Güncelleme Tarihi:
CUMHURBAŞKANI Emmanuel Macron’un, ‘işsizliğin sürekli artışını engelleyecek derin ve tümden bir değişiklik getiren reform’ olarak tanımladığı tasarıda, 50’den az çalışanı olan iş yerlerinde işverenin sendika temsilcisi olmaksızın direk çalışanla masaya oturabilmesi, işten çıkarılma durumunda itiraz süresinin bir yıl olarak sınırlanması, iş yeri kararlarının işçi temsilcisi tarafından onaylanması şartının yüzde 30’dan yüzde 50’ye çıkarılması, işten çıkarılma durumunda ödenecek tazminat miktarlarının belirlenmesi gibi değişiklikler yer alıyor.
SENDİKALAR MEMNUN KALMADI
Tasarı kapsamında çok uluslu şirketlerde çalışanların işten çıkarılmaları konusunda düzenlenecek. Şimdiye kadar bu tür şirketlerin diğer ülkelerdeki durumu dikkate alınırken, yeni tasarıda sadece Fransa’daki mali ve idari durumları göz önünde bulundurulacak.
Başbakan Philippe’in “İddialı, dengeli ve adil bir reform çalışması” olarak değerlendirdiği kararname reformuna tepki gösteren CGT Sendikası Genel Sekreteri Philippe Martinez, “Tüm korktuğumuz şeyler başımıza geldi. Bu çalışma yasasının sonu anlamına geliyor” dedi. Martinez, herkesi 12 Eylül’de genel greve ve gösteriye çağırdı.
‘SALDIRIYA KARŞILIK VERİLECEK’
Ulusal Meclis’te tasarıya karşı çıkan Boyun Eğmeyen Fransa (FI) partisinden yapılan açıklamada 23 Eylül’de başkent Paris’te yapılacak gösteriyle ‘hükümetin saldırısına karşılık verileceği’ belirtildi.
Ülkedeki iki büyük sendikadan biri olan CFDT’nin Genel Sekreteri Laurent Berger de Le Monde gazetesine verdiği demeçte, “Sonuçta üzgünüz. Tekliflerimizin çok azı dikkate alınmış” dedi ancak gösteri veya grev kararı almayacaklarını ifade etti.
Çalışma yasasında geçen yıl yapılan değişiklikler ülkede büyük gösterilere neden olmuş, yüz binlerce kişinin katıldığı grev ve gösterilere rağmen tasarı, başbakanın sahip olduğu özel yetki ile Ulusal Meclis’te oylanmadan geçirilmişti.