İspanya’daki kurulu siyasi sistemi “kast” olarak tanımlıyor. Avrupa politikaları uzmanı Ignacio Molina, Iglesias ile ilgili olarak, “Olağanüstü biri. Basit ve etkili, popülist bir hitap tarzı var” ifadelerini kullanıyor. El Pais gazetesi de onu “Kadife eldiven içinde radikal fikirler adamı” olarak tanımlayarak, özellikle televizyonu çok iyi kullandığını, rakip siyasi programlara karşı uzun uzun konuştuğunu ama hiçbir zaman soğukkanlılığını yitirmediğine dikkat çekiyor.
Hareket nasıl doğdu
Avrupa ekonomisinin 2008’de krize girmesinden sonra İspanya’da artan işsizlik oranı, düşen hayat standartları başta gençler olmak üzere toplumda hoşnutsuzluğa yol açtı. Türkiye’deki Gezi Hareketi’ne görünüşte benzese de çıkış noktası daha ziyade ekonomik krizdi. 15 Mayıs 2011’de başkent Madrid’de olmak üzere ülkenin çeşitli kentlerinde halk sokağa döküldü. Göstericiler ekonomik sorunların yanı sıra, yerleşik iki-partili sistemi de protesto eden sloganlar attı.