Irkçı vahşet ve iki annenin sağduyusu

Güncelleme Tarihi:

Irkçı vahşet ve iki annenin sağduyusu
Oluşturulma Tarihi: Mart 23, 2008 00:00

Danimarka, Kopenhag’da üç ırkçının saldırısı sonucu ölen 16 yaşındaki Deniz Özgür Uzun’a ağlıyor.

Uzun’un öldürüldüğü yere çiçekler, mektuplar bırakılıyor, mumlar yakılıyor. Deniz’in öldürülmesi, Danimarka’yı sarsmış durumda. Gazeteler, cinayeti 3 gündür manşetten, TV kanalları da ana haber olarak vermeye devam ediyor.

DANİMARKA’nın başkenti Kopenhag’da gazete dağıtırken yemek paydosu verdiği sırada 3 ırkçı gencin saldırısına uğrayan ve kaldırıldığı hastanede ölen Deniz Özgür Uzun (16), ülkede büyük üzüntüye ve tepkiye neden oldu. Deniz’in öldürüldüğü yere gelenler, çiçek ve mektup bırakıp mum yakıyor. Mektup ve yazılarda "Şiddeti durdurun", "Irkçılığı durdurun" mesajları veriliyor.

Otopsi raporunada Deniz’in kafasına sert bir cisimle (direksiyon kilidi) vurulduğu belirlendi. Deniz’in annesi Gülşen Uzun, babası Ali Kozak, dayısı Orhan Özcan ve akrabaları, cuma akşamı Deniz’in öldürüldüğü yere giderek çiçek bıraktı. Baba Kozan ve dayı Orhan Özcan, Deniz’in arkadaşlarının bıraktığı fotoğraflarla mektupların üzerine kapanarak dakikalarca ağladılar. Baba Ali Kozan "Gençlere sesleniyorum: Hangi ırk, din ve görüşten olursanız olun birbirinizi sevin" dedi.

SUÇ DOSYALARI KABARIK

Cinayeti işleyen gençlerin suç dosyaları oldukça kabarık. 15 yaşındaki gencin 10 yaşından beri, çeşitli hırsızlık, soygun, gasp, şiddet, uyuşturucu olaylarına karıştığı, bir kaç kez ıslah evine ve özel okullara kapatıldığı, annesinin sosyal yetkililerden oğlunun elinden alınmasını talep ettiği ortaya çıktı. Cinayet masası şefi Ove Dahl, 15 yaşındaki gencin fazla ceza alacağını sanmadığını söyledi. Irkçılar tarafından öldürülen Deniz’in annesi Gülşen Uzun, olayı Hürriyet ve Doğan Medya TV kanallarından öğrenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun kendilerini telefonla arayarak olaydan duydukları üzüntüyü dile getirdiklerini söyledi.

ÇİÇEK DENİZİ

Deniz’in öldürüldüğü yere çiçek koyan Danimarkalılar, "Deniz’i gazete dağıttığı için herkes tanırdı. Bizim bölgemizin en sevilen genciydi. Şiddeti bir an önce durdurun" dediler.

ANNE GÜLŞEN UZUN’DAN CEVAP

En ağır cezayı alsınlar ki başka anneler de ağlamasın

Anne Gülşen Uzun, iki katil gencil annesinin yazdığı mektup konusunda "Ben olumlu mesajlar verirken bundan böyle başka annelerin canları yanmasın diye veriyorum. Katillerin annesi benden onları affetmemi istemesin. Ben affetsem mezardaki oğlum affetmez. Ağır ceza almalarını istiyorum ki hemen çıkıp başka canlar yakmasınlar" dedi. Gülşen Uzun, cinayetten sonra "Oğlumu acımasızca öldürenler cezalandırılsın. Ama bu suçu tüm topluma mal edemeyiz. Çocuklarına yabancı düşmanlığı aşılamasınlar. Kardeşçe yaşayalım. Öç alma peşinde değiliz" demişti.

KATİL GENÇLERİN ANNESİNDEN

Çocuklarımı tutuklayın dedim yetkililer serbest bıraktı

Deniz’i öldüren 15 ve 17 yaşındaki iki kardeşin anneleri, bir özür mektubu gönderdi. Katil gençlerin annesi, mektubunda sorunlu çocuklarının topluma kazandırılması için yıllardır belediyenin sosyal yetkililerinden yardım istediğini, "ancak çocuklarının işledikleri her suçun ardından serbest bırakıldıklarını belirterek cinayette yetkililerin de suçu bulunduğunu" söyledi. Katil gençlerin annesi Lene, "Deniz’in annesine açık mektup" başlığıyla yayımlattığı mektupta şöyle dedi:

"Senin ve oğlunun fotoğrafını BT Gazetesi’nin ön sayfasında gördükten sonra çok etkilendim. Şu anda iki oğlum var. 1997 yılında birini bıçaklayıp öldürdüler. Sana bu mektubu yazıyorum benim oğlumun ölümünü anlatmak için değil. Sana yalnız olmadığını anlatmak için. Seni gerçekten düşünen ve acını paylaşan çok insan var. Senin intikam peşinde olmadığını, oğlunu öldüren çocukların annelerini de düşündüğünü açıklayan sözlerine hayran kaldım. Sen çok iyi bir insan olmalısın. Özür dilerim."

Katil gençlerin annesi, kendisinin çok sayıda yabancı dostu olduğunu, saldırının ırkçı olmadığını belirterek dostluk çağrısında bulundu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!